KELİME-İ TEVHİD
Ayet
(Ey Habibim!) İşte gerçekten şunu bil ki, Allah’tan başka ilâh yoktur.
(Muhammed, 19)
Hadis
“Benim ve benden önceki peygamberlerin söyledikleri şeylerin en faziletlisi La ilahe illallah tır.”
(Muvatta, c.3, s.622)
Vecize
Bir köy muhtarsız olmaz. Bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olamaz. Bir harf kâtibsiz olamaz, biliyorsun. Nasıl oluyor ki, nihâyet derecede muntazam şu memleket hâkimsiz olur.
(Zülfikar s.6)
İMAN
Ayet
Onlar ki, gayba inanırlar namazı hakkıyla edâ ederler ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden (Allah yolunda) sarf ederler.
(Bakara, 3)
Hadis
“Kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimse ateşten çıkacaktır.”
(Tirmizî, Sıfatu Cehennem 10, (2601)
Vecize
İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet hakikî imanı elde eden âdem, kâinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre hâdisatın tazyikatından kurtulabilir.
(Mektubat 2, s. 383)
HAŞİR
Ayet
Şimdi Allah’ın rahmetinin eserlerine bak! Yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor? Şüphesiz ki O, ölüleri elbette dirilticidir. Çünkü O, her şeye hakkıyla gücü yetendir.
(Rum, 50)
Hadis
Kişi dört şeye inanmadıkça mü’min olmuş sayılmaz: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve benim Allah’ın kulu ve elçisi Muhammed olduğuma, beni (bütün insanlara) hakla göndermiş bulunduğuna şehadet etmek, ölüme inanmak, tekrar dirilmeye inanmak, kadere inanmak.
(Tirmizî, Kader, 10, (2146))
Vecize
Haşre mani’ hiçbir şey yoktur. Muktezi ise her şeydir.
(Zülfikar, s.41)
NÜBÜVVET
Ayet
(Biz) bir peygamber göndermedikçe (kimseye) azâp ediciler değiliz.
(İsrâ, 15)
Hadis
Cennet haktır, cehennemde haktır. Peygamberler haktır, Muhammed (s.a.s.) de haktır. Kıyamette haktır.
(Buhârî, Teheccüt 1, Daavât 10, Tevhîd, 8,24,35)
Vecize
Nübüvvet beşerde zaruriyedir.
(Sözler, s.327)
HZ. MUHAMMED (s.a.s.)
Ayet
Şânım hakkı için, size kendinizden öyle (izzetli) bir peygamber geldi ki, sıkıntıya düşmeniz ona ağır gelir; size düşkündür, mü’minlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.
(Tevbe, 128)
Hadis
“Kim: ‘Rab olarak Allah’ı, din olarak İslâm’ı, Resûl olarak Hz. Muhammed’i seçtim derse cennet ona vacip olur.”
(Ebu Dâvûd, Salât 361, (1529))
Vecize
Fıtratımızın kemali sen(asm)siz olmaz.
(Zülfikar, s.314)
KUR’ÂN
Ayet
Ve eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur’ân)dan şüphe içindeyseniz, haydi onun benzerinden bir sûre getirin; eğer (iddianızda) doğru kimseler iseniz, Allah’tan başka şâhitlerinizi (yardımcılarınızı)da çağırın!
(Bakara, 23)
Hadis
Sizin en hayırlınız Kur’ân’ı Kerim’i öğrenen ve öğretendir.
(Buhârî, Fedâilu’l-Kur’ân 21; Tirmizî, Fedâilu’l-(Kur’ân 15, 2909)
Vecize
Zaman ihtiyarlandıkça, Kur’ân gençleşiyor; rumuzu tavazzuh ediyor.
(Mektubat, s.503)
MELEKLER
Ayet
(O melekler) söz ile O’nun önüne geçmezler (kendiliklerinden söylemezler) ve onlar ancak O’nun emriyle iş yaparlar.
(Enbiya, 27)
Hadis
Melekler nurdan yaratıldılar.
(Müslim, Zühd 60, (2996)
Vecize
Melaike ve ruhaniyatın vücudu, insan ve hayvanların vücudu kadar kat’idir.
(Sözler, s.181)
İSLÂMİYET
Ayet
Muhakkak ki Allah katında (yegâne) din, İslâm’dır.
(Al-i İmran, 19)
Hadis
İslam garip başladı, tekrar garip olacaktır, ne mutlu o gariplere!
(Müsned, c.27, s.237)
Vecize
İslamiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan, yalnız kendine gece yapar.
(Mektubat, s.347)
İBÂDET
Ayet
Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibâdet edin ki takvâ sâhibi olasınız!
(Bakara, 21)
Hadis
Herc (fitne) zamanında ibadet, tıpkı bana hicret gibidir.
(Müslim, Fiten 130, (2948); Tirmizî, Fiten 31, (2202)
Vecize
İbadetin manası şudur ki: Dergâh-ı İlahîde abd, kendi kusurunu ve acz ve fakrını görüp kemal-i Rububiyetin ve kudret-i Samedaniyenin ve rahmet-i İlahiyenin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir.
(Sözler, s.26)
NAMAZ
Ayet
Muhakkak ki namaz, mü’minler üzerine vakitleri belirli (bir farz) olarak yazılıdır.
(Nisâ, 103)
Hadis
Namaz dinin direğidir.
(Beyhaki, Şuabül İman, c.4, s.300)
Vecize
Namazın manası, Cenab-ı Hakk’ı teşbih ve ta’zim ve şükürdür.
( Sözler, s.24)
ORUÇ
Ayet
Ey iman edenler! Sizden evvelkilere farz kılındığı gibi, oruç tutmak (sizin de) üzerinize farz kılındı; tâ ki (günahlardan) sakınasınız.
(Bakara, 183)
Hadis
Oruç ateşe karşı (sağlam) bir kalkandır.
(Buhârî, Savm, 2)
Vecize
Ramazan-ı Şerifte mü’minler, derecatına göre ayrı ayrı nurlara, feyizlere, manevî sürurlara mazhar oluyorlar.
(Mektubat-2, s.288)
SADAKA
Ayet
Namazı hakkıyla edâ edin ve zekâtı verin!
(Bakara, 110)
Hadis
Sadaka Rabbin öfkesini söndürür ve kötü ölümü bertaraf eder.
(Tirmizî, Zekât)
Vecize
Zekâtı vermeyenin herhalde elinden zekât kadar bir mal çıkacak; ya lüzumsuz yerlere verecektir, ya bir musibet gelip alacaktır.
(Mektubat 1:118)
DUÂ
Ayet
(Ey Resûlüm!) De ki: Eğer duanız olmasa, Rabbim size ne diye ehemmiyet versin?
(Furkan, 77)
Hadis
Allah katında duadan daha kıymetli bir şey yoktur.
(Tirmizî, Deavat, 1, h. No, 3370; Hâkim, Müstedrek, c. 1, s.490)
Vecize
İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi, iman ve duadır.
(Sözler, s.107)
İLİM
Ayet
Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak (selim) akıl sahipleri ibret alır.
(Zümer, 9)
Hadis
Sadakanın en üstünü, kişinin bir ilim öğrenip sonra da onu Müslüman kardeşine öğretmesidir.
(İbn-i Mâce, İlim, 20, h. No: 243)
Vecize
İnsanın hakikî lezzetleri; ancak marifetullah, muhabbetullah, ilim gibi umûr-ı ebediyedir.
(İşaratu’l İ’caz, s.199)
ANNE-BABAYA İTAAT
Ayet
Ve Rabbin, kendisinden başkasına ibâdet etmemenizi ve ana-babaya iyilik etmeyi emretti. Eğer onlardan biri veya her ikisi, senin yanında ihtiyarlığa erişirse, sakın onlara “Öf!” bile deme! Onları azarlama ve onlara güzel söz söyle!
(İsrâ, 23)
Hadis
Peygamberimiz (s.a.s.) bir gün: “Burnu sürtülsün, burnu sürtülsün, burnu sürtülsün” dedi. “Kimin burnu sürtülsün ey Allah’ın Resûlü?” diye sorulunca şu açıklamada bulundu: Ebeveyninden her ikisinin veya sadece birinin yaşlılığına ulaştığı halde cennete giremeyenin.
(Müslim, Birr 9, (251))
Vecize
Dünyada en yüksek hakikat, peder ve validelerin evlâtlarına karşı olan şefkatleridir.
(Lem’alar, s.282)
İHLAS
Ayet
Ve ayetlerimi, (karşılığında ne alsanız) az (düşecek) bir fiyata satmayın ve artık yalnızca benden sakının!
(Bakara, 41)
Hadis
İhsan, Allah’ı sanki gözlerinle görüyormuşsun gibi Allah’a ibadet etmendir. Sen O’nu görmesen de O seni görüyor.
(Müslim, İman 1,(8))
Vecize
Birinci düsturunuz; amelinizde rıza-yı İlahî olmalı. Eğer o razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde halklara da kabul ettirir, onları da razı eder.
(Lemalar, 167)
SÜNNET-İ SENİYYE
Ayet
(Habibim, yâ Muhammed!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız, o halde bana tâbi’ olun ki, Allah (ta) sizi sevsin ve günahlarınızı size bağışlasın! Çünkü Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır., Rahîm (çok merhamet eden)dir.
(Al-i İmran, 31)
Hadis
Ümmetimin bozulduğu zamanda kim sünnetime uyarsa, yüz şehit sevabını kazanabilir.
(Kenzü’l-Ummal, c. 1, s. 184)
Vecize
Sünnet-i Seniye edeptir. Hiçbir mes’elesi yoktur ki, altında bir nur, bir edep bulunmasın.
(Lemalar, s. 55)
UHUVET
Ayet
Mü’minler ancak kardeştirler; öyle ise o iki kardeşinizin arasını düzeltin ve Allah’tan sakının ki merhamet olunasınız!
(Hucurat, 49:10)
Hadis
Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü’min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz.
(Buhârî, Îmân)
Vecize
Mü’min, kardeşini sever ve sevmeli. Fakat fenalığı için yalnız acır. Tahakkümle değil, belki lütufla ıslahına çalışır.
(Mektubat-1, s. 109)
İRŞAD
Ayet
O hâlde içinizden, hayra davet eden ve iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun! Ve işte kurtuluşa erenler, ancak onlardır.
(Al-i İmran, 104)
Hadis
Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.
(Tirmizî, İlm, 14, h. No.2670)
Vecize
Risale-i Nur’un hakiki şakirtleri hizmet-i imaniyeyi her şeyin fevkinde görür.
İNSAN
Ayet
Muhakkak ki biz emaneti göklere,, yere ve dağlara arz ettik te (onlar) onu yüklemekten çekindiler ve ondan korktular; insan ise onu yükleniverdi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.
(Ahzâb, 72)
Hadis
Resûlullah (s.a.s.)’a hangi insan daha hayırlıdır diye sorulmuştu: “Ömrü uzun, ameli de güzel olandır” buyurdular. Öyleyse insanların kötüsü kimdir diye soruldu: “Ömrü uzun, ameli kötü olandır” buyurdular.
(Tirmizî, Zühd, 22, (2331))
Vecize
İnsanda iki vecih var. Birisi, enaniyet cihetinde şu hayat-ı dünyeviyeye nâzırdır. Diğeri ubudiyet cihetinde hayat-ı ebediyeye bakar.
(Sözler, s. 112)
SALAVAT
Ayet
Muhakkak ki Allah ve melekleri, o peygambere salât ederler. Ey iman edenler! (Siz de) ona salât edin ve (ona) teslimiyetle selâm verin!
(Ahzâb, 56)
Hadis
Kıyamet günü bana insanların en yakını, bana en çok salâvât okuyandır.
(Tirmizî, Salât, 357, (484))
Vecize
Mahiyeti nur ve hüviyeti nuraniye olan Hazreti Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm, dünyada bütün ümmetinin salavatlarını birden işitir.
(Tılsımlar, s. 24)
AHLAK
Ayet
Ve muhakkak ki sen, gerçekten yüce bir ahlâk üzerindesin!
(Kalem, 68:4)
Hadis
İslâm, güzel ahlaktır.
(Kenzü’l-Ummâl, 3/17, Hadis No: 5225)
Vecize
Fasıkımız başka fasıka benzemez ahlakımız dinimizle kaimdir.
(Mektubat,-2, s. 323)
SIDK
Ayet
Kalplerinde bir hastalık (nifak) vardır, Allah ta hastalıklarını artırmıştır. Ve (imanları hakkında) yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için (pek) elemli bir azap vardır.
(Bakara 2:10)
Hadis
Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik te cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülükte cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb (çok yalancı) diye yazılır.
(Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103, 104)
Vecize
Müseylime’yi esfel-i safilîne düşüren kizb olduğu gibi Muhammedü’l-Emin Aleyhissalâtü Vesselâm’ı a’lâ-yı illiyîne çıkaran sıdktır ve doğruluktur.
(Sözler, s.159)
KİBİR
Ayet
Öyle ise içinde ebedî kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin! Artık kibirlenenlerin kalacakları yer ne kötüdür!
(Nahl, 29)
Hadis
Size cehennem ehlini haber vereyim mi? Bunlar kaba, cimri ve kibirli kimselerdir.
(Buhârî, Edeb, 61)
Vecize
Büyük görünme küçülürsün.
(Sözler, s. 349)
GÜNAH
Ayet
Günahın Açığını da gizlisini de bırakın! Şüphe yok ki günah kazananlar, işlemekte oldukları (günahlar) sebebiyle yakında cezalandırılacaklardır!
(En’âm, 120)
Hadis
Günah, kalplerin titrediği şeydir.
(Taberani, Mu’cemül Kebir c. 9, s. 149)
Vecize
İşlediğimiz her bir günah, kafamıza giren her bir şüphe, kalp ve ruhumuza mütemadiyen yaralar açıyor.
(Lemalar, 4)
ŞEYTAN
Ayet
Bununla beraber şeytandan (gelen) bir vesvese seni dürtecek olursa, hemen Allah’a sığın! Çünkü Semî’ (her şeyi işiten), Alîm (hakkıyla bilen) ancak O’dur.
(Fussilet, 36)
Hadis
Şeytan insana kanın nüfuz ettiği gibi nüfuz eder!
(Müslim, Selâm 23, (2174))
Vecize
Nefsini ittiham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiaze eder. İstiaze eden, şeytanın şerrinden kurtulur.
(Lem’alar, s. 90)
GIYBET
Ayet
Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının! Şüphesiz ki zannın bazısı günahtır; (birbirinizin kusurunu inceden inceye) araştırmayın; bazınız, bazınızı gıybet etmesin! Sizden bir kimse, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! O hâlde Allah’tan sakının! Şüphe yok ki Allah Tevvâb (tevbeleri çok kabul eden)dir, Rahîm (çok merhamet eden)dir.
(Hucurat, 12)
Hadis
Biriniz bir mümin kardeşinin gıybetini yaptığında Allah’tan kardeşi için bağışlanma istesin. Çünkü bağışlanma dilemesi, kendisi için kefâret olur.
(Kenzu’l-Ummal, c. 3, s. 588, h. No: 8037)
Vecize
Allah’ım! Bizi ve gıybetini ettiğimiz kişiyi bağışla!
(Mektubat, s. 121)
DÜNYA HAYATI
Ayet
Hâlbuki dünya hayatı, aldatıcı menfaatten başka bir şey değildir.
(Âl-i İmrân, 185)
Hadis
Dünyanın Cenâb-ı Hakk’ın yanında bir sinek kanadı kadar kıymeti olsa idi, kâfirler bir yudum suyu ondan içemeyecektiler.
(Kenzul Ummal, c.3 s. 213)
Vecize
Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki, bütün vaktini ona sarf ediyorsun.
(Sözler, 95)
ÖLÜM
Ayet
Her nefis ölümü tadıcıdır.
(Enbiya, 35)
Hadis
Lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çok zikrediniz.
(Hâkim, Müstedrek, c.4, s. 321)
Vecize
Ehl-i iman için ölüm, rahmet kapısıdır. Ehl-i dalalet için, zulümat-ı ebedi kuyusudur.
(Lem’alar, s. 217)
TEVBE
Ayet
De ki: Ey nefisleri aleyhine (günah işlemekle ömürlerini) isrâf eden kullarım! (Günahlara bulaştık diye) Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Şüphesiz ki Allah, bütün günahları bağışlar! Doğrusu, Gafûr (çok bağışlayan), Rahîm (nihayetsiz rahmet sahibi olan) ancak O’dur.
(Zümer, 53)
Hadis
Ya Rabbi! Senin affediciliğin benim günahlarımdan çok daha geniştir. amelimden çok senin rahmetine güveniyorum!
(Hâkim, Müstedrek, c. 1, s. 543)
Vecize
Yâ Rab! Kusurumuzu affet, bizi kendine kul kabul et, emanetini kabzetmek zamanına kadar bizi emanette kıl. Âmîn.
(Sözler, s. 14)
İNFAK
Ayet
Mallarını gece ve gündüz, gizli ve açık olarak (Allah yolunda) sarf edenler var ya, işte onların Rableri katında mükâfatları vardır. Hem onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.
(Bakara, 274)
Hadis
Veren el, alan elden hayırlıdır!
(Buhârî, Zekât 18; Müslim, Zekât 94, (1033)
Vecize
Zekât, her şahıs için sebeb-i bereket ve dâfi-i beliyyattır.
(Mektubat, 1, s. 118)
TAKVA
Ayet
Muhakkak ki Allah, (günahlardan) sakınanlarla ve iyilik edenlerle beraberdir.
(Nahl, 128)
Hadis
Kişi mahzurlu olan şeyden korkarak mahzursuz olanı terk etmedikçe gerçek takvaya ulaşamaz.
(Tirmizî, Kıyâmet 20, (2453))
Vecize
Ey ehl-i iman! Bu müthiş düşmanlarınıza karşı zırhınız, Kur ‘anın tezgâhında yapılan takvadır.
(Lem’alar, s. 72)
TEFEKKÜR
Ayet
Onlara hem âfâkta (kendi dışlarındaki âlemlerde), hem de kendi nefislerinde (enfüste) delillerimizi göstereceğiz; tâ ki onun (o Kur’an’ın) gerçekten hak olduğu onlara belli olsun! (Bu hususta) Rabbin yetmez mi ki, şüphesiz O, her şeye hakkıyla şâhittir.
(Fussilet, 41:53)
Hadis
Bir saat tefekkür, bir sene (nâfile) ibadetten daha hayırlıdır.(Bu ma’nâyı te’yid eden bir hadis için: Kenzü’l-Ummâl, c. 3, s. 106; ed-Dürrü’l-Mensûr, c. 2, s. 409)
Vecize
Bu nihâyetsiz tezyinat, nihâyetsiz bir vazife-i tefekkür ve ubudiyet ister.
(Sözler, s. 182)
TESBİH
Ayet
Yedi gök ile yer ve bunlarda bulunan herkes O’nu tesbîh eder. Ve O’na, hamd ile tesbîh etmeyen hiçbir şey yoktur. Fakat (siz) onların tesbihlerini anlamazsınız. Şüphesiz ki O, Hâlim (azapta hiç acele etmeyen)dir, Gafûr (çok bağışlayan)dır.
(İsrâ, 44)
Hadis
Mizanın dolusu ve ilmin sonuna varıncaya kadar, Allah razı oluncaya kadar ve arşın ağırlığı kadar Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim.
(Kenzu’l-Ummal, c. 2, s. 635, h. No: 4955)
Vecize
Namazdan sonra ki tesbihatlar tarikat-ı Muhammediyedir (asm) ve Velayet-i Ahmediyenin (asm) bir evradıdır. O noktadan ehemmiyeti büyüktür.
(Kastamonu Lahikası s. 131)
KADER
Ayet
Hiçbir şey de yoktur ki, onun hazineleri yanımızda olmasın; artık onu ancak belli bir miktarda indiririz.
(Hicr, 21)
Hadis
“İslam nedir?” diye sordum. Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Allah’tan başka ilah olmadığına, benim de O’nun Resûlü olduğuma şehadet etmen ve hayır, şer, tatlı ve acı her şeyiyle kadere iman etmendir.” buyurdular.
(İbn Mâce, İman, 10)
Vecize
Her şey kader ile takdir edilmiştir. Kısmetine razı ol ki, rahat edesin.
(Mesnevi Nuriye, s. 113)
YAZI
Ayet
Nûn. Kalem’e ve yazmakta oldukları şeylere yemin olsun!
(Kalem, 1)
Hadis
Mahşerde âlimlerin mürekkebi, şehitlerin kanıyla muvazene edilir; o kıymette olur.
(Kenzul Ummal, c. 10, s. 173)
Vecize
Risale-i Nur’a intisap eden zâtın en ehemmiyetli vazifesi, onu yazmak veya yazdırmaktır ve intişarına yardım etmektir. Onu yazan veya yazdıran, Risale-i Nur talebesi unvanını alır.
(Kastamonu Lahikası, s.25)
SAHABELER
Ayet
Muhammed Allah’ın Resulüdür. Ve onun beraberinde bulunanlar; kâfirlere karşı çok şiddetli, kendi aralarında gayet merhametlidirler; onları çokça rükû eden kimseler ve çokça secde eden kimseler olarak görürsün; (onlar) Allah’tan bir lütuf ve bir rıdvân (sadece O’nun rızasını) isterler.
(Fetih, 29)
Hadis
Ashâbım yıldızlar gibidir, hangisine uysanız doğru yolu bulursunuz.
(Camiül Usul, c.8, s. 556)
Vecize
Fazilet-i a’mal ve sevab-ı ef’al ve fazilet-i uhreviye cihetinde sahabelere yetişilmez.
(Sözler, s. 167)
CENNET
Ayet
(Habibim, yâ Muhammed!) Îmân edip sâlih ameller işleyenlere, şüphesiz kendileri için altlarından ırmaklar akan Cennetler olduğunu müjdele!
(Bakara, 25)
Hadis
Allah Teâlâ Hazretleri ferman etti ki: ‘Ben Azimu’ş-Şân, salih kullarım için gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve insanın hayal ve hatırından hiç geçmeyen nimetler hazırladım.
(Buhârî, Bed’ü’l-Halk 8, Tefsir, secde 1, Tevhid 35)
Vecize
Ehl-i Cennet, bir vakitte yüz bin yerlerde bulunup, yüz bin hurilerle sohbet ederek, yüz bin tarzda zevk almak, o ebedî Cennete, o nihayetsiz rahmete lâyıktır.
(Sözler, s. 177)
CEHENNEM
Ayet
Hayır! Kim bir kötülük yapar ve günahı kendisini kuşatır (da kâfir olarak ölür) ise, işte onlar Cehennem ehlidirler! Onlar orada ebedi olarak kalıcıdırlar!
(Bakara, 81)
Hadis
Cehennem ateşi bin yıl yakıldı. Öyle ki kıpkırmızı oldu. Sonra bin yıl daha yakıldı, öyle ki beyazlaştı. Sonra bin yıl daha yakıldı. Şimdi o siyah ve karanlıktır.
(Tirmizî, Cehennem 8, (2594); Muvatta, Cehennem 2, (994)
Vecize
Zaman gösterdi ki: Cennet ucuz değil, Cehennem dahi lüzumsuz değil…
(Münazarat, s. 499)
MÜCEDDİD
Ayet
Hem onlara emniyet veya korkuya dair bir haber geldiğinde onu yayıverirler. Ama onu, peygambere ve içlerinden ülü’l-emre (emir sahibi idarecilerine) arz etselerdi, onlardan bunu (o işin gerçek mahiyetini, dirayetleriyle ortaya) çıkarabilecek olanlar, elbette onu(n tedbirini) bilirlerdi. İşte üzerinizde Allah’ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, elbette pek azınız müstesna, şeytana uyardınız!
(Nisa, 83)
Hadis
Muhakkak ki, Allah bu ümmet için, her yüz senenin başında, dini tecdid edecek (o asrın idrakine uygun anlatacak) kimse(ler) gönderecektir.
(Ebû Dâvûd, Melahim)
Vecize
Şu kısa tarîkın evradı: İttiba-ı sünnettir, feraizi işlemek, kebairi terk etmektir. Ve bilhassa namazı ta’dil-i erkân ile kılmak, namazın arkasındaki tesbihatı yapmaktır.
(Sözler, s. 86)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder