İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret)
değildir. Asıl iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve
peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara,
yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve
(özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren,
antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve
savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır.
İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah'a karşı gelmekten
sakınanların ta kendileridir.
(Bakara,2/177)
Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz.
Her ne harcarsanız Allah onu bilir.
(Al-i İmran, 3/92)
...İyilik ve takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama
günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. AIlah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü
Allah'ın cezası çok şiddetlidir.
(Maide,5/2)
Güzel iş yapanlara (karşılık olarak) daha güzeli ve bir de fazlası vardır,
Onların yüzlerine ne bir kara bulaşır, ne de bir zillet. İşte onlar
cennetliklerdir ve orada ebedî kalacaklardır.
(Yunus, 10/26)
Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir.
(A-raf, 7/199)
(Fakat) iman edip salih ameller işleyenlere gelince, Rableri onları
imanları sebebiyle, hidayete erdirir. Nimetlerle dolu cennetlerde altlarından
ırmaklar akar.
(Yunus, 10/9)
Gerçek şu ki, iman edip iyi işler yapanlara gelince,
elbette biz iyi iş yapanların ecrini zayi etmeyiz.
(Kehf, 18/30)
(Mallarınızı) Allah yolunda harcayın. Kendi kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik
edin. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.
(Bakara, 2/195)
Onlardan, "Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik
ver ve bizi ateş azabından koru" diyenler de vardır.
(Bakara, 2/201)
Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk
bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.
(Al-i İmran, 3/104)
Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder,
kötülükten men eder ve Allah'a iman edersiniz. ...
(Al-i İmran,3/110)
Rabbimiz! Biz, 'Rabbinize iman edin' diye imana çağıran bir davetçi
işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla. Kötülüklerimizi
ört. Canımızı iyilerle beraber al.
(Al-i İmran, 3/193)
Fakat Rablerine karşı gelmekten sakınanlar için, Allah katından bir
konaklama yeri olarak, içinde ebedî kalacakları, içinden ırmaklar akan
cennetler vardır. Allah katında olan şeyler iyiler için daha hayırlıdır.
(Al-i İmran, 3/198)
Şüphesiz Allah (hiç kimseye) zerre kadar zulüm etmez. (Yapılan) çok küçük
bir iyilik de olsa onun sevabını kat kat arttırır ve kendi katından büyük bir
mükafat verir.
(Nisa, 4/40)
Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa, o
da sadece o kötülüğün misliyle cezalandırılır ve onlara zulmedilmez.
(En'am, 6/160)
"Bizim için bu dünyada da bir iyilik yaz, ahirette de. Çünkü biz sana
varan doğru yola yöneldik." Allah, şöyle dedi: "Azabım var ya,
dilediğim kimseyi ona uğratırım. Rahmetim ise her şeyi kapsamıştır. Onu, bana
karşı gelmekten sakınanlara, zekatı verenlere ve ayetlerimize inananlara
yazacağım.
(A'raf, 7/156)
İnanıp salih ameller işleyenler için Rahman, (gönüllere) bir sevgi
koyacaktır.
(Meryem, 19/96)
Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır, iyiliği
emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekatı verirler.
Allah'a ve Resülüne itaat ederler, işte bunlara Allah merhamet edecektir.
Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
(Tevbe, 9/71)
Bunlar, tövbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rüku'
ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın koyduğu
sınırları hakkıyla koruyanlardır. Mü'minleri müjdele.
(Tevbe, 9/112)
(Ey Muhammed!) Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde
namaz kıl. Çünkü iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir
öğüttür.
(Hud, 11/114)
Sabret! Çünkü, Allah iyilik edenlerin mükafatını zayi etmez.
(Hud, 11/115)
Onlar, Rablerinin rızasına ermek için sabreden, namazı dosdoğru kılan,
kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli olarak ve açıktan Allah için harcayan
ve kötülüğü iyilikle ortadan kaldıranlardır. İşte bunlar için dünya yurdunun
iyi sonucu vardır.
(Ra'd, 13/22)
Allah'a karşı gelmekten sakınan kimselere, "Rabbiniz ne indirdi?"
denildiğinde, "Hayr indirdi derler. Bu dünyada iyilik yapanlara bir iyilik
vardır. Ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. Allah'a karşı gelmekten sakınanların
yurdu ne güzeldir.
(Nahl, 16/30)
Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder;
hayasızlıgı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye
size öğüt veriyor.
(Nahl, 16/90)
Şüphesiz Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanlar ve iyilik yapanlarla
beraberdir.
(Nahl, 16/128)
İyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz, kötülük yaparsanız yine
kendinize yapmış olursunuz. ...
(İsra, 17/7)
Ancak kim zulmeder de sonra (yaptığı) kötülüğün yerine iyilik yaparsa
bilsin ki şüphesiz ben çok bağışlayıcıyım, çok merhamet edenim.
(Neml, 27/11)
Her kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır.
Onlar o gün korkudan emindirler.
(Neml, 27/89)
Allah'ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini
unutma. Allah'ın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde
bozgunculuk isteme. Çünkü Allah, bozguncuları sevmez. "
(Kasas, 28/77)
Kim bir iyilik getirirse, ona bundan daha hayırlısı vardır. Kim de bir
kötülük getirirse bilsin ki, kötülük işleyenler ancak yapmakta olduklarının cezasına
çarptırılırlar.
(Kasas, 28/84)
Yavrum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret. Kötülükten alıkoy. Başına gelen
musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdendir.
(Lokman, 31/17)
Kötü ameli kendisine süslü gösterilip de onu güzel gören kimse, ameli iyi
olan kimse gibi mi olacaktır? Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, dilediğini
hidayete erdirir. ...
(Fatir, 35/8)
(Ey Muhammed! Bizim adımıza) De ki: Ey iman eden kullarım! Rabbinize karşı
gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlar için (ahirette) bir iyilik
vardır. Allah'ın yeryüzü geniştir. Sabredenlere mükafatları elbette hesapsız
olarak verilir.
(Zümer, 39/10)
İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de
bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost
oluvermiştir.
(Fussilet, 41/34)
İşte bu, Allah'ın, inanıp salih ameller işleyen kullarına müjdelediği
şeydir. De ki: "Ben buna (yaptığım tebliğ görevine) karşılık sizden,
akrabalıktan doğan sevgiden başka bir ücret istemiyorum." Kim güzel bir iş
yaparsa, onun iyiliğini artmaz. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, şükrün
karşılığını verendir.
(Şura, 42/23)
Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah'ındır. (Bu) kötülük edenleri yaptıklarıyla
cezalandırması, iyilik edenleri de daha güzeliyle mükafatlandırması için
(böyle)dir.
(Necm, 53/31)
İyiliğin karşılığı, yalnız iyiliktir.
(Rahman, 55/60)
Şüphesiz, iyiler Naim cennetindedirler. Şüphesiz, günahkarlar da cehennemdedirler.
(İnfitar, 82/13-14)
Hayır (sandıkları gibi değil!) iyilerin yazısı "İlliyyun"dadır.
(Mutaffifîn, 83/18)
Şüphesiz iyi kimseler, Naîm cennetindedirler. Koltuklar üzerinde, (etrafı)
seyrederler. Onların yüzlerinde, nimetlerin sevincini görürsün.
(Mutaffifîn, 83/22-24)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder