"Evlenmek benim sünnetimdir. Kim benim sünnetim
ile amel etmezse, benden değildir. Evlenin! Çünkü ben (kıyamet günü diğer)
ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim."
(İbn Mace, Nikah, l)
'Üç kısım insan vardır ki, Allah onlara mutlaka yardım
eder:
1- Hürriyetine kavuşmak için efendisiyle anlaşma yapıp
borcunu ödemeye çalışan köle
2- İffetli kalmak için evlenip borçlanan kimse
3- Allah yolunda savaşan mücahid."
(Nesaî, Nikah, 5)
"Birbirini seven iki insan için nikah gibisini
görmedik."
(İbn Mace, Nikah, 1)
Ey gençler topluluğu! Evlenme imkanı bulanınız
evlensin. Çünkü evlenmek, gözü haramdan çevirmek ve iffeti korumak için en iyi
yoldur. Evlenme imkanı bulamayan da oruç tutsun. Çünkü oruç, onun için bir tür
korumadır.
(Buharî, Nikah, 3)
"Kişi evlendiğinde dinin yarısını tamamlamıştır.
Diğer yarısı için de Allah'tan korksun!"
(Beyhaki, Şuabü'l-iman,
IV, 382)
"(Yeni evlenenlere) -Allah ona seni, sana da onu
mübarek eylesin- deyin."
(İbn Hanbel, I, 202)
"Nikahın en hayırlısı, en kolay (külfeti en az)
olanıdır."
(Ebu Davud, Nikah, 30-31)
"Dinini ve ahlakını beğendiğiniz, bir kimse size
(dünür olarak) geldiğinde onu (kızınızla) nikahlayın. Böyle yapmazsanız,
yeryüzünde fitne ve fesat çıkar."
(Tirmizî, Nikah, 3)
Kadınla dört şey için evlenilir: Malı, soyu, güzelliği
ve dini için. Sen dindar olanını seç ki iki elin bereket görsün."
(Buharî, Nikah, 16)
"İyi erkeklerle iyi kadınları (birbirleriyle)
evlendiriniz."
(Darimî, Nikah, 10)
"Ey Ali! Üç şeyi geciktirme, vakti geldiğinde
namazı (kılmayı), hazır olduğunda cenazeyi (defnetmeyi), dengini bulduğun zaman
eşi olmayan kadını (evlendirmeyi)."
(Tirmizî, Salat, 13)
"Birlikte olacağınız eşler konusunda seçici
davranın, denginizle evlenin. (Kızlarınızı da) emsalleriyle evlendirin."
(İbn Mace, Nikah, 46)
"Bir kadınla halası, yine bir kadınla teyzesi
birlikte nikahlanamaz."
(Buharî, Nikah, 28)
"İslam'da şigar nikahı (iki erkeğin mehir
istememek şartıyla velisi olduktarı iki kızı berdel şeklinde karşılıklı
nikahlaması) yoktur."
(Müslim, Nikah, 60)
"Kendi onayı alınmadıkça dul kadınla, kendisinden
izin alınmadıkça da bakire kız ile nikah yapılmaz. " Oradaki sahabîler,
"Ya Resulallah! Bakire bir kızın izni nasıl
olur?" diye sordular. Peygamberimiz "Sessiz
kalmasıyla." buyurdu.
(Buharî, Nikah, 42)
Bir adam Hz. Peygambere (sas) gelerek ensardan bir
kadınla evlenmek istediğini söyledi. Peygamber Efendimiz, "Onu gördün
mü?" diye sordu ve şöyle buyurdu: "Gidip onu gör. Çünkü ensarın
gözleri biraz farklıdır (küçük ve mavidir)."
(Müslim, Nikah, 74)
"Birinci talip vazgeçmeden veya sizin istemenize
izin vermeden dünürcü olmayın."
(Buharî, Nikah, 46)
"Veli (izni ve haberi) olmadan nikah olmaz."
(Tirmizî, Nikah, 14)
"Şüphesiz, şartların yerine getirilmeye en layık
olanı, kadınları kendinize helal kıldığınız (mehir) şartıdır.'
(Müslim, Nikah, 63)
"Velime (düğün yemeği) vermek ilk gün görevdir.
İkinci gün meşrudur. Üçüncü gün riya ve gösteriştir."
(İbn Mace, Nikah, 25)
"Bir koyun keserek de olsa düğün yemeği
ver."
(Buharî, Büyu, 1)
"Haram olan (ilişki) ile helal olan (evlilik)
arasındaki ayırıcı özellik, tef çalmak ve (nikah kıyıldığını) ilan
etmektir."
(Tirmizî, Nikah, 6)
"Bu nikahı ilan edin, onu (topluma açık olan)
mescitlerde yapın ve tef çalın."
(Tirmizî, Nikah, 6)
Efendimiz yeni evlenen bir insanı tebrik ederken.
"Allah mübarek etsin, sana bereketler ihsan etsin, eşini de seni de hayır
ve iyiliklerde ortak etsin." diye dua ederdi.
(Ebu Davud, Nikah, 35-36)
"Dünya, kendisinden faydalanılan geçici bir
varlıktır. Dünyanın en değerli varlığı ise iyi huylu bir kadındır.'
(Müslim, Rada, 64)
"Allah, bir kimseye iyi bir hanım vermişse,
dininin yarısında ona yardım etmiş demektir. Artık diğer yarıyla ilgili olarak
da Allah'a karşı kendisine çeki düzen versin."
(Müstedrek, II, 175)
Muaviye el-Kuşeyri anlatıyor: "Resülullah'ın
(sas) yanına giderek, 'Hanımlarımız hakkında ne dersiniz?' diye sordum. O da
şöyle buyurdu: 'Yediklerinizden onlarada yedirin, giydiklerinizden onlara da
giydirin, onları dövmeyin ve kötülemeyin."
(Ebu Davud, Nikah, 40-41)
"Dikkat edin! Sizin hanımlanız üzerinde hakkınız
olduğu gibi, hanımlarınızın da sizin üzerinizde hakkı vardır."
(Tirmizî,Rada,ll)
"Müminlerin iman bakımından en olgun olanları,
ahlakı en iyi olanlardır. Sizin en hayırlınız da eşlerine karşı en iyi
davrananınızdır.'
(Tirmizî, Rada, 11)
"Kadınlar hakkında Allah'tan korkun. Çünkü siz
onları Allah'ın emaneti olarok aldınız ve Allah'ın adını anarak (nikah kıyıp)
kendinize helal kıldınız."
(Müslim, Hac, 147)
"Sizden biriniz hanımını köle döver gibi
dövmesin.
Sonra günün sonunda bir de aynı yatağı
paylaşırsınız."
(Buharî, Nikah, 94)
"Mümin bir kimse mümine olan eşine nefret
beslemesin; çünkü onun bir huyunu beğenmezse de hoşlanacağı başka bir huyu
mutlaka vardır."
(Müslim, Rada, 61)
"Bana dünya nimetlerinden kadın ve güzel koku
sevdirildi. Namaz ise gözümün nuru kılındı.'
(Nesaî, Işratü'n-nisa, 1)
"Bir kişi, sevabını Allah'tan umarak ailesine
harcama yaptığında, bu harcama onun için sadaka olur."
(Buharî, İman, 41)
"Kişinin ailesi, malı, nefsi, çocuğu ve komşusu
ile imtihanı var ya; oruç, namaz, sadaka ve iyiliği emredip kötülükten
sakındırma işte bu imtihan için kefaret olur.
(Buharî,
Mevakîtu's-salat, 4)
"Kıyamet gününde Allah nezdinde sorumluluğu en
büyük olan emanetlerden biri, bir kimsenin karısı ile birlikte olduktan sonra
onun sırrını yaymasıdır."
(Müslim, Nikah, 124)
"Bir kadını kocası aleyhinde kışkırtan bizden
değildir."
(Ebu Davud, Talak, 1)
"Kim bana iki dudağı arasındakini ve iki bacağı
arasındakini korumayı garanti ederse,
ben de ona cenneti garanti ederim."
(Buharî, Rikak, 23)
"Ey insanlar, kadınlarla mut'a nikahı yapmanız
(belli bir süreliğine evlenmeniz) konusunda önce size izin vermiştim. Ama şimdi
Allah bunu kıyamet gününe kadar haram kılmıştır. Kimin yanında mut'a ile
nikahladığı bir kadın varsa ondan ayrıldın. Ve onlara verdiğinizden hiçbir şeyi
geri almayın."
(Müslim, Nikah, 21)
"Ey Muhammed ümmeti! Allah'a yemin ederim ki erkek
veya kadın bir kulunun zina etmesine Allah kadar gazaplanan kimse yoktur}"
(Buharî, Küsuf, 2)