Yurtta demokrasi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yurtta demokrasi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5.2.12

Katliama Hayır!

Mevlid Kandilinde maalesef katliam yaşandı.

Suriye'deki katliamlara sessiz ve tepkisiz kalmak, insanlıktan nasibini almamak demektir.

Katliama karşı bir şey yapmamak, insanlıktan nasibini almamak demektir.

Atom bombalarıyla katliam yapanların, haksız yere koca milletlere zulmedenlerin bugün seslerinin yükselmesi de ayrı bir riyakarlık örneğidir.

Şanlı ecdadıma dil uzatanların, daha dün Fas'da Cezayir'de insanlıktan çıkanların bugün seslerinin yükselmesi de ayrı bir riyakarlık örneğidir.

Kim yaparsa yapsın hiçbir katliamı onaylamıyoruz, göz yummuyoruz, eli kanlı riyakarların iki yüzlülüklerine de aldanmıyoruz!

"Haksızlık karşısında susan, melun şeytandır!"(Hadis-i Şerif)


 Bir yerde bir kötülük olursa elinle engel olabiliyorsan elinle engel ol, elinle engel olamıyor da dilinle engel olabiliyorsan dilinle engel ol, bunu da yapamıyorsan kalbinle buğzet ki bu imanın en hafifidir "(Hadis-i Şerif)


Zalim hükümdarın yüzüne karşı adalet sözü söylemek, en büyük cihaddır: Tirmizi; 2265


İnşallah Suriye'deki kardeşlerimiz de en kısa süre içerisinde huzura kavuşurlar.

Sanırım bu huzur da demokrasinin ülkeye hakim olmasıyla olacak. Ama önemli olan demokrasinin ülkeye; halka gelecek en az zararla hakim olması. 

55 devletin tek bir devlet olması, ya da tek bir devlet olmasa da bir bütün, bir vücut olması, bu devletlerde demokrasinin oturması ve işlemesi ile mümkün olacaktır. Çünkü müslümanlar kardeştir, ancak maalesef zalim diktatörler kardeş değildir!

Zaten biz de o yüzden hep demedik mi: Yurtta demokrasi, dünyada demokrasi!

9.1.12

Yurtta Demokrasi, Dünyada Demokrasi

Tarihi günlerin yaşanmadığı bir gün de neredeyse geçmiyor..

Tarihi günlerin yaşandığı günler her zaman tarihe düşülen notlarla anılırlar. Bakın 2011 Arap baharlarının yılı oldu. Herkes İçin Daha Fazla Demokrasi demiştik, gerçekten de Arap ülkelerinde herkes "birazcık" daha fazla demokrasiye kavuştu. Tam olarak kavuştular mı, kesinlikle hayır. Bakın Mısır'da gayretkeş kardeşlerimiz demokrasi mücadelesine devam ediyor.

Her zaman deriz ya, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi Orta Doğu'nun mazlum milletlerine örnek oldu, 20. yy boyunca teker teker "bağımsızlıklarını" kazandılar diye. (Aslında "tam bağlılıktan" kurtulup "yarı bağlılığa" geçtiler desek daha yerinde olurdu ya, şimdilik konumuz o değil.) 

Peki demokrasi mücadelelerinde kimi örnek aldılar? Kim onlara örnek oldu. Kim "ağabey" rolü ile bu "mazlum" milletlere yol gösterdi?

Mazlum bir millet Twitter'dan Facebook'dan örgütlenip meydanlarda canilere açık hedef olmaz, bunu ancak özgür ruhlu kahraman evlatları olan milletler başarabilir. Peki şimdi soruyorum size, kim mazlum. Dikta kılıçları altında ezilip sinenler mi, sessizce sinenler mi, yoksa demokrasi için meydanlarda nöbet tutanlar mı? 

Her halde Türk milletinin de daha öğrenecek çok şeyi var. Biz "güya" Fransız Devrimi'nden sonra Fransızlar'dan milliyetçiliği öğrendik, kurtuluş mücadelemiz ile de "mazlum" milletler bizden bağımsızlığı öğrendiler öyle mi? O halde Ey Türk milleti, sen de Arap Baharın'dan demokrasinin gerektiğinde nasıl savunulacağını öğrenmelisin. Öğrenemezsen ortalama 13 yılda bir 10 yıl geriye gitmekten kurtulamazsın. Biz demokrasi mücadelesini Araplardan mı öğreneceğiz deme. Baskı ve dikta sahiplerinden Arapları küçümsemeyi öğrenmek yerine Araplardan demokrasi için nasıl "demokratik faaliyetler" yapılır, nasıl mücadele edilir; biraz da onu öğrenmeye bak.

An itibarıyla Orta Doğu'nun en demokratik ülkesinde yaşıyor olmakla gurur duyuyorum. Ancak bunu kesinlikle yeterli görmüyor, daha fazla demokrasi istiyorum. Tüm bu yazım da bu isteklerin ve arzuların teşvik ediciliğinde yazılmıştır. Dünyaya insanlığı öğreten, ahlakı öğreten, kendisini sırtından vurana dahi zulmetmeyerek adaleti öğreten yüce milletim elbette kendisi için -er geç- en doğru yol olan demokrasi yolunu bulacak, demokrasisini sağlam temellere oturtup yüksek idealleri uğrundaki gayretlerine kaldığı yerden devam edecektir. 1453'de mazhar olunan övgüye layık olarak hareket etmek mecburiyetindeyiz, bunun bilincine çoğunluk olarak varabilirsek dünyanın çok daha güzel bir yer olacağına yürekten inanıyorum.

Yurtta demokrasi, dünyada demokrasi.


Darbeden 4 ay önce Kırşehir gezisi ve 50.000 kişilik karşılama ile Kırşehirlilerin teveccühü
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...