faizsiz ekonomiye geçiş planı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
faizsiz ekonomiye geçiş planı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20.10.24

4 ADIMDA FAİZSİZ EKONOMİYE GEÇİŞ PLANI

 İlk adım: Enflasyonun günlük olarak belirlenmesini sağlayacak büyük veriye dayalı teknik Pazar hareketleri izleme sistemlerinin TÜİK ile birlikte geliştirilip hayata geçirilmesi ve başarısının gözlemlenmesi. (Öngörülen süre 2-3 yıl)

İkinci Adım: Bankaların işlem ücreti için belirli oranda işlem ücret masrafı alabilmesinin önünü açan düzenlemenin yapılması. Bankalar ve finans kurumları borç alıp verirler ve bunun için bir mekân kiralar, kasalar satın alır, güvenlik personeli çalıştırır, işlem yapan memur çalıştırır, işlemlerin yapıldığı teknik altyapının geliştirilmesini, idamesini ve yenilenmesini sağlar. Tüm bunlar için masraf yaparlar. Bu masraflarını yaptıkları meblağ oranında müşteriden tahsil edebilmelerine olanak sağlayan bir Merkez Bankası Kanun değişikliği yapılır. Yani bir banka yaptığı işlemlerinin masrafını aldığı faiz içerisinden almak zorunda kalmadan işlem masrafı olarak doğrudan müşterilerinden alabilecektir. Bunun peşin mi taksitli mi ve ne oranda olacağını Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz oranlarını belirlediği usullerle toplanıp belirler. Bu oranı bir araç olarak kullanır. Faizden devlete verilen vergi ve komisyonlar aynı şekilde işlem masrafları için de geçerli olur. Bankalar ve finans kurumları işlem masrafı olarak Merkez Bankasının belirlediği oran aralığında işlem yapmakla mükellef olur. Bu oranlara uyulup uyulmadığının denetimi BDDK tarafından yürütülür. (Öngörülen süre 2-3 yıl)

Üçüncü adım: Bankalar için işlem masrafları kazançlarından alınan vergiler ile faizden alınan vergiler faiz lehine farklılaştırılır. Bu sayede bankaların işlem komisyonu ağırlıklı çalışması teşvik edilir. Bu sayede faizsiz bir düzene kendiliğinden geçiş hedeflenir. (Öngörülen süre 2)

Dördüncü adım: Faizin tamamen kaldırılıp para politikasının bankaların almasına müsaade edilen işlem masrafı oranıyla belirlenmesi sağlanır. Bankaların sendikasyon kredisi ve borçlanma kanalları dikkate alınarak, piyasadaki risk algısıyla hizalı maliyet oranları Para Politikası Kurulu tarafından Kanunda Kurul’un toplanma esasları mucibince bir araya gelmesiyle belirlenir. (Yaklaşık 7. yılda geçiş tamamlanır)

Beklenen Fayda ve Kazanımlar:

Bu dört aşamalı faizsiz ekonomi geçiş planının Türkiye için birkaç potansiyel faydası olacaktır:

  1. Enflasyon ve Pazar Hareketlerinin Daha İyi İzlenmesi:
    • İlk adımda öngörülen büyük veri destekli tekniklerin kullanılması, enflasyonun daha doğru ve anlık ölçülmesini sağlar. Bu da ekonomi yönetiminde daha hızlı ve isabetli kararlar alınmasına katkıda bulunur. Türkiye'nin kronik enflasyon sorununa karşı daha etkili stratejiler geliştirilmesine yardımcı olur.
  2. Finansal Sistemin Masraf Yönetimi:
    • İkinci adım, bankaların işlem ücretlerini doğrudan müşterilerden tahsil edebilmesini sağlayarak, bankaların faiz gelirlerine bağımlılığını azaltabilir. Bu, bankaların müşterilere sunduğu hizmetlerde daha şeffaf ve adil bir fiyatlandırma mekanizmasına geçiş sağlayabilir. Ayrıca, bankaların sürdürülebilirliklerini faiz dışında da devam ettirmelerine olanak tanır.
  3. Faiz Dışı Gelir Modelinin Teşvik Edilmesi:
    • Üçüncü adımda, işlem masrafları üzerinden alınan vergilerin faizden alınan vergilerden daha cazip hale getirilmesi, bankaları faiz yerine işlem komisyonu üzerinden gelir elde etmeye teşvik eder. Bu, uzun vadede finansal sistemde faizsiz modellerin daha yaygın hale gelmesine yardımcı olur.
  4. Faizsiz Ekonomiye Geçiş:
    • Dördüncü ve son adımda faiz tamamen kaldırıldığında, bankaların işlem masrafı oranlarıyla bir para politikası yönetimi oluşacaktır. Bu durum, Türkiye ekonomisinin faiz riskine daha az maruz kalmasına neden olur. Aynı zamanda, faizsiz ekonomi modelinin hem yerel hem de küresel anlamda farklı yatırımcılar için daha cazip hale gelmesi sağlanır.

Sonuç:

Türkiye için finansal sistemdeki mevcut faiz bağımlılığının azaltılması, ülke ekonomisinin krizlere ve dalgalanmalara karşı daha dirençli hale gelmesini sağlar. Ayrıca, bu tür bir ekonomik model, İslami finans ilkelerine uygun bir düzenleme olacağından, Türkiye'yi İslami finans alanında bölgesel bir merkez haline getirebilir ve yabancı yatırımları çeker. Ancak, planın uygulanabilirliği konusunda dikkatli olunması ve adım adım geçiş sürecinin detaylı bir şekilde planlanması gerekir. Bankacılık sektörünün ve genel ekonominin bu değişimlere uyum sağlama kapasitesinin artırılması için ciddi anlamda hem eğitim hem de teknik altyapı yatırımları yapılmalıdır.

Bu planın başarısı için geçiş sürecinde riskler iyi yönetilmelidir.

Saygılarımla gereğini bilgilerinize ve dikkatlerinize arz ederim,

Raporu Hazırlayan

Mehmet Ali DEMİR

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...