"O,
çardaklı-çardaksız olarak bahçeleri, ürünleri, çeşit çeşit hurmalıkları ve
ekinlen, zeytini ve narı, birbirine benzer ve her biri birbirinden farklı
biçimde yaratandır. Bunlar meyve verince meyvelerinden yiyin. Hasat günü de
hakkını (zekatını) verin, fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri
sevmez."
(En'am, 6/141)
"Ey
Ademoğulları! Her mescid(e gidişiniz)de güzel elbiselerinizi giyin, yiyin, için
fakat israf etmeyin. Çünkü o (Allah) israf edenleri sevmez."
(A'raf, 7/31)
"Onlar,
harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu
ikisi arası dengeli bir harcamadır."
(Furkan, 25/67)
"De ki: Ey
kendileri aleyhine israf eden (haddi aşan) kulların! Allah'ın rahmetinden
ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları bağışlar.
Çünkü O, çok
bağışlayandır, çok merhamet edendir."
(Zümer, 39/53)
"Eli sıkı
olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın."
(İsra,17/29)
"Akrabaya,
yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma. Çünkü saçıp
savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankörlük
etmiştir."
(İsra, 17/26-27)
"Onların
sözleri ancak, "Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki israfımızı (taşkınlıklarımızı)
bağışla ve ayaklarımızı (senin yolunda) sağlam tut. Kafir topluma karşı bize
yardım et." demekten ibaretti.
(Al-i İmran, 3/147)
"İnsana
bir sıkıntı dokundu mu, gerek yan üstü yatarken, gerek otururken, gerek ayakta
iken (her halinde bu sıkıntıdan kurtulmak için) bize dua eder. Ama biz onun bu
sıkıntısını ondan kaldırdık mı, sanki kendisine dokunan bir sıkıntı için bize
hiç yalvarmamış gibi geçer gider. İsraf edenlere (haddi aşanlara), yapmakta
oldukları şeyler işte
böyle hoş gösterilmiştir."
(Yunus, 10/12)
"Ey iman
edenler! Allah'ın size helal kıldığı iyi ve temizi nimetleri kendinize haram
etmeyin ve (Allah'ın koyduğu) sınırları aşmayın. Çünkü Allah, haddi aşanları
sevmez."
(Maide,5/87)
"Yetimleri
deneyin. Evlenme çağına erdiklerinde, eğer reşid olduklarını görürseniz
mallarını kendilerine verin. Büyüyecekler (ve mallarını geri alacaklar) diye
israf ederek ve aceleye getirerek mallarını yemeyin."
(Nisa, 4/6)
"Kim
azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse şüphesiz, cehennem onun varacağı
yerdir."
(Naziat, 79/37-39)
"Allah bir
kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar.
Onun kazandığı
iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır."
(Bakara, 2/286)
"İşte bu,
benim dosdoğru yolum. Artık
ona uyun. Başka
yollara uymayın.
Yoksa o yollar
sizi ayrılığa düşürüp O'nun
yolundan
ayırır. İşte (Allah) size
bunları
sakınasınız diye emretti."
(En'am, 6/153)
"Öyle ise
emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru
olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O yaptıklarınızı hakkıyla görür."
(Hud, 11/112)
"De ki:
“Ey Kitap ehli! Hakkın dışına çıkarak dininizde aşırı gitmeyin. Daha önce
sapmış, birçoklarını da saptırmış ve dümdüz yoldan şaşmış bir milletin arzu ve
keyiflerine uymayın"
(Maide, 5/77)
"Böylece,
sizler insanlara birer şahit (ve örnek) olasınız ve Peygamber de size bir şahit
(ve örnek) olsun diye sizi orta (mutedil) bir ümmet yaptık"
(Bakara, 2/143)
"Allah
size kolaylık diler, zorluk dilemez."
(Bakara, 2/185)
"Size
rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz ve helal olanlarından yiyin. Bu konuda
aşırı da gitmeyin, yoksa üzerinize gazabım iner. Gazabım da kimin üzerine
inerse o muhakkak helak olmuş demektir."
(Taha, 20/81)
"Allah'ın
size rızık olarak verdiklerinden helal, iyi ve temiz olarak yiyin ve kendisine
inanmakta olduğunuz Allah'a karşı gelmekten sakının."
(Maide, 5/88)
"Allah'ın
sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın
sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme.
Çünkü Allah, bozguncuları sevmez."
(Kasas, 28/77)
"Allah
annelere isyankar davranmayı, kız çocuklarını diri diri gömmeyi ve (vermeniz
gereken şeyleri) vermeyip (hakkınız olmayan şeyleri) almayı size haram
kılmıştır. Dedikodu etmeyi, anlamsız yere çok soru sormayı ve malı israf etmeyi
sizin için hoş karşılamamıştır."
(Buhari, İstikraz, 19)
"Ademoğlu
‘benim malım, benim malım’ der. Ey Ademoğlu! Acaba yiyip tükettiğinden, giyip
eskittiüinden ve sadaka verip biriktirdiginden başkası senin malın mıdır?"
(Müslim, Zühd ve rekaik, 3)
Bir gün Sa'd
(b. Ebu Vakkas) abdest alırken Resulullah (sav) onun yanına uğramıştı. "Bu
ne israf?" buyurdu. Sa'd, "Abdestte de mi israf olur?" diye
sorunca, Resulullah (sav), "Evet, akan bir nehirde bile olsan (israf
olur)." diye cevap verdi.
(İbn Mace, Taharet,48)
"İsraf’a
kaçmadan ve kibre düşmeden yiyin, sadaka verin ve giyinin!"
(Nesaî, Zekat, 66)
"İki nimet
vardır ki insanların çoğu bu ikisi hakkında aldanmıştır: Sağlık ve boş
vakit."
(Buhari, Rikak, l)
"Allah'ım!
Dört şeyden; fayda vermeyen ilimden, korkmayan kalpten, doymayan nefisten ve
kabul edilmeyen duadan sana sığınırım."
(Nesaî, İstiaze, 18)
"Velime
(düğün yemeği) vermek ilk gün görevdir, ikinci gün meşrudur. Üçüncü gün riya ve
gösterişti."
(İbn Mace, Nikah, 25)
"Nikahın
en hayırlısı, en kolay (maddi külfeti en az) olanıdır."
(Ebu Davud, Nikah,30-31)
Hz. Ali (ra)
şöyle demiştir: "Resulullah (sav) Fatıma için çeyiz olarak kadıfe kumaş,
su tulumu ve içi izhir otuyla doldurulmuş bir yastık hazırlamıştı."
(Nesaî, Nikah, 81)
"Allah
Resulü'nün (sav) ashabı bir gün onun yanında dünya nimetleri hakkında
konuştular.
Bunun üzerim Resulullah (sav), 'Duymuyor musunuz, duymuyor musunuz? Sadelik
imandandır, sadelik imandandır.' buyurdu."
(Ebu Davud, Tereccül, l)
"İnsanoğlu
kıyamet günü Rabbi katmda beş şeyden hesaba çekilmedikçe ayakları hiçbir yere
hareket edemeyecektir; ömrünü ne yolda tükettiğinden, gençliğini ne uğurda
yıprattığından, malını nereden kazanıp nerde harcadığından ve öğrendiği
bilgilerle nasıl amel ettiğinden."
(Tirmizi, Sıfatü'l-kıyame, l)
"Canım
elinde olan Allah'a yemin ederim ki kıyamet günü şu nimetlerden hesaba
çekileceksiniz:
Serin bir gölge, güzel bir hurma ve soğuk bir su!"
(Tirmizi, Zühd, 39)
"Kanaatkar
ol, o zaman insanların (Allah'a) en çok şükredeni olursun. Kendin için
istediğin şeyi insanlar için de iste, o zaman mümin olursun."
(İbn Mace, Zühd, 24)
"Müslüman
olan, kendisine yetecek kadar rızık verilen ve Allah'ın ona verdikleriyle
kanaatkar kıldığı kimse kurtuluşa ermiştir."
(Müslim, Zekat, 125)
"Ademoğlunun
şunlardan başka hakkı (ihtiyacı) yoktur: Oturacağı bir ev, vücudunu örtecek bir
elbise, ekmek ve su."
(Tirmizi, Zühd, 30)
"Bizi
doyurup suya kandıran, ihtiyaçlanmızı gideren ve bizi barındıran Allah'a
hamdolsun. İhtiyaçlarını karşılayacak ve kendismı barındıracak kimsesi olmayan
nice insanlar var!"
(Müslim, Zikir ve dua ve tevbe ve
istiğfar, 64)
"Zenginlik
mal çokluğu değil, gönül toklugudur."
(Buhari, Rikak, 15)
"İşlerinizde
ifrat ve tefritten kaçının, dinde aşınya gitmeyin, sabah ve akşam ile gecenin
bir bölümünü ibadetle geçirin. Her hal ve davranışınızda ifrat ve tefritten
uzak durarak orta yol üzere bulunun ki, Allah'ın rızasına eresiniz"
(Buhari, Rikak, 39, 18)
"Ademoğlu
ihtiyarlar ancak iki özelliği genç kalır: Mal hırsı ile uzun yaşama
hırsı."
(Tirmizi, Sıfatü'l-Kıyame, 48, 22)
"Dış
görünüş ve ahlak güzelliği, teenni ile hareket etme ve hal ve hareketlerde
ifratla tefritten kaçınarak dengeli olma peygamberlerin güzel ahlakının yirmi
dört parçasından biridir."
(Tirmizi, Birr ve sıla, 66)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder