bağış etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bağış etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9.1.14

E-devlet Üzerinden Organ Bağışı Yapılabilmeli

Edevlet kapısı üzerinden organ bağışı müracaatının yapılabilmesini gerekmektedir.

Organ bağışı konusunda toplumumuzda yeterli bilinç henüz maalesef oluşmamış, oluşturulamamıştır. Devletimizin teşvik edici ve özendirici uygulamalarını yetersiz görüyoruz. Bunu organ bağışı noktasında ülkemizin diğer gelişmiş ülkeler içindeki konumuna bakarak görebilirsiniz. Diğer taraftan, bizim anlayışımıza göre organ beklerken donör bulunamadığı için hayatını kaybeden bir kişi dahi olsa organ bağışı konusunda yetersiziz demektir.

Organ bağışının yaygınlaştırılması için bağış başvurusu kolaylaştırılmalı ve teşvik edilmelidir. Önerimiz bu noktada organ bağışının kolaylaştırılması adına müracaatın e-devlet kapısı (www.turkiye.gov.tr) üzerinden e-devlet şifresi ile de yapılabilmesidir. Yapılan müracaat uyarınca kişiye özel basılacak iki organ bağış kartı da kişinin adresine Sağlık Bakanlığı'nın ilgili birimince iadeli taahüdlü postalanmalıdır. Bu uygulamanın altyapısı kurulduktan sonra uygulama Kamu Spotları ve medyada yer alacak haberlerle kamuoyuna duyurulmalı, vatandaşlar organ bağışı noktasında teşvik edilmelidir. Öyle ki, bu yöntemle organlarını bağışlayan kişi sayısı 1 milyona ulaştığında çekilişle 1 kişiye 10 milyon lira para ödülü gibi ve benzeri özendirici tedbirler de alınabilir.


E-devlet kapısı üzerinde bir de organ bağışı sorgulama ekranı olmalıdır. Gerek duyulduğunda hastane personeli ya da polis tarafından T.C kimlik no girilerek derhal kişinin organ bağışı yapıp yapmadığı, yaptıysa hangi organlarını bağışladığı gibi vb. kişinin sağlığıyla ilgili gerekli bilgilere erişilebilmelidir. 


Detaylandırma faaliyetlerini icra koltuklarında oturan sorumlulara havale etmekle birlikte, milletimizin refah ve saadeti adına yukarıda çerçevesini kabaca çizmeye çalıştığımız hizmetleri devletimizden talep eder, bilgilerinize arz ederiz.

Not: Bu yazı da Devlet Yönetiminde İnovasyon Kavramı ile ilgilidir.

21.12.13

Afrikadaki Kardeşlerimiz Hazreti İnsansa Bu Duyarsızlıkla Biz Neyiz?


Burası Mars değil, burası Ay değil, burası uçakla belki çoğu yerden 3-4 saat mesafedeki Afrika.


Bunlar ağaç değil, bunlar yırtıcı ya da Allah'ın insanın emrine verdiği herhangi başka bir mahlukat değil, bunlar Eşrefi Malukat olan Hazreti İnsan.

Orası yanıbaşımızdaki Afrikaysa ve aşağıdaki videolarda izleyebileceğiniz kişiler de bizim kardeşlerimizse, insansa, acaba bu körlük ve duyarsızlıkla BİZ NEYİZ?
































8.12.13

150 TL İçin Yapmayacağım Şey Yok

Televizyon dünyadan haberdar olmazı sağlıyor, bize dünyada olup bitenleri bildiriyor.

Bildirdikçe sorumluluk yüklüyor.

"Allah'ım Afrikayı bilmiyordum, Kongo'daki yetimleri görmedim" deme ihtimalimizi ortadan kaldırıyor.

Düşünsek aslında oradaki canın, senin canın olan evladının canından ne farkı var. Allah o canı ona evladının canını da evladına verirken sen orada mıydın? Sen mi tayin ettin? Hayır. Allah dileseydi senin evladının ruhunu en baştan ona, onunkini de senin evladına üflerdi de senin bundan haberin bile olmazdı. O zaman şimdi sana yabancı gelen ruh belki senin dünyadaki en sevgilin olurdu.

Anneni babanı sen mi tayin ettin. Televizyonda görüp belki hiçbir yakınlık hissetmediğin kişi senin dünyaya gelmene vesile olan kişiler olabilirdi, Allah dileseydi senin dünyaya gelişinde onları vesile ediverirdi de belki de senin için dünyada onlardan daha sevimli kimse olmazdı. Aslında senin hiçbir yakınlık hissetmediğin kişinin senin beşer içinden en sevdiklerin olma ihtimali, ruhların yaratıldığı günden doğduğun güne kadar gelen bir olasılık idi. 

O halde sevgi göreceli bir kavram. Anne babamıza duyduğumuz sevgiyi başkalarına duymuyoruz ama duyma olasılığımız var idi, sadece Allah'ın takdiri neticesinde gerçekleşmedi. Öyleyse bir Afrikalı çocuğu sanki kendi çocuğumuzmuş gibi, bir Arakanlı anayı sanki kendi anamızmış gibi sevme yolu da bizim için teoride açıktır. Nazari olarak bu mümkün, ama kirlenmiş gönüllerle bunu ne kadar başarabiliriz, işte onu bilemiyorum. 

Başaran yok mudur? Öyle tahmin ediyorum o kadar çoktur ki... Beşer tarihinde gelmiş geçmiş milyonlarca gönül ehli başarmış olsa gerek. Aslında biz de her ne kadar kirli paslı da olsa hala muhabbetle çarpan bir kalbe sahipsek başarabiliriz kanaatindeyim.

Bir düşünün, evladınız, 6 yaşındaki yavrunuz yetersiz beslenmeden dolayı katarakt oluyor ve ameliyat olması gerekiyor. Küçük bir mebla para lazım. Ama sizde yok. O yavru gözünüzün önünde durup durdukça sizin o parayı temin etmedeki gayretiniz katlanarak artmaz mı? Hatta bir raddeden sonra belki de helal dairede "Yapmayacağım şey yok, yeter ki yavrumun gözünün nuru geri gelsin" noktasına gelmez misiniz? Hangi vicdan sahibi evladının bu durumuna dayanabilir. İşte Afrikada yüzbinlerce evladımız bu durumda. Yardım dernekleri 150 TL-200 TL gibi bizim için düşük gelebilecek ama manevi ağırlığını dünyanın dahi tartamayacağı meblalarla bu yavrularımızın dünyasının aydınlanmasına vesile oluyorlar.

Kendi evladımız için o küçük meblayı bulmak için nasıl gayret ediyorsak, Afrikadaki yavrumuz için de öyle gayret etmemiz gerekir aslında. Keşke düşünebilsek. Keşke bilebilsek. Keşke bildiğimizi uygulayabilsek. Burada keşke demenin bir mahzuru olmasa gerek.

Görmedin mi Afrikadaki yetim çocukları, kaldıkları barakaları, yedikleri ya da daha doğrusu yiyemedikleri yemekleri, giyemedikleri kıyafetleri. Görmedin mi? Bilmiyor muydun? Kendi evladın aynı durumda olsaydı onuda mı görmeyecektin? Asra yemin olsun ki hüsrandayız.

Kendi evladının sağlığı için çalışıyor gibi dertli-gayretli tüm mazlum evlatlarımızın sağlığına çalışmalıyız. İsterse bizden uzak olsun, isterse rengi bizden farklı olsun, isterse dili bizden farklı olsun, isterse memleketi bizden farklı olsun, hatta isterse ana babasının dini bizden farklı olsun. Her çocuk islam fıtratı üzerine doğmuyor mu? Her çocuk günahsız, masum değil mi? Elbette öyle.

Nasıl kendi çocuğun yetim kalsın istemezsin, yetim kalsa barınacağı bir yer olsun istersin, namusundan giyiminden yemesinden içmesinden emin olmasını istersin, işte öyle de dünyanın tüm mazlum çocukları için aynı şeyi istemelisin. Belki bu bir erdem değil, olması gereken. Nasıl ki dar daireden bakınca kendi çocuğun ile Afrikalı bir çocuk sana farklı geliyor, öyle de senin halis niyetin belki sana erdem gibi gelebilir. Aslında bu bilirsen bir hakikat, hiçbir masum can diğeri arasında yok bir fark.

O halde diyoruz ki 150 TL için şu dünyada helal dairede yapmayacağız şey yok. Ne kadar maddeci geliyor kulağa değil mi? Ama niyet işi değiştiriyor.

Tüm bu düşünceler kirden katranlaşmış sinelere saçma-sahte gelebilir, belki bunlara gülebilirler, varsın gülsünler, biz bunlara ağlıyoruz, ağlayanlarla birlikte. Keşke hakkıyla ağlayabilsek. Hakkıyla üzülebilsek. Izdırabını-sancısını hakkıyla sinelerimizde duyabilsek. Keşke şöyle burnumuzun direği ızdırapla bir sızlasa, gözler yaşlansa, şakaklar ızdırapla sanıcısa. Varsa okyanuslarından bir damlacık kadar dahi idrakımız, niyazımız arttırmandır Rab'bımız.

Sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz.

Allah'ın Selam'ı Rahmet'i ve Bereket'i üzerinize olsun.

Konuyla ilgili aşağıdaki linkleri inceleyebilirsiniz. 






19.5.13

Vakıf Taksi - Hayırlı Yolculuklar - Hayırlı Taksi - Taksi Hayır

Hayırda inovasyon. Nasıl olur hayırda inovasyon? Örneğin bir taksiyi-bir dolmuşu fisebilillah vakfetmekle olur hayırda inovasyon. Ve onu hayra çağıran reklamlarla süslemekle. Ve onun şöförünü iyiliğe çağıran gönüllü bir iyilik elçisi yapmakla olabilir mesela. Taksiye binenlere broşür-kitapçık-dergi-cd vermekle olabilir, birebir anlatmakla olabilir.

Öneri - VAKIF TAKSİ 

1.1-) Hayır sahipleri bir taksi alır ve bunu hayır kuruluşlarına bağışlar. Hayır kuruluşu bu taksiyi işletir. Şöförü mümkün olduğunca gönüllülerden oluşur. Taksinin dışında hayır kuruluşunun reklamı, iletişim bilgileri bulunur. Taksinin üzerinde de dikkat çekici tanıtım aparatı ile hayır kuruluşunun tanıtımı yapılır. Taksi şöförü-gönüllü, taksiye binen kişiye dernek faaliyetlerini anlatır, hayır kuruluşunun tanıtımını yapar, içinde bulundukları taksinin hayır sahipleri tarafından derneğe hibe edildiğini gelirinin derneğe bağışlandığından bahseder, dernek broşürünü müşteriye verir. Hatta ufak bir kitapçık da hazırlanıp verilebilir. Taksi duraklı bir taksi değil; gezen bir taksi olmalıdır. Bu sayede farklı farklı ve daha fazla insana ulaşılabilir. Bazı taksi duraklarıyla bila ücret anlaşılabilir, örneğin 26 durakla anlaşılır senenin 2 haftasında aynı durakta olacak şekilde şehrin farklı noktalarında insanlara ulaşılır. Taksinin içine tanıtım filmi oynatılacak ekranlar yerleştirilebilir. Ayrıca taksinin içine bir de hayır kumbarası konabilir, müşteri anında bu kumbaraya bağış yapabileceği gibi taksi ücretinden artan bozukları da bu kumbaraya atabilir. Bozukları atabileceği taksi şöförü tarafından yolcuya hatırlatılabilir.

1.2-) Devletimiz nasıl ki kamu yararına çalışan bazı hayır kurumlarına vergi muafiyeti veriyor vergi imtiyazı sağlıyor, aynı şekilde ulaşım alanında da imtiyaz sağlayabilir. Şöyle ki; belli bir sayıda ticari taksi çalıştırma ruhsatını hayır kurumuna verebilir. Normalde bilindiği üzere özel plakalar taksi olarak kullanılabiliyor, örneğin T plaa ya da TJK gibi T ile başlayıp üç harf sahibi olanlar. Önerilen imtiyaz ile kamu yararına çalışan hayır kurumuna gelir sağlaması ve halka kendisini daha iyi tanıtabilmesi adına ticari olmayan plaka ile ticariymişçesine taksi çalıştırma imtiyazı verilir. İmtiyaz hakkı kanunla verilir. Derneğin yerine getirmesi gereken şartlar ve uyması gereken kurallar imtiyaz veren makam(Maliye Bakanlığı olabilir) tarafından yönetmeliklerle belirlenir. Örneğin aracın dışında arasın yüzde doksanını kaplayacak şekilde hayır kuruluşunun görsel tanıtımının olması, aracın üzerinde de sonradan eklenen ışıklı bir tanıtım platformu ile hayır kuruluşunun tanıtımının yapılması devlet tarafından şart koşulabilir. Ya da belli saatlerde belli yollara müşterisi olmaksızın girmesine sınırlama getirilebilir. Hayır kuruluşuna kazanılan paradan vergi muafiyeti getirilir. Bu konuda devlet yetkilileri ile hayır kuruluşlarından temsilciler bir araya gelerek istişare yaparlarsa daha pek çok hayırlı fikir ortaya çıkar kanaatindeyiz. Bilhassa terminal ve havaalanlarına bu "hayır taksiler" yerleştirilebilir. Belediyeler, valilikler, hastaneler gibi yerlerde de sadece hayır taksilere mahsus olmak üzere özel durak yerleri ayrılabilir.

Bu tür taksilere: hayır taksi, taksi hayır, vakıf taksi, hayırlı taksi gibi isimler konabilir, kamu spotu tanıtım filmleriyle halka tanıtılabilir. Milletimizin "hayırlı yolculuklar" yapması sağlanabilir.



Her Taksiye Broşür ve Kumbara

2.1-) Yukarıdaki iki öneri orta-kısa vadede uygulanabilir. Önerilerin içerisinden seçilebilecek bazı uygulamalar ise derhal hayata geçirilebilir nitelikte. Örneğin her taksiye broşür ve kumbara uygulaması yapılabilir. Hayır kuruluşu tarafından hazırlanacak koltuk arkalığı ve kumbara taksici esnafına dağıtılır(federasyonca toplu dağıtımı yapılabilir, ya da dernek durak durak dolaşarak dağıtabilir), ayrıca broşür-cd-kitapçık gibi tanıtım dökümanları da taksicilere verilir. Taksicilere dökümalar bittiğinde isteyebilecekleri ya da gidip alabilecekleri irtibat noktalarının iletişim bilgileri de verilir. Bu uygulama Türkiyede ve yabancı ülkelerde onbinlerce taksiye rahatlıkla uygulanabilir. Taksi arkalıklarının ve kumbaraların üretiminde de gönüllülerin katkı sunacağı çalışma ortamları hazırlanabilir. Düşük maliyet ile kaliteli bir iş çıkartmak ve geniş kitlelere ulaşmak temel düsturlar olmalıdır.

2.2-) Her taksiye hayır kuruluşlarının broşürü ve kumbarasının konulması uygulaması taksiciler için devlet tarafından yasal bir zorunluluk haline de getirilebilir. Şöyle ki; sosyal devlet ilkesine uygun olarak, taksiciler dilerse Türk Kızılay'ının broşür ve kumbaralarını, dilerlerse kamu yararına çalışan özel hayır kuruluşlarının broşür ve kumbaralarını koyabilirler. Her takside kumbara ve broşür bulundurulması zorunlu tutulur. Uygulamayı trafik polisleri denetler. Bulundurmayanlara en düşük trafik cezası kesilir. Hangi kuruluşun kumbarasını ve  broşürünü koyacağını taksici kendisi seçebilir. Kumbara ve koltuk arkası broşür koyma aparatı birer seri numarasına sahip olurlar ve taksiciye zimmetlenirler. Kumbara kilitli olarak taksiciye teslim edilir. Kilit sadece hayır kuruluşu tarafından açılabilecek, kumbara; içerisinden para çekilemeyecek ve araca vida ile monte edilebilecek şekilde tasarlanır. Aynı şekilde otobüs ve dolmuşlarda da en az bir broşür-kumbara-A3 boyutlarında reklam uygulaması zorunlu tutulabilir. Önerimiz kısaca budur. Devletin ilgili kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmalar ve toplantılar yapmaları sağlanarak önerilen uygulamanın detaylandırılması kolaylıkla yapılabilir.

Böyle hayırlı uygulamaları toplumumuzda yaygınlaştırırsak; toplumsal dayanışmız, yardımlaşmız, farkındalık ve bilincimiz artacaktır. Bu şekilde gayretlerin içinde olan bir milleti inşaallah Allah bereketlendirir, kuvvetlendirir, zayi etmez. Yukarıda kısa ya da orta vadede , tamamen halk tarafından ya da devletin yasal düzenlemeleriyle uygulanabilecek temelde dört farklı  öneri bulunmaktadır. 1.1 ve 2.1 kısımlarında bahsedilen öneriler devlet bir düzenleme yapmasa da özel olarak şahısların ve derneklerin yapabileceği uygulamalardır. 1.2 ve 2.2 önerileri ise ancak devletin yapacağı düzenlemeler ve halkın da buna katkılarıyla hayata geçirilebilecek projeler-önerilerdir. Umarım devletimiz sosyal devlet olmanın getirdiği anlayış ile önerilen adımları atar.

Selam ve saygılarımızla.

25.10.12

Kurban Bayramınız Mübarek Olsun


Arife gününün faziletleri ve zilhicce ayının ilk on gününün faziletlerini yazma fırsatımız olmadı maalesef, inşallah önümüzdeki bayrama. 

Ümmeti Muhammedin kurban bayramı mübarek olur inşallah. Müslümanların zalim diktatörler ya da zalim diktatörlerden kalma baskıcı rejimler altında ezilmediği, özgürce dinlerini ve dünyalarını mamur ettiği bayramlara ulaşmayı inşallah Allah bizlere ve çocuklarımıza nasip eder.

Bayramınız mübarek olsun. 

Aldığım bir bayram mesajını burada paylaşmak istiyorum.



"Kurban bayramınızı en içten dileklerimizle kutlar, sağlık ve esenlikler dileriz. Az kanlı, bol canlı bayramlar dileriz." yazıyordu aldığım tebrik mesajında.


Normalde bayram tebriği aldığında insanın mutlu olması lazım. Yukarıdaki tebrik mesajını aldığımda maalesef mutlu olamadım, olamadığım gibi biraz da üzüldüm. Bu mesaj şunu gösteriyor, insanlardan bazıları maalesef kurban ibadetini sadece kan akıtmak olarak görüyor. Ne kadar acı. Oysa kurban insanı Allah'a yaklaştıran ve arka planında bir çok hikmetin olduğu bir ibadettir. (Hikemtin sözlük anlamı için buraya bakabilirsiniz.) Bu konuyu dini kaynaklar çok güzel açıklamakta ve anlatmakta. Bir şey satın alacağımız zaman internetten nasıl araştırıyorsak bu konuda da işin doğrusunu aynı şekilde araştırabiliriz.

Kurban ibadetini sadece kan akıtmak zannedenlere cevapların en güzelini kitapların en güzeli veriyor: 

“Bu hayvanların ne etleri ve ne de kanları Allah’a ulaşacaktır: Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hacc Suresi; 37)

Kurban sadece kan akıtmak olmadığı gibi sadece et dağıtmak da değildir. Bu ibadetin özü Allah’a yaklaştıran maddi bir fedakarlık ve O’nun emrine bir bağlılıktır. (Buraya bakabilirsiniz)

Bu konuda kısaca söylemek istediğim iki şey daha var.. 

Orta okulda bir öğretmenim diyordu ki :"Ben hayvanın kesilmesini istemiyorum, onun yerine bağış yaparım" Bu da son derece yanlış bir düşünce. Bu şekilde düşünen varsa hemen belirteyim: Din İşleri Yüksek Kurulu, kurban kesmek yerine bedelinin muhtaç kişilere ya da ilgili kurumlara verilmesiyle kurban ibadetinin yerine getirilmiş olamayacağına karar verdi. Bağış ayrı bir şey; bu tür bir bağış dini kaynaklarda sadaka olarak geçer, kurban ise apayrı bir şey.

Bir de vekaletle kurban kestirebildiğin bir takım vakıflar var. Burada özellikle geçen sene çok sık rastladığımız bir durum vardı. Bazı vakıflar bağışçılara soruyordu, kesimli mi kesimsiz mi? Bu zihniyetteki bir vakfa kesinlikle kurban vekaleti verilmemelidir. Çünkü kesimsiz kurban diye bir şey olmaz, onun adı olsa olsa sadaka olur. Sadaka ile kurbanın farkını bilmeyen bir kişi veya kuruma kurban kesimindeki dini gereklilikleri yerine getirip getiremeyeceği konusunda güvenilemez. Bu soruyu soran vakıflara bence güvenilip de vekalet verilmemeli.  2009'da kesimsiz bağış toplayan bazı vakıfların, kesimli bağışların bir kısmını eline yüzüne bulaştırdığını hep birlikte gördük. Dini hassasiyetini gördüğünüz vakıflara vekalet vermeniz çok daha hayırlı olacaktır. Örneğin İHH, Cansuyu, Deniz Feneri gibi dernekler dini hassasiyetleri olan dernekler olarak öne çıkmaktadır. Kimse kör değil, milletimiz artık gelişen iletişim teknolojisiyle daha da bilinçlendi, o yüzden; dini hassasiyeti olmayıp da kurban toplayan dernekleri tek tek zikretmeye, malumu ilana lüzum yok.

Diğer taraftan, bu ibadeti bankadan havale yapmak düzeyine indirmek de hoş değil. Uğraşacak durumun, vaktin, imkanın olmaz; o zaman başka. Şüphesiz dinimiz insana pek çok kolaylıklar sağlamış. Ancak insanın gücü yetiyorsa bu işi kendisinin yapması daha güzel, daha doğru. Bunun yanında imkanı olan Somali'ye, Arakan'a ya da adını dahi bilemediğimiz ama müslümanların Allah Allah dedikleri memleketlere de kurbanını ulaştırabilir, herhalde şu mübarek günde bu kadar güzel başka bir şey olmasa gerek.

Buraya doğru bildiklerimi ve doğrusunu merak edip araştırdıklarımı yazdım, Allah kusurlarımızı affetsin..

Bayramınız mübarek olsun..

9.3.11

Duyarsız Kalmayalım!


Katarakt nedir?
Gözümüzün renkli tabakasının hemen arkasında bulunan ve normalde şeffaf bir mercek olan lens tabakasının herhangi bir nedenle saydamlığını kaybederek bulanıklaşmasına, gözün önünde görme netliğini bozan bir sis perdesinin oluşmasına katarakt denir.Kataraktlı gözlerde görme bulanıklığı, kataraktın derecesine göre, az bulanık görmeden başlayarak sadece ışık görecek dereceye kadar çok değişik seviyelerde olabilir.Tüm dünyada en çok görülen körlük nedeni olan katarakt, tedavi edilebilir bir görme kaybıdır.
Kataraktın nedenleri nelerdir?
Kataraktın en önemli nedeni yaşlılıktır. Bilhassa 60 yaşından sonra oldukça yaygın olarak görülen kataraktın, yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar.Ayrıca göz travmaları, daha önce geçirilen göz tansiyonu, göz içi iltihabı gibi göz hastalıkları ya da ameliyatları, şeker hastalığı gibi bazı kronik hastalıklar, hipertansiyon, uzun süre kortizonlu ilaç kullanımı, ışın tedavisi, C vitamini eksikliği, kötü beslenme, ultraviyole ışınlarına veya uzun süre şiddetli ışığa maruz kalmak, sigara, alkol, zararlı kimyasallar ve radyasyon da kataraktı tetikleyen sebeplerdendir.Doğumsal kataraktlarda ise en önemli etkenler; hamilelik esnasında annenin geçirdiği kızamıkçık gibi bazı hastalıklar, kullandığı bazı ilaçlar, röntgen ışınlarına maruz kalma ve bebeğin kromozom anomalileri ile kalıtım gibi faktörlerdir.
Katarakt neden Afrika’da çok yaygın görülüyor?
Afrika’da sıcak hava, beslenme ve iklim şartları sebebiyle pek çok insan genç yaşta katarakt olarak görme yeteneğini yitirmektedir. Göz doktoru sayısının yetersizliği de buna eklenince özellikle kırsal kesimlerde birçok hasta, ameliyat olamadan karanlığa mahkum yaşamaktadır.
Kataraktın belirtileri nelerdir?
Bulanık görme, kamaşma, renk ayrımı zorluğu, derinlik kaybı, ağrısız ve giderek artan görüş azalması, ışığa karşı hassasiyet, okuma zorluğu, çatallı veya çift görme, renklerin soluklaşıp sararması, daha fazla ışık ihtiyacı, sonradan ortaya çıkan miyopi, çok ileri safhada çok az görme ile birlikte göz bebeğinin beyazlaşması.Zamanında müdahale edilmezse katarakt ilerler. Bu durumda hasta ancak ışığı ve ışığın yönünü seçebilir ama nesneleri göremez hale gelir.
Katarakt sadece yaşlılarda mı görülür?
Katarakt sadece yaşlılara özgü bir hastalık değildir. Bebeklik ve çocukluk çağında da katarakt görülebilir.
Katarakt iki gözde birlikte mi ortaya çıkar?
Katarakt, çoğunlukla iki gözü de etkileyen bir rahatsızlıktır. Bazen her iki gözde birlikte başlar ve birlikte ilerleyerek her iki gözün de eşit derecede etkilenmesine sebep olur. Bazen de katarakt tek gözde başlar.
Katarakt ne kadar hızlı gelişir?
Kataraktın gelişim hızı kişiden kişiye, hatta iki göz arasında bile değişebilir. Bazı insanlarda yıllar içinde, yavaş yavaş katarakt gelişirken, bazılarında, özellikle şeker hastalarında hızla ilerleme gösterir ve her iki gözde birden katarakt gelişebilir.
Katarakt oluşumu engellenebilir mi?
Yaralanmalara karşı dikkatli olmak, kortizonlu ilaç kullanımından kaçınmak ve kötü beslenme koşullarının düzeltilmesi, kataraktı bir miktar engelleyebilir.
Kataraktın tedavisi nasıldır?
Katarakt tedavisi cerrahidir; ameliyat dışında herhangi bir tedavi şekli mevcut değildir.
Katarakt ameliyatı hangi durumlarda yapılır?
Hastanın görüş seviyesi artık ihtiyaçlarını karşılamıyorsa, gözdeki iltihap gibi bir rahatsızlık katarakt oluşturmuşsa ya da katarakt hastanın göz tansiyonunu yükseltiyorsa hastanın bir an önce ameliyat olması gerekir.
Katarakt ameliyatı nasıl yapılır?
Katarakt ameliyatı, modern katarakt cerrahisi olan FAKO yöntemi ile 15 dakika süren bir operasyondur. Çocuk veya yaşlı katarakt hastalarının ameliyatlarında teknik olarak bazı faklılıklar olmakla birlikte katarakt ameliyatında yapılan işlem, kataraktın alınıp yerine suni bir göz içi merceği yerleştirilmesinden ibarettir.
Kaç ameliyat yapılacak?

Hedeflenen rakam 100 bin olmakla birlikte, aydınlığa kavuşacak her gözün bizim için ayrı bir önem taşıdığını belirtmek isteriz.
İHH katarakt kampanyasına sadece maddi destek sağlayarak mı katılıyor?
Gönüllülerimizin bağışlarının yanı sıra, tıbbi ekipman ve gönüllü doktor desteği de veriyoruz.
Kampanya hangi ülkeleri kapsıyor?
İHH İnsani Yardım Vakfı’nın katarakt kampanyası, Afrika’da toplam 10 ülkede sürmektedir. Bu ülkeler; Mali, Nijer, Burkina Faso, Somali, Etiyopya, Sudan, Gana, Benin, Togo ve Çad’dır.
Katarakt ameliyatının maliyeti ne kadardır?
Katarakt ameliyatının maliyeti ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, tek göz için ortalama 120 YTL’ye bu ameliyat yapılabilmektedir. 
Belirlenen bağış numaralarına 120 YTL’nin altında bağış yapabilir miyim?
Her bir göz ameliyatının 120 YTL maliyetle yapılmasına karşın, daha düşük miktardaki bağışlar da bir araya gelerek gözlerin ışığa kavuşmasına yardımcı olabilecek.
Göz doktoruyum, kampanya için zaman ayırabilirim. Kampanyada görev almam mümkünmü?
Teşekkür ederiz. Lütfen (212) 631 21 21 numaralı telefondan bizi arayarak iletişim bilgilerinizi bırakınız.
Kampanyaya tıbbi cihaz bağışlamam mümkün olur mu?
Bu konuyla ilgili İHH İnsani Yardım Vakfı’nın (212) 631 21 21 numaralı telefonundan Yaşar Kutluay’la irtibata geçebilirsiniz.
Zekatımı bu kampanyaya verebilir miyim?
Evet, verebilirsiniz.
Kampanyayı çevremde duyurmak için neler yapabilirim?
Sözel olarak anlatabileceğiniz gibi, tanıtım materyallerini İHH Gönüllü Birimi’ni (212) 631 21 21 (dahili 164) numaralı telefondan arayarak isteyebilirsiniz.
Katarakt ameliyatı olacak kişiler çocuk mu, yoksa yetişkin mi?
Hemen her yaştaki Afrikalı, kampanyamızdan yararlanacak. Yaş dağılımını bölgelerdeki ihtiyaçlar belirleyecek.
Kampanyaya nasıl katılabilirim?
İHH İnsani Yardım Vakfı’na bağışta bulunarak kampanyaya katılabilirsiniz.
Nasıl bağış yapabilirim?
1. İHH İnsani Yardım Vakfı merkezine gelerek nakdi olarak yardımda bulunabilirsiniz.
2. Online bağış sistemini kullanarak internet üzerinden bağış yapabilirsiniz.
3. Bağışınızı, sitemizde yer alan banka hesap numaralarına havale ile gönderebilirsiniz.
4. Bağışınızı, sitemizde yer alan posta çeki hesabına yatırabilirsiniz.

19.11.10

Kurban Bayramı

Aldığım bir bayram mesajını paylaşmak istiyorum.



"Kurban bayramınızı en içten dileklerimizle kutlar, sağlık ve esenlikler dileriz. Az kanlı, bol canlı bayramlar dileriz." yazıyordu aldığım tebrik mesajında.


Normalde bayram tebriği aldığında insanın mutlu olması lazım. Yukarıdaki tebrik mesajını aldığımda maalesef mutlu olamadım, olamadığım gibi biraz da üzüldüm. Bu mesaj şunu gösteriyor, insanlardan bazıları maalesef kurban ibadetini sadece kan akıtmak olarak görüyor. Ne kadar acı. Oysa kurban insanı Allah'a yaklaştıran ve arka planında bir çok hikmetin olduğu bir ibadettir. (Hikemtin sözlük anlamı için buraya bakabilirsiniz.) Bu konuyu dini kaynaklar çok güzel açıklamakta ve anlatmakta. Bir şey satın alacağımız zaman internetten nasıl araştırıyorsak bu konuda da işin doğrusunu aynı şekilde araştırabiliriz.

Kurban ibadetini sadece kan akıtmak zannedenlere cevapların en güzelini kitapların en güzeli veriyor: 

“Bu hayvanların ne etleri ve ne de kanları Allah’a ulaşacaktır: Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hacc Suresi; 37)

Kurban sadece kan akıtmak olmadığı gibi sadece et dağıtmak da değildir. Bu ibadetin özü Allah’a yaklaştıran maddi bir fedakarlık ve O’nun emrine bir bağlılıktır. (Buraya bakabilirsiniz)

Bu konuda kısaca söylemek istediğim iki şey daha var.. 

Orta okulda bir öğretmenim diyordu ki :"Ben hayvanın kesilmesini istemiyorum, onun yerine bağış yaparım" Bu da son derece yanlış bir düşünce. Bu şekilde düşünen varsa hemen belirteyim: Din İşleri Yüksek Kurulu, kurban kesmek yerine bedelinin muhtaç kişilere ya da ilgili kurumlara verilmesiyle kurban ibadetinin yerine getirilmiş olamayacağına karar verdi. Bağış ayrı bir şey; bu tür bir bağış dini kaynaklarda sadaka olarak geçer, kurban ise apayrı bir şey.

Bir de vekaletle kurban kestirebildiğin bir takım vakıflar var. Burada özellikle geçen sene çok sık rastladığımız bir durum vardı. Bazı vakıflar bağışçılara soruyordu, kesimli mi kesimsiz mi? Bu zihniyetteki bir vakfa kesinlikle kurban vekaleti verilmemelidir. Çünkü kesimsiz kurban diye bir şey olmaz, onun adı olsa olsa sadaka olur. Sadaka ile kurbanın farkını bilmeyen bir kişi veya kuruma kurban kesimindeki dini gereklilikleri yerine getirip getiremeyeceği konusunda güvenilemez. Bu soruyu soran vakıflara bence güvenilip de vekalet verilmemeli.  2009'da kesimsiz bağış toplayan bazı vakıfların, kesimli bağışların bir kısmını eline yüzüne bulaştırdığını hep birlikte gördük.

Diğer taraftan, bu ibadeti bankadan havale yapmak düzeyine indirmek de hoş değil. Uğraşacak durumun, vaktin, imkanın olmaz; o zaman başka. Şüphesiz dinimiz insana pek çok kolaylıklar sağlamış. Ancak insanın gücü yetiyorsa bu işi kendisinin yapması daha güzel, daha doğru.

Buraya doğru bildiklerimi ve doğrusunu merak edip araştırdıklarımı yazdım, Allah kusurlarımızı affetsin..

Bayramınız mübarek olsun..


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...