milli piyango etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
milli piyango etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24.3.11

Devlet Kumarı Bıraksın

Devletimiz şahsi olarak kumar oynayanlara ve oynatanlara sembolik bir ceza kesiyor. Diğer taraftan ise kendi eliyle kumar oynatmaya devam ediyor. Sayısal loto devletin kendi eliyle vatandaşına kumar oynatmasından başka bir şey değildir. Ancak, loto da kumar olmasına rağmen devlet sayısal loto oynayanlara ceza kesmiyor.

Bu tarz oyunlar umut pazarlayarak insanların kafasını meşgul ediyor. Çalışarak kazanmak yerine kolayca kazanma duygusunu toplumda yayıyor. Yenilik, icat, girişim düşünecek beyinler bunlar yerine bilmem kaç milyon lira para çıksa ne yapacaklarını düşünüyor, hangi arabayı alacağını düşünüyor, nereleri gezeceğini düşünüyor. İşte bu, kaynak israfından başka bir şey değildir. En değerli kaynağımızı, zihnimizi, düşüncelerimizi israf etmeyelim.

Keşke piyango, loto, şans topu, on numara gibi oyunları iktidara geldiğinde kaldıracağını söyleyen bir parti olsaydı da önümüzdeki seçimlerde ona oy verseydik.

Bir de bu kumardan toplanan vergilerle eğitime yapılan katkılardan falan bahsediyorlar. Bu insanlar az bir karşılığa çok şey kaybedildiğinin farkında olmayan insanlar. Belki eğitime aktarılan birkaç milyon lira ile yeni masalar sandalyeler alınıyor okullarımıza, ancak o sandalyelerde oturan, o masalarda dirsek çürütenlerden kaçının zihnini bulandırıyor bu kumar illeti, o taze beyinleri ne kadar meşgul ediyor bir kupon ile kazanabileceği milyonlar. Hiç bunun hesabını yapmadan eğitime aktarılan üç beş kuruşun hesabını yapıyorlar. O paranın eğitime aktarılması için illa kumar mı oynatmak gerekiyor? Arttırırsın sigaranın vergisini, yine aktarırsın eğitime parayı. Çok mu zor yani eğitime para aktaracak kaynak bulmak? Ordan olmazsa öbür taraftan aktarırsın, neticede nereden aktarırsan aktar halkın cebinden çıkan parayı aktarıyorsun. Kumardan aktarınca halkın cebinden çıkmıyor mu o para?

Sömürü düzenine karşı çıkıyoruz, haksızlığa karşı çıkıyoruz, adaletsizliğe karşı çıkıyoruz. Hem de sonuna kadar. Peki soruyorum: bu kumar halkın duygularını sömürmek değil mi, tüm toplanan paranın bir kişiye geri dönmesi haksızlık değil mi, birisinin parasını kaybederken öbürünün bundan haksız şekilde para kazanması adaletsizlik değil mi?

Eğer muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacaksak bizim kumarla, daha açık konuşursak, lotoyla, piyangoyla, bilmem ne topuyla işimiz olmaz, olamaz. Bizim işimiz bilimle, sanatla, düşünceyle, icatla, yenilikle, girişimcilikle olmalı.

4.12.10

Yılbaşı Gecesinin Talihsiz Talihlisi

Yılbaşı gecesinin en talihsiz kişilerinden birini açıklıyorum, hem de haftalar öncesinden. Bu kişi öyle bir kişi ki, bilmeden sırtına o gece çok ağır bir yük yüklenecek. Bu yükün ağırlığını ölçen bir tartı da (zannediyorum) bu dünyada yok.

2009 - 2010 sezonunda Fenerbahçe son maçta şampiyonluğu kazandığını zannederek seviniyordu. Talihsiz kişi de kazandığını zannedecek, sevinecek. Belki havalara uçacak, Fenerbahçeliler gibi timsah yürüyüşü yapacak. Ama tüm sevinci boşuna. Çok kısa bir zaman sonra, o yükün ağırlığını ölçen bir terazinin karşısında kendisini bulduğunda, kaybettiklerini anlayacak. Ve diyecek ki; yanlış anons yapmışlar. Ben aslında kazanmamışım, kaybetmişim, yazıklar olsun bana. Bir de o kadar sevinmişim ağlanacak halime.


Ne acı. Yılbaşındaki talihsiz insanın durumu, Sülün Osman’ın Galata Köprüsü’nü sattığı adamınkinden bile kötü. Her ikisi de başta çok karlı bir ticaret yaptığını, az bir karşılığa çok şey kazandığını zanneder. Ancak gerçek açıkça belirdiğinde, neyin ne olduğu kalplerde şüpheye yer kalmayacak şekilde görüldüğünde, her ikisi de aslında satın aldıkları şeyin ne olduğunu anlarlar. Birisi sadece bir hayali satın almıştır, hayal kırıklığı da hayalin yanında hediyesi olarak gelmiştir. Diğeri ise dağlar kadar, milyonlarca YTL günahı satın almıştır, hediyesi ise çetin bir azaptır. (Allah dilerse affeder ancak affetmezse; kumar Allah’ın yasakladığı bir iştir ve Allah’ın, emirlerini dinlemeyenlere vaadi açıktır.)

Bir de o talihsiz kişi olmak için sırada bekleyenler var.

Yılbaşında asıl talihli kişiler; ikramiye çıkıp da kazandığını zannedenler değil, Allah’ın merhameti ile hiçbir ikramiye kazanamayanlardır. Bunların zararı yalnızca bilete verdikleri paradır. O gözlerine görünmeyen az miktardaki paraya da sonradan çok üzülecekler, o ayrı. Ancak ikramiyenin çıkması durumuna göre izafi olarak daha şanslıdırlar. Bunlardan da şanslısı (gösteriş için yapmadıkları sürece) bilet almayıp bu işten uzak duranlar ve yakınlarını sakındıranlardır.

Yılbaşına az bir zaman kala bilet kuyruğunda bekleyen talihsize yaklaşıp röportaj yapan muhabir “kazanırsanız ne yapacaksınız?” diye sorduğunda talihsizin cevabı: “bir kısmıyla hayır yapacağım” olur. Ve bunu öyle bir söyler ki, zannedersin elinin emeğiyle hayır yapıyor. Paranın tamamını bağışlasa, yine de helal kazanılmış 1 kuruşun bağışlanması gibi olmaz, olamaz. Ancak vatandaş bunu unutarak ya da bilmeyerek kendince, kendi çapında lütufta bulunuyor, yapacağı bağışla kendini aklayacağını zannediyor.



Piyangodan çıkan paranın haram olduğu gibi, piyango bileti almak da haramdır.(Kaynak: İslam Fıkhı Ansiklopedisi) (Bakın: Prof. Dr. Hayrettin Karaman)


Gelin biz kaybedeblerden olmayalım. Medyanın gazına gelip koşarak piyango bileti almaya gitmeyelim. Herkesin yaptığı şeyi, babalarımızdan gördüğümüz şeyi yapmayalım. Milli Piyango bileti almayalım, yakınlarımıza da aldırmayalım. 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...