Sahabe: "Ey Allahın Rasulü! İyilik etmeye en layık olan kimdir?"
diye sordular. O: "Annen" buyurdu. "Sonra kim?" dediler. O:
"Annen" buyurdu. "Sonra kim?" dediler. O: "Baban"
"Sonra kim?" dediler. O: "En yakından itibaren diğer
yakınlar." buyurdu.
(İbn Mace, Edeb, 1)
Sevabı Allah'a en çabuk ulaşacak hayır, iyilik ve sıla-i rahimdir. Cezası
en çabuk verilecek kötülük ise, azgınlık ve akrabalarla ilişkiyi koparmaktır.
(İbn Mace, Zühd, 23)
Kaza (ve kaderi) ancak dua değiştirir. Ömrü
ise ancak iyilik artırır.
(Tirmizi, Kader, 6)
Yüce Allah şöyle buyurur: "Kim bir iyilik yaparsa ona on misli vardır
hatta daha fazlasını veririm. Kim de bir kötülük yaparsa ona bir misli
vardır hatta bağışlarım."
(Müslim, Zikir, 22)
Hasedden (kıskançlıktan) sakınınız. Çünkü ateşin odunu yediği gibi
kıskançlık da iyi amelleri yer bitirir.
(Ebu Davud, Edeb, 44)
Masiyet olan hususlarda itaat yoktur. İtaat, ancak maruf yani iyi olan
hususlardadır.
(Buhari, Ahkam, 4)
Her iyilik bir sadakadır.
(Buhari, Edeb, 33; Müslim, Zekat, 52)
Her yapılan iyilik bir sadakadır. Kardeşini güler yüzle karşılamak da,
kendi kabından kardeşinin kabına (su vb.) boşaltmak da iyiliklerdendir.
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 360;
Tirmizi, Birr ve Sıla, 45)
Hz. Peygamber "Her Müslüman sadaka vermelidir." buyurdu.
Sahabiler: "Ey Allah'ın Peygamberi! Ya bulamazsa?" dediler.
Rasulullah: "Eliyle çalışır; hem kendi faydalamr, hem de sadaka
verir." buyurdu. Sahabiler: "Çalışma imkanı bulamazsa?" dediler.
Rasulullah; "Muhtaç ve mazluma yardım eder." buyurdu. "Buna da
imkan bulamazsa?" dediler. Rasulullah; "İyilik yapsın, kendini
kötülükten çeksin. Çünkü bu da onun için bir sadakadır." buyurdu.
(Buhari, Zekat, 30; Müslim, Zekat, 55)
İçinde güneş doğan her gün, insanların her bir mafsalı için bir sadaka
vacib olur. İki kişinin arasında adaletle hükmetmen bir sadakadır. Bir kimseye
yardım edip hayvanına bindirmen yahut eşyasını hayvana yüklemen bir sadakadır.
Güzel söz bir sadakadır. Namaza giderken attığın her adım bir sadakadır. Yoldan
rahatsız eden şeyleri atman bir sadakadır.
(Müslim, Zekat, 56)
Küçüğümüze şefkat, büyüğümüze hürmet göstermeyen, iyilikleri emredip
kötülüklerden sakındırmayan bizden değildir.
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 257; Tirmizî,
Birr ve sıla, 15)
Gerçekten doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru
söyler ve (Allah katında) "sıddîk" (dürüst) olarak yazılır. Yalan ise
kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi devamlı yalan söyler ve (Allah
katında) yalancı olarak yazılır,
(Buhari, Edeb, 69)
Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ederse komşusuna iyilik etsin!
(Müslim, İman, 77)
Yaptığı iyiliği başa kakan, ana babaya eziyet eden ve içki müptelası olan
kişi cennete giremez.
(Nesai, Eşribe, 46)
Ölülerinizin iyiliklerin, anın, onların kötülüklerini zikretmekten kaçının.
(Ebu Davud, Edeb, 42; Tirmizi, Cenaiz, 34)
"Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki ya iyilikleri emreder,
kötülüklerden insanları sakındırırsınız yahut Allah size öyle bir ceza gönderir
ki, dua edersiniz (ama) duanız kabul olunmaz.
(Tirmizi, Fiten, 9)
Namaz kılmak, oruç tutmak, sadaka vermek, iyiliği emretmek, kötülüğü
yasaklamak; insanın ailesi, malı, çocukları ve komşusu üzerinden karşılaştığı
fitne ve sıkıntılara kefarettir.
(Müslim, Fiten, 26)
'İnsanlar iyilik yaparlarsa biz de iyilik yaparız; zulmederlerse biz de
zulmederiz', diyen zayıf karakterli kimseler olmayınız. Bilakis iyilik
yaptıklarında insanlara iyilik yapmayı, kötülük yaptıklarında ise onlara
zulmetmemeyi içinize (bir ilke olarak) yerleştiriniz.
(Tirmizi, Birr ve sıla, 63)
Her canlıya yapılan iyilikte bir sevap vardır.
(Buhari, Müsakat, 9; Müslim, Selam, 153)
Ümmetimden asıl müflis, kıyamet gününde kıldığı namaz, tuttuğu oruç ve
verdiği zekatla gelir. Ancak dünyada iken şuna sövmüş, buna iftira atmış,
ötekinin malını yemiş, berikinin kanını dökmüş, bir başkasını da dövmüştür.
(İhlal ettiği bu hakların karşılığı olarak) iyiliklerinden alınıp hak
sahiplerine verilir. Şayet hesabı görülmeden iyilikleri biterse, mağdur ettiği
insanların günahlarından alınarak bunun üzerine yüklenir, sonra da cehenneme
atılır.
(Müslim, Birr ve sıla, 59)
Mal ve namus meselesinde bir kulun bir kardeşinde bir hakkı bulunur da bu
dünya hayatında onunla helalleşirse Allah o kuluna rahmet etsin. Çünkü ahiret
gününde ne altın ne de gümüş para vardır. Bu nedenle haksızlık yapanın iyilik
ve sevapları varsa bunlardan alınıp hak sahibine verilir. Şayet sevabı yoksa
mağdur ettiği kişinin günahlarını
yüklenir.
(Tirmizi, Sıfatül-kıyame, 2)
Cebrail bana komşuya iyilik etmeyi o kadar tavsiye etti ki, neredeyse onu
bana mirasçı kılacak sandım.
(Buhari,Edeb,28)
Yüce Allah şöyle buyurdu: 'Kulum iyi bir iş yapmaya niyet eder de yapmazsa
ona bir iyilik (sevabı) yazarım. Ama onu yaparsa on kattan yedi yüz kata kadar
iyilik (sevabı) yazarım. Eğer (kulum) bir kötülük yapmaya niyet eder de
yapmazsa onu (bir günah olarak) yazmam. Fakat onu yaparsa
ona bir kötülük (günahı) yazarım.
(Müslim, İman, 204; Buhari, Rikak, 31)
Yüce Allah meleklerine şöyle buyurdu: "Kulum bir kötülük işlemeyi
aklından
geçirdiğinde onu hemen yazmayın. Kötülüğü işlerse bir günah yazın. Ancak
içinden bir iyilik yapmayı geçirirse, derhal bir sevap yazın, o iyiliği
yaptığında ise on katını yazın."
(Müslim, İman, 203)
Allah'ım, bu yolculuğumuzda bize iyilik ve takva vermeni, hoşnut olacağın
işler yapmamızı nasip etmeni dileriz. Allah'ım, yolculuğumuzu kolaylaştır,
uzağı yakınlaştır!
(Müslim, Hac, 425; Ebu Davud, Cihad, 72)
Kendisine bir ikramda bulunulan kişi, imkan bulduğu takdirde karşılığını
versin. Bulamazsa (o iyiliği yapana) iltifat etsin. Çünkü o, böylece şükran
borcunu yerine getirmiş olur. İyiliği gizleyen ise nankörlük etmiş olur.
(Ebu Davud, Edeb, 11; Tirmizi, Birr ve
sıla, 87)
Abdullah b. Mes'ud: "Resulullah'a (s.a.s.), 'Amellerin Allah katında
en güzeli hangisidir? diye sordum. 'Vaktinde kılınan namaz.' buyurdu. 'Sonra
hangisidir?' dedim, 'Sonra, anne babaya iyilik yapmak.' buyurdu. 'Sonra
hangisidir?' deyince, 'Sonra, Allah yolunda cihat etmek.' buyurdu.
(Müslim, İman, 139; Buhari, Edeb, 1)
Nerede olursan ol, Allah'a karşı gelmekten sakın. Bir kötülüğün arkasından
hemen iyilik yap ki onu yok etsin. Bir de insanlara güzel ahlakla davran!
(Tirmizi, Birr ve sıla, 55)
Allah'ım! Hayatı benim için her türlü iyiliği artırma vesilesi yap. Ölümü
de benim için her türlü kötülükten kurtuluş sebebi yap!
(Müslim, Zikir, 71)
İyilik, gönlü huzura kavuşturan ve içe sinen şeydir; kötülük ise, insanlar
sana fetva verseler (onaylasalar) bile, gönlü(nü) huzursuz eden ve iç(in)de
bir kuşku bırakan şeydir.
(Darimî, Büyu', 2)
Rıfktan (yumuşak davranmaktn) nasibi verilen kimseye, dünya ve ahiret iyiliklerinden
de nasibi verilmiştir. Sıla-i rahim (akrabalık ilişkilerini gözetmek), güzel
ahlak ve iyi komşuluk, bulunduğu yeri mamur (yaşanır) hale getirir ve ömürleri uzatır.
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI,159)
Allah için size sığınan kimseye sığınak olun. Allah için isteyen kimseye
verin. Sizi davet edene icabet edin, size bir iyilik yapana karşılığını verin.
Eğer onun karşılığını verecek bir şey bulamazsanız, karşılıkta bulunduğunuza
kanaat
getirinceye kadar ona dua edin.
(Ebu Davud, Zekat, 38)
İyiliklerin en iyisi, evladın baba dostuna yaptığı iyiliktir.
(Muslim, Birr ve sıla, 12)
Komşuna iyilik et ki gerçek mümin olasın. Kendin için sevdiğini insanlar
için de sev ki, gerçek mümin olasın.
(Tirmizi, Zühd, 2; İbn Mace, Zühd, 24)
Allah'ım, beni amellerin en güzeline ve ahlakın en güzeline kavuştur.
Onların en güzeline ancak sen ulaştırırsın. Beni kötü işlerden ve kötü ahlaktan
muhafaza et. Bunlardan ancak
sen koruyabilirsin.
(Nesai, İftitah, 16)
Kim bir iyilik yaptığında seviniyor, bir kötülük yaptığında üzülüyorsa o
mümindir.
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 399)
Yüce Allah kötülüğü kötülükle silmez, kötülüğü ancak iyilikle siler. Bir
pislik hiçbir zaman başka pisliği temizlemez.
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 388)
Allah'ım! Beni, iyilik yaptıktarı zaman sevinç duyan, kötülük yaptıkları
zaman da bağışlanma dileyen kullarından eyle.
(İbn Mace, Edeb, 57)
Allah'ım! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem
azabından koru!
(Ebu Davud, Vitr, 26; Müslim, Zikir, 26)
Bana yeten, beni barındıran, beni yediren ve içiren, bana iyilik edip
(iyiliğini) arttıran, bana nimet verip (nimetini) bollaştıran Allah'a
hamdolsun. Her durumda Allah'a hamdolsun.
(Ebu Davud, Edeb, 97, 98)