“Ey insanlar! Şunu iyi bilin ki,
Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın
Arap’a; beyazın siyaha, siyahın beyaza takva dışında bir üstünlüğü yoktur...”(İbn
Hanbel, 5/411)
“Kim bir Müslümanın dünya
sıkıntılarından bir sıkıntıyı giderirse, Allah da onun kıyametgünündeki
sıkıntılarından birini giderir. Kim darda kalan bir kimsenin işini
kolaylaştırırsa,Allah da dünya ve âhirette onun işlerini kolaylaştırır. Kim bir
Müslümanın ayıbını örterse,Allah da dünya ve âhirette onun ayıplarını örter.
Kul, kardeşinin yardımında olduğu sürece,Allah da onun yardımcısı olur.”(Ebû Dâvûd,
Edeb, 60)
“Müslüman, dilinden ve elinden
insanların selâmette olduğu kişidir. Mümin ise insanlarıncanları ve malları
konusunda (kendilerine zarar vermeyeceğinden) emin oldukları kişidir.”(Nesai,
İman, 8)
“Hoş gör ki, hoş görülesin.”(İbn
Hanbel, 1/249)
“Kişinin, Müslüman kardeşini küçük
görmesi kötülük olarak kendisine yeter.”(Müslim, Birr, 32)
“Allah katında arkadaşların en
hayırlısı, arkadaşına karşı hayırlı davranandır. Allah katındakomşuların en
hayırlısı ise komşusuna karşı hayırlı davranandır.”(Tirmizî,
Birr, 28; Dârimî, Siyer, 3)
“Mümin cana yakındır. (İnsanlarla)
yakınlık kurmayan ve kendisiyle yakınlık kurulamayankimsede hayır yoktur.”(İbn
Hanbel, 2/40)
“Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşine
yardım et.” Bunun üzerine birisi, “Ey Allah’ınResûlü! Eğer mazlum ise yardım
ederim, ancak zalimse ona nasıl yardım edeceğim?” dedi.Resûlullah buyurdu ki,
“Onu zulümden uzaklaştırırsın veya onun zulmüne engel olursun. İştebu ona
yapacağın yardımdır.”(Buhârî, İkrâh, 7)
“Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete
girmek isterse Allah’a ve âhirete inanırken ölümkendisine erişsin. İnsanların
kendisine nasıl davranmalarını istiyorsa, o da onlara öyledavransın.”(Müslim,
İmâre, 46)
“Kim zarar verirse Allah da ona zarar
verir.Kim (insanlara) güçlük çıkarırsa, Allah da ona güçlük çıkarır.”(Ebû Dâvûd,
Kadâ’ (Akdiye), 31)
“İnsanlar bir zalimi görürler de onun
zulmüne engel olmazlarsa,Allah’ın onları genel bir azaba uğratması
kaçınılmazdır.”(Tirmizî,
Tefsîru’l-Kur’ân, 5; Ebû Dâvûd, Melâhim, 17)
“Allah Teâlâ (kıyamet günü) şöyle
buyurur: ‘Nerede benim rızam için birbirlerinisevenler! Gölgem dışında hiçbir
gölgenin olmadığı böyle bir günde onları kendi gölgemdegölgelendireceğim.
(Benim himayemden başka hiçbir himayenin olmadığı böyle bir gündeonları, özel
himayeme alacağım).”(İbn
Hanbel, II, 338)
“Peygamber (s.a.s.) bize şu yedi şeyi
emretti: Hastayı ziyaret etmek, cenazeyi (kabre kadar)takip etmek, aksırana
Allah’tan rahmet dilemek, zayıfa yardım etmek, mazluma yardımetmek, selâmı
yaymak ve yemin edenin yeminini tasdik etmek.”(Buhârî, İsti’zân, 8)
“İman etmedikçe cennete giremezsiniz,
birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.Size, yaptığınız takdirde
birbirinizi seveceğiniz bir iş göstereyim mi? Aranızda selâmı yayın.” (Müslim,
Îmân, 93)
“Nerede olursan ol, Allah’a karşı
sorumluluğunun bilincinde ol! Kötülüğün peşinden iyi birşey yap ki onu yok
etsin. İnsanlara da güzel ahlâka uygun biçimde davran!”(Tirmizî,
Birr, 55)
“İnsanlarla bir arada yaşayan ve onların
eziyetlerine sabreden mümin, insanlarla bir aradayaşamayan ve onların
eziyetlerine sabretmeyen müminden daha büyük ecre nail olur.”(İbn Mâce,
Fiten 23; İbn Hanbel, II, 44)
“İnsanların gizli hâllerini araştırırsan
ya aralarına fesat sokmuş olursun ya da aralarındaneredeyse fesat çıkmasına
sebep olursun.”(Ebû
Dâvûd, Edeb, 37)
“Allah için size sığınan kimseye sığınak
olun. Allah için isteyen kimseye verin.Sizi davet edene icabet edin, size bir
iyilik yapana karşılığını verin.Eğer onun karşılığını verecek bir şey
bulamazsanız,karşılıkta bulunduğunuza kanaat getirinceye kadar ona dua
edin.”“Kendisi cehennem ateşine ve cehennem ateşi de kendisine haram olan
kişiyisize bildireyim mi? Cana yakın, yumuşak huylu, kolaylaştırıcı kimse.”(Tirmizî,
Sıfatü’l-kıyâme, 45)
“Müminler birbirlerini sevmede,
birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı birorganı rahatsızlandığında
diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşanbir bedene
benzer.”(Müslim,
Birr, 66)
“Hz. Peygamber (s.a.s.) (Veda Haccı’nda)
devesinin üstüne oturdu, bir adam da deveninyularını tutuyordu... Sonra
insanlara şöyle hitap etti: “(Ey insanlar!) Bu (Zilhicce) ayınızda,bu (Mekke)
şehrinizde bu (arefe) gününüz nasıl mukaddes ise, kanlarınız, mallarınız
veırzlarınız (şeref ve namusunuz) da aynı şekilde mukaddestir...” (Buhârî, İlim, 9; Müslim, Kasâme,
30)
“Birbirinizden nefret etmeyin, birbirinize
haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin.Ey Allah’ın kulları, kardeş olun.
Bir Müslümanın din kardeşiyle üç günden fazlaküs durması helâl olmaz!” (Buhârî,
Edeb, 62)
“Allah katında dünyanın yok olması, bir
Müslümanın öldürülmesinden daha hafiftir.”(Tirmizî, Diyât, 7; Nesâî,
Muhârebe, 2)
“Mümin, müminin aynasıdır ve mümin,
müminin kardeşidir. Onun geçimini muhafazaeder ve onu arkadan çepeçevre sarıp
(tehlike ve zararlardan) korur.”(Ebû Dâvûd, Edeb, 49)
“İnsanlara merhamet etmeyene Allah da
merhamet etmez.”(Buhârî,
Tevhîd, 2; Müslim, Fedâil, 66)
“Kardeşinle (düşmanlığa varan)
tartışmaya girme,onunla (kırıcı şekilde) şakalaşma ve ona yerine
getiremeyeceğin sözü verme.”(Tirmizî, Birr, 58)
“Müslüman kardeşine bir sene küs duran kimse,
onun kanını dökmüş gibi (vebalde) dir.” (Ebû Dâvûd,
Edeb, 47; İbn Hanbel, IV, 219)
“Pazartesi ve Perşembe günleri cennetin
kapıları açılır ve Allah’a şirk koşmayan her kulbağışlanır. Ancak kardeşi ile
arasında husumet bulunan kişi müstesna. (Onlar hakkında)şöyle denir: ‘Şu iki
kişiyi, birbiriyle barışıncaya kadar bekletin, şu iki kişiyi,
birbiriylebarışıncaya kadar bekletin, şu iki kişiyi, birbiriyle barışıncaya
kadar bekletin!’”(Müslim, Birr, 35)
“Kardeşinin başına gelen bir şeye sevinip
gülme.Sonra Allah ona merhamet edip seni (o şeyle) imtihan eder.”(Tirmizî,
Sıfatü’l-kıyâme, 54)
“Kıyamet günü en şiddetli azap görecek
kimseler,dünyada insanlara en çok işkence edenlerdir.”(Tayâlisî,
Müsned, II, 11; İbn Hanbel, IV, 90)
“Müslümanlar arasında kim bir yetimi
yiyecek ve içeceğini üstlenecek şekilde sahiplenirse,affedilmeyecek bir günah
işlememişse, Allah onu mutlaka cennete koyar.”(Tirmizî, Birr, 14)
“Geçmiş toplumların hastalığı size de
bulaştı: Haset ve kin beslemek! İşte bunlar, köktenyok edicidir. Saçı tıraş
eder demiyorum, aksine dini kökünden kazıyıp yok eder…”(Tirmizî,
Sıfatü’l-kıyâme, 56)
“Küçüğümüze merhamet etmeyen, büyüğümüze
saygı göstermeyen ve iyiliği emredip/teşvikedip kötülükten
sakındırmayan/uzaklaştırmayan bizden değildir.”(Tirmizî,
Birr, 15)
“Satarken, satın alırken, alacağını
talep ederken hoşgörülü davranıp kolaylık gösterenkimseye Allah rahmetiyle
muamele eylesin.”(Buhârî, Büyû’, 16)
“Bizi aldatan, bizden değildir.”(Müslim,
Îmân, 164)
“ ‘İnsanlar iyilik yaparlarsa biz de
iyilik yaparız, zulmederlerse biz de zulmederiz,’ diyenzayıf karakterli
kimseler olmayın. Bilâkis iyilik yaptıklarında insanlara iyilik yapmayı,kötülük
yaptıklarında ise onlara zulmetmemeyi içinize (bir ilke olarak) yerleştirin.”(Tirmizî,
Birr, 63)
“İnsanların en kötüsü, şerrinden dolayı
insanların kendisinden çekindiği kimsedir.” (Muvatta’,
Hüsnü’l-hulk, 1)
“Komşusunun, kendisine kötülük
yapabileceği kaygısından kurtulamadığı kimsecennete giremez.”(Müslim,
Îmân, 73)
“Irkçılığa çağıran bizden değildir.
Irkçılık davası uğruna savaşan bizden değildir. Irkçılıkdavası uğruna ölen
bizden değildir.”(Ebû Dâvûd, Edeb, 111-112)
“... İnsanlar Âdem’in çocuklarıdır. Ve
Allah Âdem’i topraktan yaratmıştır”(Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 49;
Ebû Dâvûd, Edeb, 110-111)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder