İmran bin Husayn (radiyallahü anh) hazretleri, Efendiler Efendisi (aleyhissalâtü vesselam)’ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Her kim varlığını Hakk’a ibadete ve O’nun yolunda hizmete adarsa, Cenab-ı Allah da o kulunun her ihtiyacını karşılar ve onu hiç ummadığı yerlerden rızıklandırır. Kim de tamamen dünyaya dalar, Rabbini unutursa, Allah da onu dünya yurdunun mihnetleri ve meşakkatleriyle başbaşa bırakır.
(Heysemî, Mecmeu’z-zevâid, 10/303; Taberâni, el-Mu’cemü’s-sağîr, 1/201)
Hulefâ-i Râşidîn efendilerimizin ikincisi, İslam’ın yüzakı Hazreti Ömer (radiyallahü anh), Efendiler Efendisi (aleyhissalâtü vesselam)’ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Yaptığı bir iyilikten dolayı kalbi sürûrla dolan, bilmeyerek işlediği bir günah sebebiyle de gönlü burkulan kimse iyi bir mümin demektir.
(Tirmizi, Fiten, 7; Müsned, 1/18,26, 3/446)
Hazreti Abdullah bin Amr ibnü’l-Âs (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, her ifadesi lâl ü güher Efendiler Efendisi şöyle buyurur:
Yüzü yerde olanı Allah yükselttikçe yükseltir, kibre girip çalım çakanı da yerin dibine batırır.
(Müsnedü’ş-Şihab, 1/219; biraz farkla: Müsned, 3/76)
Hazreti Muaviye bin Ebî Süfyan (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, her ifadesi lâl ü güher Efendiler Efendisi şöyle buyurur:
Allah (celle celâlühû) bir kişi hakkında hayır murad edince ona dinî meselelerde derin bir anlayış kabiliyeti ihsan eder
(Buhari, İlim, 10; Müslim, İmare, 175; Tirmizi, İlim,4; İbn Mace, Mukaddime, 17; Darimi, Mukaddime, 24; Müsned, 1/306)
Sahabe-i güzînden Atıyye es-Sa’dî’nin naklettiğine göre takva ve vera’ hususunda da beşeriyetin üsve-i hasenesi Efendiler Efendisi (aleyhi efdalüssalavât ve ekmelüttahiyyât) şöyle buyurmuşlardır:
“Kul, sakıncalı şeylere düşme endişesiyle bir kısım sakıncası olmayan şeyleri de terk etmedikçe gerçek takvaya ulaşamaz.”
(Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyame, 19; İbn Mâce, Zühd, 24)
Dahhâk bin Kays (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve selem) şöyle buyurur:
Yaptıklarınızı Allah için yapma hususunda teyakkuz halinde olun ve bilin ki, Allah halis olmayan ameli kabul etmez.
(Ed-Dârakutnî, es-Sünen, 1/51; el-Beyhakî, Şuabü’l-İman, 5/336; el-Makdisî, el-Ehâdîsü’l-Muhtâra, 8/90)
Abdullah b. Mesud (radiyallahü anh)ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
Yüce Allah nezdinde amellerin en sevimlileri, vaktinde kılınan namaz, anne-babaya hep iyi davranma ve Hak yolunda cehd ü gayrettir.
(Buharî, 1/197; Müslim, 1/89)
Hazreti Ebû Hureyre radiyallahü anh’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
Kendin için sevip arzu ettiğin şeylerin diğer insanlar için de gerçekleşmesini dile ki, kâmil manada müslüman olasın!.
(Tirmizî, 4/551; İbn Mace, 2/1410; Müsned, 2/310)
Hazreti Ebû Hureyre (radiyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm) şöyle buyurmuşlardır:
Cenab-ı Allah’a, kabul edileceğine kesin olarak inanmış bir kalble dua edin!
(Tirmizî, 5/517; Müsned, 2/177)
Mikdam ibn-i Ma’dikerib (radiyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
Mü’min kardeşini seven, sevdiğini ona bildirsin!
(Sünen-i Ebî Davut, 2/754)
Hazreti Ebû Zerr (radiyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm) şöyle buyurmuştur:
Allah’ın hoşlanmadığı çirkin bir işe bulaştığında peşinden hemen bir iyilik yapıver.
(Müsned, 5/181)
Hazreti Ebû Ümâme (radiyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (aleyhi ekmelüttahiyyât ve efdalüssalavât) şöyle buyurmuştur:
Allah’ı kullarına sevdirin ki, Allah (celle celâlühû) da sizi sevsin.
(Kenzü’l-Ummal, 15/1186; Feyzü’l-Kadîr, 3/371)
Hazreti Ebû Hüreyre (radiyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (aleyhi efdalüssalavât ve ekmelüttahiyyât) şöyle buyurmuşlardır:
Duyduğu her şeyi konuşması kişiye günah olarak yeter.
(Sünen-i Ebî Davud, 2/716)
Hazreti Ebû Hureyre (radiyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm) şöyle buyurmuştur:
Allah’ın, hatalarınızı silip temizleyeceği ve sizi derece derece yükselteceği (önemli) bir hususa delalet edeyim mi? Ashabı, "Evet Yâ Rasûlallah" dediler. O da şöyle buyurdu: (Şartların alabildiğine ağırlaştığı ve) abdestin zorlaştığı durumlarda, eksiksiz tastamam abdest almak, mescidle (ev arasında gelip) gidip çok yol yürümek ve bir namazdan sonra diğer bir namazı beklemeye koyulmak; işte (sınır boylarında nöbet tutma seviyesinde kendini Hakk’la) irtibatlandırma budur.
(Sahîh-i Müslim, Tahare/41)