İslâm,
güzel ahlâktır.
Kenzü’l-Ummâl,
3/17, Hadis No: 5225.
(Allah
Resûlü) “Din nasihattır/samimiyettir” buyurdu. “Kime Ya
Resûlullah?” diye sorduk. O da; “Allah’a, Kitabına,
Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün
müslümanlara” diye cevap verdi.
Müslim,
Îman, 95.
İnsanlara
merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.
Müslim,
Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16.
Kolaylaştırınız,
güçlştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.
Buhârî,
İlim, 11; Müslim, Cihâd, 6.
İnsanların
peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de; “Utanmadıktan
sonra dilediğini yap!” sözüdür.
Buhârî,
Enbiyâ, 54; Ebu Dâvûd, Edeb, 6.
Hayra
vesile olan, hayrı yapan gibidir.
Tirmizî,
İlim, 14.
Mü’min,
bir yılanın deliğinden iki defa sokulmaz.
Buhârî,
Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63.
Nerede
olursan ol, Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün
arkasından bir iyilik yap ki, bu onu yok etsin. İnsanlara karşı
güzel ahlakın gereğine göre davran.
Tirmizî,
Birr, 55.
Allah,
sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi
yapmasından hoşnut olur.
Taberânî,
el-Mu’cemü’l-Evsat, 1/275; Beyhakî, Şu’abü’l-Îman,
4/334.
İman,
yetmiş küsur derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah
(Allah’tan başka ilah yoktur)” sözüdür, en düşük derecesi
de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Hayâ da
imandandır.
Buhârî,
Îman, 3; Müslim, Îman, 57-58.
Kim
kötü ve çirkin bir iş görürse, onu eliyle düzeltsin; eğer
buna gücü yetmiyorsa, diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse,
kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.
Müslim,
Îman, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248.
İki
göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan
ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda nöbet tutarak geçiren
göz.
Tirmizî,
Fedâilü’l-Cihâd, 12.
Başkalarına
zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur.
İbn
Mâce, Ahkâm, 17; Muvatta’, Akdıye, 31.
Hiçbiriniz
kendisi için istediğini (mü’min) kardeşi için istemedikçe
(gerçek) iman etmiş olamaz.
Buhârî,
Îman, 7; Müslim, Îman, 71.
Müslüman
müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim
etmez. Kim, (mü’min) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse, Allah
da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan
kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının
birinden kurtarır. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah
da Kıyamet günü onu(n bir kusurunu) örter.
Buhârî,
Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.
İman
etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek
anlamda) iman etmiş olamazsınız.
Müslim,
Îman, 93; Tirmizî, Sıfâtu’l-Kıyâme, 56.
Müslüman,
müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. Mü’min
ise, insanların canları ve malları konusunda kendisinden emin
olduğu kimsedir.
Tirmizî,
Îman, 12.
Birbirinize
buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka
çevirmeyin; ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir müslümana,
üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz.
Buhârî,
Edeb, 57, 62.
Hiç
şüphe yok ki doruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete
götürür. Kişi doğru söyleye söyleye sıddîk (doğru sözlü)
diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülük de
cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye kezzâb (çok
yalancı) diye yazılır.
Buhârî,
Edeb, 69; Müslim, Birr, 103-104.
(Mü’min)
kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma
ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme.
Tirmizî,
Birr, 58.
(Mü’
min) kar de şi ne te bessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip
kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol
göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gi bi şey le ri
kaldırıp atman da senin için sadakadır.
Tirmizî,
Birr, 36.
Allah,
sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. O,
sadece sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.
Müslim,
Birr, 34; İbn Mâce, Zühd, 9; Ahmed b. Hanbel, 3/285, 539.
Allah’ın
rızası, anne ve babanın rızasındadır. Allah’ın öfkesi de
anne babanın öfkesindedir.
Tirmizî,
Birr, 3.
Üç
dua var dır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir: Mazlumun duası,
misafirin duası ve babanın evladına duası.
İbn
Mâce, Dua, 11.
Hiçbir
baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez.
Tirmizî,
Birr, 33.
Sizin
en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi
davrananlarınızdır.
İbn
Mâce, Nikâh, 50.
Küçüklerimize
merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden
değildir.
Tirmizî,
Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.
(Peygamberimiz,
işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek:) “Gerek
kendisine ve gerekse başkasına ait her hangi bir yetimi görüp
gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yan
yanayız” buyurmuştur.
Buhârî,
Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42.
Allah’a
ve ahiret günü ne iman eden kimse, komşusuna eziyet etmesin.
Allah’a ve ahiret günü ne iman eden kimse, misafirine ikram da
bulunsun. Allah’a ve ahiret günü ne iman eden kimse, ya hayır
söylesin veya sussun.
Buhârî,
Edeb, 31, 85; Müslim, Îman, 74-75.
Cebrâil,
bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben (Allah
Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim.
Buhârî,
Edeb, 28; Müslim, Birr, 140-141.
Dul
ve fakire yardım eden kimse, Al lah yolunda cihad eden ve ya
gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle
geçiren kimse gibidir.
Buhârî,
Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41; Tirmizî, Birr, 44; Nesâî, Zekât,
78.
Her
insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe
edenlerdir.
Tirmizî,
Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.
Mü’minin
başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hâli vardır; onun her
işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa, şükreder
ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete)
uğrarsa, sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.
Müslim,
Zühd, 64; Dârimî, Rikâk, 61.
Bizi
aldatan bizden değildir.
Müslim,
Îman, 164.
Söz
taşıyan, (cezalarını çekmeden ya da affedilmedikçe) cennete
giremez.
Müslim,
Îman, 168; Tirmizî, Birr, 79.
İşçiye
ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz.
İbn
Mâce, Ruhûn, 4.
Bir
müslümanın dikti ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve
kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.
Buhârî,
Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 12.
İnsanda
bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı
olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalp
tir.
Buhârî,
Îman, 39; Müslim, Müsâkât, 107.
Rabbinize
karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan
orucunuzu tutun, mallarınızın zekâtını verin, yöneticilerinize
itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz.
Tirmizî,
Cum’a, 80.