namaz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
namaz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28.12.12

Namazla İlgili Hadislerden Bazıları


Namazla ilgili hadisi şeriflerden bazıları:

"Allah için çok çok secde etmeye bakın. Çünkü Allah için yaptığınız her bir secdeye karşılık, Allah, sizi bir derece yükseltir ve hatalarınızda birini bağışlar."(Müslim,Salat: 225)

"Kulun Rabibne en yakın olduğu hal, secdedeki halidir. Öyle ise secdede duayı çokça yapınız." (Müslim,Salat: 215)

"Büyük günahlar dışında, beş vakit namaz ve iki Cuma namazı, aralarında işlenen günahlara kefaret olurlar."(Müslim,Tahare: 14)

"Vaktin başında kılınan namazda Allah'ın rızası, sonunda kılınanda da Allah'ın affı vardır"(Tirmizi, Salat 13)

"Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan 27 derece daha üstündür"(Tirmizi, Salat 161)

"Her kim Allah'ın farz kıldığı beş vakit namazı, abdestlerini tam alarak, salavatlarına, rükunlarına tam tamına riayet ederek, vaktinde güzelce ve huşu içinde kılarsa; Allah'ın o kimseyi bağışlayacağında dair ahdi vardır. Eğer böyle yapmazsa, dilerse onu bağışlar, dilerse azap verir."(Ebu Davud, Salat:9)

Kulun ilk sorguya çekileceği ibadet, namazdır." (Taberani)

Huzeyfe (ra)'den rivayet edilmiştir: Resulullah (sav)'ı herhangi bir şey üzecek olursa namaz kılardı (Ebu Davud, Salat 312, (1319); Nesai, Mevakit 46, (1, 289) )

"Canu gönülden, isteyerek mescide devam eden kimseye Allah, cennette bir konak hazırlar."(Buhari, Ezan :37)

"Kim Allah rızasını gözeterek bir cami ve mescid yaparsa, Allah da ona cennette bir benzerini ihsan eder."(Tirmizi Salat 120)

"Sizi yüksek derecelere yükseltecek ve günahları örtecek birşeyi göstereyim mi? Sıkıntı ve meşekkat zamanında abdest almak, camilere sık devam etmek ve bir namaz vaktinden sonra diğerini arzuyla beklemek."(Fethu'r-Rabbani, 2:210)

"Hiçbir farz namazı kasden terk etme. Kim namazı kasten terk ederse, ilahi koruma ve teminattan mahrum kalır."(İbni Mace, Fiten 23)

Abdullah ibn-i Amr ibn As (ra)'den rivayet edilmiştir: Bir gün Rasulullah (sav) 'namaz'dan konuştu. Buyurdu ki: "Her kim şu beş vakit namazı eksiksiz kılarsa namazı, kıyamet gününde ona bir aydınlık, hakkında delil ve kurtuluş olur. Her kim de bu beş vakit namazı gereği gibi kılmazsa kıyamet gününde Karun'la, Haman'la, Firavun'la ve Ubeyy ibn-i Halefle birliktedir." Rasulullah (sav)'in bu hadisinde isimlerini saydığı bu kimseler küfrün önderleri ve elebaşlarıdır. (Müsned: 2/169, Darimi: 2/301, İbn-i Hibban: 1448)(İbn-i Kayyım (rh) diyor ki: "Namaz kılmayan kimsenin bu dört kişi ile birlikte olacaklarının haber verilmesinin sebebi şudur: Bu dört kişi küfrün önderleridir. Burada çok açık bir işaret vardır. Her kim ki malının meşguliyeti ile namaz kılmazsa Karun ile, mülkünün meşguliyeti ile kılmazsa Firavun'la, makam ve mevkisi sebebi ile kılmazsa Haman'la birlikte ve ticaretinin meşguliyeti ile kılmazsa Ubeyy İbn-i Halefle birliktedir.)

"Üç Cuma namazını, önemsemeden mazeretsiz olarak terk eden kimsenin kalbini Allah mühürler"(Ebu Davud, Salat:210)

"Karanlıklarda mescidlere devam edenleri, Kıyamet gününde tam bir aydınlıkla müjdeleyin."(Ebu Davud, Salat 50)

"Yatsı namazını cemaatle kılan kimse, o gecenin yarısını ibadetle geçirmiş gibi olur. Ve yatsı ile birlikte sabah namazını da cemaatle kılmış olan kimse o geceyi tamamen ibadetle geçirmiş gibi olur." (Ebu Davud, Salat 48)

27.6.11

Kapıdan Son Anda Girmek

Geçen hafta cuma namazına camiye gittim. Ezan okunurken camiye girdim. Benim gibi ezanla camiye giren bir miktar daha cemaat vardı. Camideki cemaat sünnete duracaklar ama beş on saniye duramadılar. Kapıdan girenler ön saflara geçip boşlukları doldururken, kapıya yakın saf tutmuş ve boşlukları doldurmamış bir grubun önünden ve arasından geçmek durumunda kalıyordu. Tam da bu esnada arkalarda saf tutmuş, önünde boşluk olmasına rağmen oralara gitmemiş bir amca girenlere karşı; ezan okunurken de gelinir mi, bu kadar da geç kalınır mı gibisinden bir serzenişde bulundu. Tabii üzüldüm bir taraftan amcaya, bir taraftan da aklıma bir takım şeylerin gelmesiyle inceden bir tebessüm istemsiz olarak yüzümde belirdi.

Son anda camiye girenler aslında ne kadar da şanslılar, rahmeti kaçırmadılar, son anda da olsa yetişebildiler, girebildiler, Allah onlara girmeyi nasip etti. Amcanın da aslında bu duruma bir açıdan sevinmesi gerekirdi. 

O an, amca o lafları ettiğinde düşündüm; acaba ahirette, cennete girileceği bir sırada, tam da cennetin kapıları kapanırken, son anda o amca yetişse, kapı tam manasıyla kapanmadan aradan girmeye çalışsa, ve ona dense ki; tam da kapılar kapanıyordu, bu vakitte de gelinir mi, biraz daha erken gelseydin ya!.. Ne olurdu o zaman o amcanın hali acaba? O lafları işittiğinde ne düşünürdü? O esnada güç bela içeri girse, girdiği an ne düşünürdü peki? Zaten zor bela girmiş, içinden bir şey der miydi o lafları edenlere? "Haklısınız, tam da kapı kapanırken gelmek olacak iş değil, çıkayım en iyisi" mi derdi? Yoksa "kapıdan geçmeme sevinmiyorsun da son anda girmeme mi laf ediyorsun?" derdi?

Biraz empati her toplulukda huzura katkı sağlar. Camiler ve mescitler de dünya üzerindeki en huzurlu yerler olmalıdır. Kendi içimizde huzuru sağlayalım ki bizden olmayanlar bize meyletsin, kalpleri bize ısınsın, bizden birisi olup huzuru yakalamaya çalışsın ve sonunda da kurtuluşa ersin. 

Kapıdan ilk girmek ya da son girmek ayıplanacak bir şey değil, asıl ayıplanacak olanlar kapıdan hiç girmemek ve insanları o kapıdan soğutmaktır.

Kraldan çok kralcılığa gerek yok, zaten kralın buna ihtiyacı da yok..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...