Her bir Kuranı Kerim ayeti okunduktan hemen sonra meali verilmekte bu sayede Arapça dinlenen ayetin meali de anlaşılmaktadır. Arapça Kuranın feyzi ilalahi mesajın anlaşılması birlikte olunca alınan lezzet de artıyor. İstifade etmek duasıyla..
kuran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kuran etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
28.9.14
Ayetlerde ALLAH(c.c.)'ın Mübarek İsimleri (Tamlamalar) ( Toplam : 81 ) (Kartelalar - 14)
Adüvvün
li’l-kâfirîn
(kâfirlerin
düşmanı)
Âhizün
bi nâsiyetihi
(suçluları
cezalandıran)
Ahkemü’l-hâkimîn
(hüküm
verenlerin en adili)
Ahsenü’l-hâlikîn
(yaratanların,
takdir ve tasvir edenlerin en iyisi)
Âlimü’l-ğaybi
(gaybı
bilen)
Allâmü’l-ğuyûb
(görünmeyenleri
çok iyi bilen)
Bâliğu
emrihi
(emri,
hükmü hedefine ulaşan, kararını infaz eden)
Bedî’u’s-semâvâti
ve’l-ard
(gökleri
ve yeri örneği olmadan yaratan)
Berîü’n
mine’l-müşrikîn
(müşriklerden
berî, uzak olan)
Câmi’u’n-nâs
(kıyamette
insanları bir araya toplayan, cem eden)
Ehlü’l-mağfire
(mağfiret
ehli, affedici )
Ehlü’t-takvâ
(azabından
korkup sakınmaya, korunmaya lâyık olan)
Erhamü’r-râhımîn
(merhamet
edenlerin en merhametlisi )
Esdaku
hadîsen
(en
doğru sözlü)
Esdeku
kîlen
(en
doğru sözlü)
Esra’u
ferahan
(kullarının
tövbesine çok sevinen)
Esra’u
mekren
(hile
ve tuzak kuranları en süratli bir şekilde cezalandıran)
Esra’u’l-hâsibîn
(hesap
soranların, hesap görenlerin en süratlisi)
Eşeddü
be’sen
(çok
şiddetli cezalandıran)
Eşeddü
ferahan
(kulunun
tövbesine çok sevinen)
Eşeddü
kuvveten
(çok
kuvvetli, çok güçlü)
Eşeddü
tenkîlen
(çok
şiddetli cezalandıran)
Fa’âlü’n-limâ
yürîd
(dilediğini
yapan)
Fâliku’l-abbi
ve’n-nevâ
(çekirdek
ve taneleri çatlatan, yarıp açan )
Fâliku’l-ısbâh
(karanlığı
yarıp sabahı ortaya çıkaran)
Fâtıru’s-semâvâti
ve’l-ard
(yeri
ve gökleri yaratan)
Gâlib’ün
‘alâ emrihî,
(emirinde
işinde ve hükmünde galip olan)
Ğâfirü’z-zenbi
(günahları
bağışlayan)
Hâliku
külli şey’in
(her
şeyin yaratıcısı)
Hayru’l-fâsılîn
(hükmedenlerin,
haklı ile haksızı ayırt edenlerin en hayırlısı)
Hayru’l-fâtihîn
(hükmedenlerin,
nimet verenlerin, hayır kapılarını açanların en hayırlısı)
Hayru’l-ğâfirîn
(bağışlayanların
en hayırlısı)
Hayru’l-hâkimîn
(hüküm
ve karar verenlerin en hayırlısı )
Hayru’l-mâkirîn
(hile
ile kötülük yapanları bilemeyecekleri, anlayamayacakları
cihetlerden daha şiddetli cezalandıran)
Hayru’l-münzilîn
(nimet
verenlerin, ikram edenlerin en hayırlısı)
Hayru’l-vârisîn
(varislerin
en hayırlısı)
Hayru’n-nâsırîn
(yardım
edenlerin en hayırlısı)
Hayru’r-râhımîn
(merhamet
edenlerin en hayırlısı)
Hayru’r-râzkîn
(rızık,
nimet verenlerin en hayırlısı)
Hayrun
hâfizan
(en
iyi koruyup gözeten)
İlâhü’n-nâs
(insanların
ilâhı)
Kâbilü’t-tevb
(tövbeleri
kabul eden)
Kâşifü’l-azâb
(azabı,
sıkıntıyı, derdi kaldıran)
Mâlikü
yevmiddîn
(hesap
gününün maliki, sahibi)
Mâlikü’l-mülk
(bütün
mülkün sahibi)
Meliki’n-nâs
(insanların
meliki)
Mûhinü
keydi’l-kâfirîn
(kâfirlerin
tuzağını zayıflatan, boşa çıkaran)
Muhîtü’n
bi’l-kâfirîn
(kâfirleri
kuşatan)
Muhyî’l-mevtâ
(ölüleri
dirilten)
Muhzî’l-kâfirîn
(kâfirleri
rezil rüsvay eden)
Mütimmü
nûrihi
(nurunu,
dînini tamamlayan)
Nûru’s-semâvâti
ve’l-ard
(gökleri
ve yeri aydınlatan)
Rabbü
külli şey’in
(her
şeyin rabbi)
Rabbü’l-âlemîn
(âlemlerin
rabbi)
Rabbü’l-ard
(yeryüzünün
rabbi)
Rabbü’l-arş
(arşın
rabbi)
Rabbü’l-felak
(sabahın
rabbi)
Rabbü’l-ızzeti
(kudret
ve şeref sahibi)
Rabbü’n-nâs
(insanların
rabbi),
Rabbü’s-semâvâti
(göklerin
rabbi)
Rabbü’ş-şi’râ
(Şi’ra
yıldızının sahibi)
Refî’u’d-derecât
(manevî
dereceleri ve gökleri tabaka tabaka yükselten)
Semî’u’d-du’â
(tövbeleri
ve duaları duyan ve kabul eden)
Serîu’l-hısâb
(hesabı,
sorgulaması çok süratli olan)
Şedîdü’l-‘azâb
(azabı,
cezalandırması çok şiddetli olan)
Şedîdü’l-‘ıkâb
(çok
hızlı cezalandıran)
Şedîdü’l-mihâl
(cezası,
azabı, kuvveti çok şiddetli olan)
Vâsi’u’l-mağfire
(bağışlaması,
mağfireti bol olan)
Zü’l-fadli’l-azîm
(çok
ikram sahibi)
Zî’t-tavl
(lütuf,
bağış, ikram, ihsan, af ve bağış sahibi)
Zü’l-ikrâm
(ikram
sahibi)
Zû
fadlin ale’l-âlemîn
(âlemlere
nimet veren)
Zû
fadlin ale’n-nâs
(insanlara
ikram eden),
Zû-intikam
(intikam
sahibi, âsileri, zalimleri cezalandıran)
Zü’l-‘ıkâb
(suçluları,
günahkârları, zalimleri cezalandıran)
Zü’l-Arş
(Arş’ın
sahibi)
Zü’l-celâl
ve’l-ikrâm
(azamet
ve kibriya, ikram ve ihsan sahibi)
Zü’l-kuvveti
(güç
ve kuvvet sahibi)
Zü’l-mağfire
(af
ve bağış sahibi)
Zü’l-me’âric
(bütün
derecelerin sahibi)
Zü’r-rahmeti
(merhamet
sahibi)
***(Toplam: 81 adet isim tamlaması) (İsim tamlamaları haricinde Kuran-ı Kerimde geçen 119 mübarek isim ile birlikte 81 + 119 = 200'dür)
14.9.14
Kur'an'dan Mesajlar (Kırk Ayet Kartelası) (Kartelalar - 4)
Allah bir kimseyi ancak gücünün
yettiği ölçüde yükümlü tutar (2/286)
Kim zerre miktarı hayır işlerse onu
görür. Her kim de zerre miktarı şer işlerse onu görür.
(99/7-8)
Ey inananlar! Allah'tan hakkıyla
sakının! Ve ancak Müslümanlar olarak ölün! (3/102)
Dinde zorlama yoktur. Artık doğruluk
eğrilikten ayırt edilmiştir.(2/256)
Topluca Allah'ın ipine yapışın ve
ayrılığa düşmeyin! (3/103)
Allah size emanetleri ehline vermenizi,
insanlar arasında hükmettiğinizde, adaletle hükmetmenizi
emrediyor. (4/58)
Kötülüklerin açığına da,
gizlisine de yaklaşmayın! (6/151)
Ey insanlar! Hayat verecek şeylere
sizi çağırdıklarında Allah ve Resulünün bu çağrısına uyun!
(8/24)
Biliniz ki, mallarınız ve
çocuklarınız birer imtihan sebebidir. (8/28)
Hükümranlık, yalnız Allah'a aittir.
O, yalnız kendisine kulluk etmenizi emretti. (12/40)
Sana yakîn(ölüm) gelinceye kadar
Rabb'ine kulluk et! (15/99)
Erkek veya kadın, mümin olarak kim
iyi işler yaparsa ona muhakkak güzel bir hayat yaşatırız. Ve
yapmakta oldukları işlerin daha güzeli ile mükâfatlarını
muhakkak veririz. (16/97)
Rabb'inin yoluna hikmet ve güzel
öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et!
(16/125)
Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün
ve doğru terazi ile tartın! (17/35)
Her can ölümü tadacaktır. Sonra
bize döndürüleceksiniz. (29/57)
Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı?
Yoksa kalplerin üzerinde kilitler mi var (47/24)
De ki : "Ey nefislerine karşı
aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin!"
(39/53)
Allah'ın sana verdiği şeylerde
ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma. (28/77)
Allah katında en değerli olanınız,
en fazla sakınanınızdır. (49/13)
İnsana çalışmasından başka bir
şey yoktur. Çalışması da ileride görülecektir. (53/39,40)
Ey inananlar! Mallarınız ve
çocuklarınız siz Allah'ı anmaktan alıkoymasın! (63/9)
Ben cinleri ve insanları ancak bana
kulluk etsinler diye yarattım. (51/56)
Müminler ancak kardeştir. Öyleyse
kardeşlerinizin arasını düzeltin! (49/10)
İyilikle kötülük bir olmaz. Sen
kötülüğü en güzel olanla sav! (41/34)
Onlar ki sözü dinlerler ve en
güzeline uyarlar. (19/18)
Namazı dosdoğru kıl! Çünkü namaz,
hayasızlıktan ve kötülüklerden alıkoyar. (29/45)
Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir
şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların
hepsi ondan sorumludur. (17/36)
Allah takva sahipleri ve iyilik
edenlerle beraberdir. (16/128)
Allah'ın size verdiği rızıktan
helâl-hoş olarak yiyin de -eğer yalnız Allah'a kulluk
ediyorsanız- O'nun nimetlerine şükredin! (16/114)
Allah, adaleti, güzel davranmayı ve
akrabaya vermeyi emreder; çirkin işleri, fenalığı ve azgınlığı
yasaklar. (16/90)
Bir toplum kendi durumlarını
değiştirmedikçe Allah onların durumlarını değiştirmez.
(13/11)
Ey inananlar! Allah'tan sakınırsanız
O size iyi ile kötüyü ayırt edecek bir anlayış verir. (8/29)
Ey inananlar! Allah'a ve Resulüne
ihanet etmeyin! Yoksa bile bile emanetinize hiyanet etmiş olursunuz!
(8/27)
Herkes (günahı) yalnız kendi
aleyhine kazanır. Hiçbir günahkâr başka bir günahkârın
(günah) yükünü yüklenmez! (6/164)
İyilik ve takva hususunda yardımlaşın,
günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın! (5/2)
Allah'a ve Rasulüne itâat edin ki,
size merhamet edilsin! (3/132)
Güzel bir söz ve bağışlama;
peşinden eziyet gelen sadakadan daha iyidir. (2/263)
Kendiniz için önceden her ne hayır
yaptıysanız, onu bulursunuz Allah katında! (2/11
0)
İnsan başıboş bırakılacağını
mı sandı? (75/36)
Allah bir kimseyi ancak kendisine
verdiği imkân ölçüsünde yükümlü tutar. (66/7)
29.9.13
Dr. Emin ACAR’dan Nasihatler
Dr. Emin ACAR’dan
NASİHATLER
Kurban
Kurban Bayramı yaklaşıyor. Peygamber Efendimiz Kurban Bayramında iki koç keserlermiş; biri içeri/hane halkına, diğeri dışarı/hak sahiplerine.
Kurban kesiminde takvada koç kesmelidir. Fetvada manda, keçi, sığır, deve kesilebilir denilmiştir. Bu kurbanlıkların hepsinin (dişileri süt verdiğinden ve neslin devamını sağladıklarından) erkek olanları tercih edilmelidir.
Peygamber Efendimiz Hediy kurbanında (hac sırasında kesilen kurbanda) deveyi tercih etmiştir.
Bebeği büyütebilecek anne sütü veya süt anne bulunmadığında, sütü bebeği büyütüp besleyebilecek hayvan (koyun, keçi, sığır, deve, manda) kurban olur. Bu hayvanların (koyun, keçi, sığır, deve, manda) erkeğini kurban etmek efdaldir.
Akika Kurbanı
Erkek çocuğa iki ve kız çocuğa bir akika kurbanı kesmek sünnettir.
Erkek çocuğa iki akika kurbanı kesilmesinin hikmeti: Erkek çocuğunun imamlık ve müezzinlik yapma hakkı vardır. Kız çocuğunun ise kadınlara imamlık yapma hakkı vardır. Erkek çocuğun halifelik hakkı, hem imamlığı hem de müezzinliği içerir. Kız çocuğun halifelik hakkı, sadece annelik hakkını ve kadınlara imamlığı içerir.
Başka bir deyişle; erkek çocuk için kesilen iki akika, biri mihrab diğeri minare hakkı içindir. Kız çocuk için kesilen bir akika, sadece mihrab hakkı içindir.
Neden sağ tarafa yatmalıyız?
Sevgili Peygamber Efendimiz, sağ taraflarına yatarlardı. Sağ ellerini de sağ yanaklarına koyarak uyurlardı. Böylece, sindirim (hazım) sistemi ve kalp/dolaşım sistemi rahat çalışır. Sağ eli yanağının altında tutunca, beyne kan dengeli (normal) gider ve beyin için en iyi ortam gerçekleşir. Bu da insanın rahat ve dengeli uyumasını sağlar.
Neden sağ elimizi kullanmalıyız?
Çocukların dili dönmeye başladığı zaman hem “La ilahe illallah” Tevhid kelimesini söylemeyi, hem de sağ ellerini kullanmayı öğretiniz. Çünkü insan sağ elini kullandıkça bu hareketler akciğer için körük vazifesi görür. Üç bölümlü sağ akciğer parçaları (lobları), sağ elin körük vazifesi görmesi sebebiyle daha çok oksijen alır. Bu durum beyinde konuşma merkezinin daha iyi çalışmasını sağlar. Böylece “La ilahe illallah” Tevhid kelimesini söylemeye ve sağ elini kullanmaya alışan çocuk konuşmayı çabuk öğrenir. Bu çocukta kekemelik olmaz.
Sol akciğerde iki parça (lob) ve sağdaki üçüncünün yerine kalp vardır. Sol elini kullanma alışkanlığı olanlarda kalp yorulur. Akciğerler iyi/yeterli oksijen alıp veremez. Bu durumda beyin iyi çalışamaz. Çocukta kekemelik olur.
Bu sebeple “La ilahe illallah” Tevhid kelimesi ve sağ elini kullanma ile çocuklara konuşmayı öğretiniz.
Neden kepekli buğday ekmeği yemeliyiz?
Kepekli ekmek “tam buğday unundan üretilmiş” gıdalı ekmektir. Tam buğday ununda, buğdayın en üstündeki selülozdan oluşan zar yoktur; buna hayvan kepeği denir. Hayvan kepeği, bulgur yapılırken çıkan kepektir (selülozdur). Buğday ekmeği yerine devamlı mısır ekmeği yiyenlerde pellegra hastalığı ortaya çıkar. Çünkü mısırda zein proteini vardır ve bağırsaklarda asimilasyonu sırasında PP vitamini çok tüketilir. Bu da beyinde protein metabolizmasını bozar. Buğday ekmeği yerine mısır ekmeğini yiyen bölgelerde fevri cinayetler çok olmaktadır. Böyle yerlerde fevri cinayetlerin azaltılması için buğday ekmeğinin yenmesi tercih edilmelidir. Mısır ekmeği yenebilir, ama buğdayın yerine geçercesine sürekli olmamalıdır.
Çinliler ve diğer Asya milletleri de buğday ekmeği yerine devamlı pirinç yedikleri için, onlarda B1 vitamini noksanlığı görülür. Bundan dolayı Beriberi hastalığı ortaya çıkar. Bu da beyin yapısını bozar, davranış refleksleri (ürperme, tiksinme vb.) kaybolur.
Mısırda çok bakla (ful) yenir. Bakladaki etken maddeler sebebiyle kanda eritrositler erir. Bu durum oksijen yetersizliğine neden olur ve buna bağlı olarak da nefes darlığı çekilir. İnsanlar daha fazla nefes almaya çalışırken zamanla göğüsleri giderek daha fazla büyümektedir. Bu bölgelerde anfizem göğsü çok görülür; bu insanların akciğerlerinde rezerv hava artmaktadır. Böylece bu insanlar nefesli çalgıları kolay çalarlar, yağlı güreşi rahat yaparlar, opera sanatçısı olurlar. Çok bakla yemek, beyin fonksiyonlarını da bozduğundan, bazı psikolojik bozukluklar ortaya çıkmaktadır.
İnsanlar tam gıdalı ekmek (yani kepekli buğday ekmeği) yerse, anılan sebeplere bağlı olarak bu türlü hastalıklar olmaz.
Evlilik:
Çocuk doğduğu zaman ilk önce annesinin şefkatli, tüysüz, güzel yüzünü görür, sonra babasının kıllı-sakallı yüzünü görür. Annesine daha yakınlaşır. Annenin sesi ince ve güzel olur, çocuğa güzel konuşmasını öğretmek için.
Genç çocuklarda/delikanlılarda sakal çıkmaya başlayınca, kızlarda/genç kızlarda yüz güzelleşince ve memeleri büyümeye başlayınca evlenme yaşı gelmiştir.
Uykudan uyanınca ne yemeli?
Peygamber Efendimiz uykudan kalkar kalkmaz yirmi bir adet üzüm veya yedi/dokuz adet hurma yemiştir. Böylelikle beyin glikozunu doğrudan almış olur ve hemen çalışmaya başlar. Bu durum otomobilde karbüratöre doğrudan benzin vererek çalıştırmaya benzetilebilir. Ancak aç karnına anılan miktarlardan fazla yemek de doğru değildir. Çünkü kandaki şeker birden yükselir, suni şeker hastası durumu gözlenebilir. Bu durum ise otomobilde gaza aşırı yüklenmeye ve motoru boğmaya benzetilebilir.
Vücut çalışmaya başlayıp normal akışa kavuşunca istenen miktar hurma/üzüm (şeker hastası olmamak şartıyla) yenebilir. Üzüm yemek beyin hücrelerini korur ve böylece bunaklık olmaz.
Peygamber Efendimizin yemekten önce karpuz yemesinin sebebi :
Yemek sırasında ve yemekten sonra kan dolaşımı sistemi mideye/sindirim sistemine yoğunlaşarak çalışır. Bu sebeple beyine yeterli kan gitmez. Yemekten önce karpuz yenilince içerdiği sulu glikoz beyine ulaşır. Karpuz glikozu sayesinde yemek başlangıcında beyin beslenmiş olur. Beyinde hasar (bunaklık) olmaz. Aynı zamanda tokluk hissi verdiğinden aşırı yemeyi engeller. Nizamlı bir yiyiş olur.
Medine-i Münevvere’de karpuza çay-ı ilahi denir; suyu, tadı, şekeri, kokusu, rengi v.s. her şeyi içinde olan bir çay.
Diğer zamanlarda yemeklere bal ile başlanmalıdır. Böylece içeriğindeki glikozla fruktozu beyin hemen alır ve kolay çalışır.
Karpuz ile ilgili Hadis-i Şerifler:
1) "Yemekten önce karpuz yemek, karnı yıkadıkça yıkar, hastalığı giderdikçe giderir."
Ramuz'ül Ehadis, 2289. Hadis, sayfa: 566, Pamuk Yayıncılık.
2) "Karpuzda on haslet vardır. O, bir yemektir. Sudur, güzel kokudur, meyvedir, çöğendir, mesaneyi yıkayıp temizler, mideyi yıkar, temizler, arka suyunu (meniyi) çoğaltır, cinsî münasebet gücünü artırır, karın hastalığına iyi gelir, cildi güzelleştirir."
Ramuz'ül Ehadis, 4020. Hadis, sayfa: 943, Pamuk Yayıncılık.
Baba ve dede kavramları
İnsan evlenince evliya olur. Çocuğu olunca baba olur. Torunu olunca dede olur. Başka babalık, dedelik yoktur. Örneğin, Somuncu Baba değil, Somuncu Koca’dır.
Futbolda kafanın korunması
Amerikan futbolunda başa kask giyilir, göğse kafes takılır. Başın korunması için futbolda devamlı kask takmalıdır. Özellikle küçük çocuklarda beyin kemikleri tam yerleşmediğinden dolayı zararlı olabilmektedir. Sonuç olarak, başa darbe gelmemelidir ve el sporlarını tercih etmelidir.
Kırma tütünün yasaklanmasının gerekliliği
Kırma tütün 1600’lü yıllarda Osmanlılara dışarıdan getirilmiştir. Tütünü işleyen kadınlar zarar görmektedir, çünkü tütün yapraklarının üzerinde nikotin ve zifir bulunmaktadır. Ayrıca geceleri çalışıldığı için kadınlarda hasar yapmaktadır. Bu nedenlerle kırma tütünün tamamen yasaklanması gerekmektedir. Burada teknik ziraat tatbik edilemediği için kırma tütün ziraatı tamamen yasaklanmalıdır.
Genel Nasihatler
1- Patent kullanmak yerine know-how tercih edilmeli.
2- İnsan taşımacılığında hava yolu, yük taşımacılığında sular ve karalar tercih edilmeli.
3- Sporda; yüzme ve el sporları tercih edilmeli.
4- Tekstilde; iç giyimlerde pamuklu, dış giyimlerde yün ve tiftik tercih edilmeli.
5- Ziraatta; teknik ziraat tercih edilmeli.
6- Ağaçlandırmada; engebeli arazide meyveli ağaçlar, yüksek dağlarda orman ağaçları dikilmeli ve düz arazilerde teknik ziraat yapılmalı.
7- Eğitimde; teknik eğitime yönelmeli.
8- Eğitim-öğretimde bilgi teknolojilerinden istifade edilmeli.
9- Öğretimde bilginin talebeye ulaştırılması uzaktan öğretimle gerçekleştirilmeli. Eğitim, sınıf ortamında öğretmenler tarafından uygulamalı yapılmalı.
10- Konutta; bir ailenin oturabileceği bahçeli müstakil evler tercih edilmeli, işyerlerinde ise toplu - çok katlı binalar tercih edilmeli.
11- Gıdalarda; başta kepekli ekmek ve süt olmak üzere bütün tabii gıdalar tercih edilmeli.
12- Tabii gıdalarla dengeli beslenmeyi sağlayarak hastalıklardan korunma sağlanmalı.
13- İnsan vücudunun ihtiyaç duyduğu minerallerin karşılanması için maden suyu üretimi ve içilmesi teşvik edilmeli. Maden suyunun ekonomik üretimi büyük şişelerde yapılmalı.
14- Madenlerde ham üretim değil, işlenerek mamul madde üretimi tercih edilmeli.
15- Yerli üretim ve tüketim hem tercih edilmeli hem de teşvik edilmeli.
16- Teknolojide; en modern sahalarda çalışılmalı.
17- Yönetimde; yönetim bilişime geçilmeli.
18- Beyin göçü önlenmeli.
Kaynak: http://nasihat.name
Nasihat edenden de, edilenden de, ulaştırandan da, edilen nasihat hürmetine; Allah ebeden razı olsun.
Ankara Hacı Bayram Veli Camii ve Türbesine yolunuz düşerse yakında 'muayenehanesi' bulunan Dr. Emin ACAR'ı ziyaret edebilirsiniz, eğer nasihat isterseniz. Allah'a emanet olun.,
12.5.13
Kur'an'dan Peygamber Duaları
.: KURAN'I KERİMDEN PEYGAMBER DUALARI :.
Peygamberler ve onlarla birlikte Allah
yolunda savaşan, bu konuda gevşeklik göstermeyen ve sabreden Allah dostlarının duası :
“Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işlerimizdeki
taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sabit
kıl, kâfirler güruhuna karşı da bize yardım et!” (Âl-i İmrân,
3/147)
Hz.Âdem (a.s.) ve Eşi Hz.Havvâ’nın
duası : “Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz
ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan
oluruz!” (A’râf, 7/23)
Hz.Nuh(a.s.)'ın duası : “Ey Rabbim!
Bilmediğim şeyi istemekten Sana sığınırım. Eğer Sen, beni
bağışlamaz ve bana merhamet etmezsen ben hüsrana düşenlerden
olurum!” (Hûd, 11/47)
Hz.Nuh(a.s.)'ın duası : "Ey
Rabbim! (Kavmimin) beni yalanlamalarına karşı bana yardım et!”
(Mü’minûn, 23/26)
Hz.Nuh(a.s.)'ın duası :“Ey Rabbim!
Bana, babama, anama, mü’min olarak evime girene ve bütün mü’min
erkek ve mü’min kadınlara mağfiret eyle. Zalimlerin de sadece
helâkini artır.” (Nûh, 71/28)
Hz.Lût (a.s.)'ın duası : “Rabbim!
Beni ve âilemi bunların yaptıklarından kurtar!” (Şu’arâ,
26/169).
Hz.Lût (a.s.)'ın duası : “Ey
Rabbim! Bozguncu / ortalığı fesada veren bu kavme karşı bana
yardım et.” (Ankebût, 29/30)
Hz.İbrahim (a.s.)’in Duası : “Ey
Rabbim! Bana hikmet ver ve beni sâlihler arasına dâhil et.”
(Şu’arâ, 26/83)
Hz.İbrahim (a.s.)’in Duası : “Ey
Rabbim! Bana sâlihlerden (bir oğul) ihsan et!” (Sâffât, 37/100)
Hz.İbrahim (a.s.)’in Duası : “Ey
Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazını dosdoğru kılanlardan
eyle! Ey Rabbimiz! Duamı kabul et!” (İbrahim, 14/40)
Hz.İbrahim (a.s.)’in Duası : “Ey
Rabbimiz! Herkesin hesaba çekileceği günde beni, ana-babamı ve
mü’minleri bağışla!” (İbrahim, 14/41)
Hz.İbrahim (a.s.), oğlu Hz.İsmail
(a.s.) ile Kâbe’yi inşa edince şöyle dua etmişlerdir : “Ey
Rabbimiz! Bizden kabul buyur, hiç şüphesiz Sen işitensin,
bilensin. Ey bizim Rabbimiz! Hem bizim ikimizi yalnız senin için
boyun eğen müslümanlar kıl, hem de soyumuzdan yalnız senin için
boyun eğen müslüman bir ümmet meydana getir ve bize ibadetimizin
yollarını göster, tövbemize rahmetle bakıver. Hiç şüphesiz
tövbeleri kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.” (Bakara,
2/128)
Hz.Yusuf(a.s.)'ın duası : “Ey
Rabbim! Zindan bana bunların davet ettikleri şeyden daha
sevimlidir. Eğer Sen, bu kadınların tuzaklarını benden
uzaklaştırmazsan, ben onların sevdasına düşer, cahillerden
olurum.” (Yûsuf, 12/33)
Hz.Yusuf(a.s.)'ın duası : “Ey
Rabbim! Sen bana dünya mülkünden nasip verdin ve bana rüyaların
tabirinden bir ilim öğrettin. Ey gökleri ve yeri yoktan var eden
Rabbim! Benim velim sensin, benim canımı müslüman olarak al ve
beni sâlih kulların arasına kat!” (Yûsuf, 12/101)
Hz.Şuayb(a.s.)'ın duası : “Rabbimiz!
Bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmet! Sen hükmedenlerin en
hayırlısısın.” (A’râf, 7/89)
Hz.Şuayb(a.s.)'ın duası : “Başarım
ancak Allah’ın yardımı iledir. Ben yalnızca O’na dayandım ve
ancak O’na döneceğim.” (Hûd, 11/88)
Hz.Musa(a.s.)'ın duası : “Ey Rabbim!
Ben nefsime zulmettim, beni bağışla! dedi. (Allah) onu bağışladı.
Çünkü O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.” (Kasas,
28/16)
Hz.Musa(a.s.)'ın duası : “Ey
Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar.” (Kasas, 28/21)
Hz.Musa(a.s.)'ın duası : “Ey
Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla! Bizi rahmetinin içine al. Sen
merhametlilerin en merhametlisisin.” (A’râf, 7/151)
Hz.Musa(a.s.)'ın duası : “Rabbim!
Dileseydin daha önce beni ve onları yok ederdin, aramızdaki
beyinsizlerin yaptıkları yüzünden bizi yok mu edeceksin? Bu,
Senin imtihanından başka bir şey değildir, bununla dilediğini
saptırır, dilediğini doğru yola iletirsin; bizim dostumuz Sensin;
bizi bağışla, bize merhamet et. Sen bağışlayanların en
iyisisin. Bize bu dünyada da iyilik, güzellik ve nimet yaz,
ahirette de. Biz sana yöneldik.” (A’râf, 7/156-157)
“Mûsâ, dedi ki: Ey Rabbim! Göğsüme
genişlik ver, işimi kolaylaştır, dilimden düğümü çözüver
de sözümü iyi anlasınlar. Bana âilemden bir vezir ver; Kardeşim
Harun’u, onunla arkamı kuvvetlendir, onu da (elçilik) görevime
ortak yap ki Seni çok tesbih edelim ve Seni çok analım. Şüphesiz
Sen,
bizi görensin.” (Tâ-hâ, 20/25-35)
Hz.Musa(a.s.)'ın duası : “Ben işimi
Allah’a havale ediyorum. Şüphesiz Allah, kullarını görür,
gözetir.” (Mü’min, 40/44)
Hz.Zekeriya(a.s.)'ın duası : “Ey
Rabbim! Bana katından temiz bir soy ihsan eyle, şüphesiz sen duayı
işitensin!” (Âl-i İmrân, 3/38)
Hz.Zekeriya(a.s.)'ın duası : “Rabbim!
Beni yalnız başıma bırakma (bana bir çocuk ver), Sen varislerin
en hayırlısısın.” (Enbiyâ, 21/89)
Hz.Süleyman(a.s.)'ın duası : “Ey
Rabbim! Bana ve anama-babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut
olacağın iyi iş yapmamı gönlüme ilham eyle ve rahmetinle, beni
iyi kulların arasına dâhil et.” (Neml, 27/19)
Hz.Süleyman(a.s.)'ın duası : “Ey
Rabbim! Beni bağışla ve bana benden sonra kimseye lâyık
olmayacak bir mülk / hükümranlık bahşet. Şüphesiz, Sen çok
bahşedicisin.” (Sâd, 38/35)
Hatem-ülEnbiya Hz.Muhammed(s.a.s)'in
duası : “Bana Allah yeter. O’ndan başka ilâh yoktur. Ben O’na
güvendim ve O, büyük Arş’ın Rabbidir.” (Tevbe, 9/129)
Hatem-ülEnbiya Hz.Muhammed(s.a.s)'in
duası : “Ey Rabbim! Aramızda gerçekle(hak ile) hükmet ve
Rabbimiz O Rahmân’dır ki, isnat ettiğiniz (yalan) vasıflarınıza
karşı yardımına sığınılacak olan ancak O’dur.” (Enbiyâ,
21/112).
Hatem-ülEnbiya Hz.Muhammed(s.a.s)'in
duası : “Rabbim! Eğer onlara vaad edilen azabı bana mutlaka
göstereceksen, Rabbim! Bu durumda beni, o zalimler topluluğunda
bulundurma.” (Mü’minûn, 23/93–94)
Hatem-ülEnbiya Hz.Muhammed(s.a.s)'in
duası : “Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından sana
sığınırım! Onların yanımda bulunmalarından da sana
sığınırım.” (Mü’minûn, 23/97–98)
Hatem-ülEnbiya
Hz.Muhammed(s.a.s)'in duası : “Rabbim! Bağışla, merhamet et,
Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.” (Mü’minûn, 23/118)
Hatem-ülEnbiya Hz.Muhammed(s.a.s)'in
duası : “Rabbim! Gireceğim yere doğrulukla girmemi sağla,
çıkacağım yerden de doğrulukla çıkmamı nasip et ve benim için
kendi katından yardım edici bir kuvvet ver.” (İsrâ, 17/80)
Hatem-ülEnbiya Hz.Muhammed(s.a.s)'in
duası : “Rabbim, ilmimi artır!” (Tâ-hâ, 20/114)
Yararlanılan kaynak : http://www.diyanet.gov.tr/turkish/Dua/uploads/files/4_2_kuranda_dua_ornekleri.pdf
19.4.13
SADAKALLAHULAZİM - Nijer'de Bir Akşam Üzeri
İLK DEFA BEYAZ MÜSLÜMAN GÖREN NİJERYALI KARDEŞLERİMİZ.
"Arkadaşlar devamın da aynen şu konuşma geçti aramız da. Bana dedi ki: Fransızlar burada, ingilizler Amerikalılar israilliler burada. Yoksul halkımıza bir paket yardım yanında bir de mutlaka İNCİL veriyorlar. Biz aç ta olsak o yardımı almıyoruz ve onları ülkemizde istemiyoruz.. Fakat madem beyaz müslümanlardan oluşan bir ülke vardı da ŞİMDİYE KADAR NEREDEYDİNİZ." /M. Sütcü
Evet, neredeydik, elin Fransızı müslüman kardeşlerimizi iliklerine kadar sömürürken neredeydik? Ah be kardeşim, zannetmeki biz de gaflet içindeydik, zevkü sefadaydık. Zannetme! Biz de kendi derdimizdeydik.,, Biz de kendi derdimizdeydik..
Kardeşimizin videoda okuduğu ayeti kerimelerin yerleri ve Türkçe mealleri de aşağıda.
RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAHIN ADIYLA
2/120 - DINLERINE UYMADIKÇA YAHUDILER DE HIRISTIYANLAR DA ASLA SENDEN RAZI OLMAYACAKLARDIR. DE KI: DOĞRU YOL, ANCAK ALLAH'IN YOLUDUR. SANA GELEN ILIMDEN SONRA ONLARIN ARZULARINA UYACAK OLURSAN, ANDOLSUN KI, ALLAH'TAN SANA NE BIR DOST NE DE BIR YARDIMCI VARDIR. (Bakara Suresi - 120. ayet)
5/51 - EY IMAN EDENLER! YAHUDILERI VE HIRISTIYANLARI DOST EDINMEYIN. ZIRA ONLAR BIRBIRININ DOSTUDURLAR (BIRBIRININ TARAFINI TUTARLAR). İÇINIZDEN ONLARI DOST TUTANLAR, ONLARDANDIR. ŞÜPHESIZ ALLAH, ZALIMLER TOPLULUĞUNA YOL GÖSTERMEZ. (Maide suresi -51. ayet)
Belli ki kardeşlerimiz gelen yabancı beyaz adamı bir misyoner zannediyor ve kendi düşüncelerince belki de gelenin getirdiğinden Allah'ın kitabına, Kur'an'a, Mucüzül Beyan'a sarılıyorlar. Yüzüne karşı Allah'ın değişmez ve değiştirilemez kelamını okuyorlar. Ne iman! Bir de bakıyorlar ki o da müslüman.
Sadakallahülazim. (İşittik, teslim olduk, tasdik ettik ve şahit olduk ki) Azim olan, azamet sahibi olan Allah doğru söyledi, doğruyu öğretti, bize doğruyu bildirdi.
Allah'ım mahşerde hamd sancağı altında toplanacak müslümalardan olmayı bizlere de nasib et, Allah'ım ümmeti Muhammed'i livaülhamd altında toplamadan önce şu dünyada da bir sancak altında toplamanı niyaz ederiz, manevi bir sancak dahi olsa toplamanı... Güneşin doğup battığı her beldedeki her bir müslümanın kalbinin bir atmasını, birliğini ve beraberliğini lütfet YaRabbi. Şüphesiz kalpleri ısındıran ve birleştiren Sensin, kalplerde olanı da yalnız Sen bilirsin.
16.2.13
Bir Öneri - Sesli Kuranı Kerim Meali Dağıtımı Projesi
Teknoloji, bilhassa iletişim teknolojisi günden güne ilerliyor, artan bir hızla gelişiyor. Şüphesiz iletişimin bu denli gelişmesini murad eden Allah'tır. Gelişen iletişim teknolojisi ile hakkı ve hakikati daha geniş kitlelere daha hızlı bir şekilde duyurma imkanını elde etmiş bulunuyoruz. Bu teknolojik imkanları ve fırsatları kullanmak boynumuzun borcudur.
Türkiye'nin demografik yapısına bakılacak olursa şehirlerde yaşayan insanların oranı yüksektir. Modern şehir hayatında günlük 8-9 saat mesai yapılmakta ve çalışanların vakitlerinin önemli bir kısmı işe gelip giderken trafikte geçmektedir.
Trafikte geçen zamanlar islami radyo programları ile ya da dini cd ve kasetlerle değerlendirilebilir. Önerdiğimiz proje de trafikte geçen zamanı değerlendirmeye yöneliktir.
Trafikte insanların dinleyebileceği mp3 formatında doldurulmuş islami cdler hazırlanır ve aracında mp3 formatını destekleyen cd çaları olanlara dağıtılır. Bilhassa Kuranı Kerim'in yüce meali baştan sona (mp3 formatında) 1 cd içersine sığmaktadır, bunlar halkımıza dağıtılırsa çok güzel bir açılım olacağını ve halkımızın Kuran ile daha yakından tanışacağını ümit ediyoruz.
Cd lerin üzerine internet sitesi adresi, yardım ve destek için banka hesap numaraları, sms ya da telefon numaraları, hadis-i şerif meali, ayet meali, vecize, istek adresi gibi bilgilerden uygun görülenleri yer alabilir.
Cdler camilerde, otoparklarda, yoğun trafikte bekleyen araçlara , muayene istasyonlarında, araçların tamir edildiği sanayi sitelerinde, galerilerde, halkın yoğun kullandığı cadde sokak ve meydanlarda kurulan stantlarda, iş ve ticaret merkezlerinde, pazar yerlerinde, veyahut tek tek evler gezilerek kapı kapı gönüllüler tarafından ya da eğitimli personel tarafından dağıtılabilir. Çeşitli gazete, dergi, kitap vb. ürünlerin yanında hediye olarak verilebilir.
CD bastırma maliyetleri gelişen teknoloji ile son derece düşmüştür. Bugün toplu basımlarda standart bir zarf ile ve cdnin üzerine renkli baskı yaptırarak cd hazırlatırsanız fiyatlar 20 kuruşa ve daha da altına düşebilmektedir. Toplu basım işlerini gerek ülkemizde gerekse uzakdoğu ülkelerinde uygun fiyata kaliteli yapan profesyonel firmalar çok sayıda bulunmaktadır. Örneğin 100 bin cd'nin maliyeti bu hesapla 20 bin tl, 1 milyon cd maliyeti de 200 bin tl'nin altında olacaktır. Dikkat ediniz bugün bir reklam filmi için belkide sadece oyuncular bu paraları almaktadır, bir dizinin bir bölümü için oyunculara dağıtılan haftalık para belki bu kadardır. Hem cdler hazırlatılırken yapılan masrafın fazlasıyla geri dönmesi de mümkündür. 100 bin cd dağıtıldığını varsayalım, bu cdlerin üzerine de sms ile 5 tl yardımda bulunmak üzere bir kısa mesaj numarası konulduğunu varsayalım, harcanan 20 bin tl'nin çıkarılması için cdyi alan her 25 kişiden sadece birinin mesaj ile 5 tl bağışlaması yeterlidir. Kaldı ki her 25 kişiden birinin değil daha fazla kişinin bir kere değil birden fazla bağışta bulunacağını ümit ediyoruz. Cdlerin üzerine yapılacak baskının yanında cd zarfları içerisine de ufak broşürler iliştirilebilir.
Bir müslüman evden işine giderken ya da işinden evine dönerken Mehmet Emin AY Hocamızın o güzel sesinden Kuranı Kerim mealini arabasındaki cd çalarından dinlemesinden, ya da Peygamber Efendimiz(s.a.v.)'in mübarek hadis-i şeriflerinin meallerini dinlemesinden daha güzel ne olabilir ki?
İletişim teknolojileri her geçen gün gelişiyor ve ucuzluyor, bunları en güzel şekilde kullanmaya müslümanlar herkesden daha fazla layıktır ve muhtaçtır. Şüphesiz Allah'ın hiçbir işinde bir abeslik göremezsin, hiçbir şey boşuna yaratılmamıştır. O halde Allah'ın bize bahşettiği imkan ve nimetleri yine O'nun yolunda ve rızası ekseninde en güzel şekilde kullanmaya gayret edelim. Bu yönde projeler geliştirelim, fizibilitelerini yapalım, planlayalım, organize edelim, uygulayalım. Güneşin doğup battığı her yere, bilhassa en yakınımızdan başlamak üzere ulaşmaya çalışalım.
Önerimizi yabana atmamanız dileğiyle,
Selam, saygı ve dualarımızla..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)