kırık hadis etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kırık hadis etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29.10.14

Kırk Hadiste Ramazan (Kartelalar -24)

“Recep ayı girdiği zaman Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle dua ederdi: Allahım! Recep ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır!”
(Taberânî, el-Mu’cemü’l-esvat, IV, 189)

“Mübarek Ramazan ayına kavuştunuz. Yüce Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı, Bu ayda sema (cennet) kapıları açılır, cehennem kapıları ise kapanır ve şeytanların azgınları bağlanır.”
(Nesâî, Sıyâm, 5)

“Ramazan ayının ilk gecesi olunca, şeytanlar ve azgın cinler zincire vurulur, cehennem kapıları kapatılır ve hiçbiri açılmaz. Cennetin kapıları açılır ve hiçbiri kapanmaz. Sonra bir (melek) şöyle seslenir: ‘Ey hayır dileyen, ibadet ve kulluğa gel! Ey şer isteyen uzatma, günahlarından vazgeç!’ Allah’ın bu ayda ateşten azat ettiği nice kimseler vardır ve bu Ramazan boyunca her gece böyledir.”
(Tirmizî, Savm, 1)

“Ay yirmi dokuz gündür. Dolayısıyla siz (Ramazan ayına ait) hilâli görmedikçe oruç tutmayın, yine (Şevval ayına ait) hilâli görmedikçe de bayram yapmayın. Eğer hava bulutlu olursa ayı takdir edin (otuza tamamlayın).
(Müslim, Sıyâm, 6)

“Peygamber (s.a.s.) insanların en cömerdi idi. En cömert olduğu anlar ise Ramazan’da Cebrail (a.s.)’in kendisiyle buluştuğu zamanlardı. Cebrail (a.s.) Ramazan’ın her gecesinde onunla buluşur ve onunla Kur’ân’ı müzâkere ederdi. İşte bundan dolayı Resûlullah (s.a.s.) hayırda, rahmet yüklü rüzgârdan daha cömertti.”
(Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1)

“Kişi büyük günahlardan kaçındığı takdirde, beş vakit namazlar, cumadan cumaya ve Ramazan’dan Ramazan’a, aralarında işlenen günahlara kefarettir.”
(Müslim, Tahâret, 16)

“Ramazan’ı yaşadığı hâlde günahlarını bağışlatamayan kimsenin burnu yerde sürünsün!”
(Tirmizî, Deavât, 100)

“İslâm beş esas üzerine kurulmuştur; Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed (s.a.s.)’in Allah’ın Resûlü olduğuna şahitlik etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekât vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır.”
(Müslim, Îmân, 21)

“Kim Allah’a inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.”
(Buhârî, Îmân, 28)

“Oruç (sahibini koruyan) bir kalkandır. Oruçlu, saygısızlık yapmasın, ahlâksızca konuşmasın. Eğer biri kendisiyle dövüşmeye veya sövüşmeye kalkışırsa, iki defa, “Ben oruçluyum.” desin.”
(Buhârî, Savm, 2)

“Canım elinde olan Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu Allah nezdinde misk kokusundan daha hoştur. (Zira Allah buyuruyor ki): “Oruçlu yemesini, içmesini ve şehvetini sırf benim için terk ediyor. Bu nedenle onun mükâfatını ben vereceğim. İyiliğin karşılığı ise on misliyledir.””
(Buhârî, Savm, 2)

“Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: ‘Âdemoğlunun her ameli kendisinindir. Yalnız oruç müstesna, o benimdir. Onun mükâfatını verecek olan da benim’. Canım elinde olan Allah’a yemin ederim ki oruçlunun ağız kokusu Allah indinde misk kokusundan daha güzeldir.”
(Müslim, Sıyâm, 161)

“Her şeyin bir zekâtı vardır. Bedenin zekâtı da oruçtur… Oruç sabrın yarısıdır.”
(İbn Mâce, Sıyâm, 44)

“Cennet’te Reyyân denilen bir kapı vardır. Oruç tutanlar o kapıdan çağrılacaklardır. Kim oruç tutanlardan ise o kapıdan Cennete girecektir. Kim de, o kapıdan girerse ebedi olarak susuzluk çekmeyecektir.”
(Tirmizî, Savm, 55)

“Yalan söylemeyi ve yalan amel etmeyi bırakmayanın yemeyi, içmeyi terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur.”
(Buhârî, Savm, 8)

“Nice oruçlu vardır ki onun orucu sadece açlık (ve susuzluktur). Nice gece ibadete kalkan vardır ki onun bu kalkışı sadece uykusuzluktur.”
(İbn Mâce, Sıyâm, 21)

“Oruçluyken unutarak yiyip içen kimse, orucunu tamamlasın. Zira onu ancak Allah yedirmiş ve içirmiştir.”
(Müslim, Sıyâm, 171)

“Yolculukta oruç tutmak iyilik değildir.”
(Buhârî, Savm, 35)

“Kim Ramazan orucunu tutar, sonra buna Şevval ayında altı gün daha eklerse bütün yıl oruç tutmuş gibi olur.”
(Müslim, Sıyâm, 204)

Oruçlu için biri iftar ettiğinde, diğeri ise Rabbiyle karşılaştığında olmak üzere iki sevinç zamanı vardır.”
(Müslim, Sıyâm, 164)

“Her iftar vaktinde Allah tarafından (Cehennemden) azat edilenler vardır ve bu (Ramazan’ın) her gecesinde böyledir.”
(İbn Mâce, Sıyâm, 2)

“Her kim bir oruçluya iftar verirse, kendisine onun sevabı kadar sevap verilir; oruçlunun ecrinden de hiçbir şey eksilmez.”
(Tirmizî, Savm, 82)

“Hz. Peygamber (s.a.s.) insanlarla birlikte iftar ettiğinde şöyle derdi: “Yanınızda oruçlular iftar etsin, yemeğinizi iyiler yesin ve üzerinize melekler insin.”
(Dârimî, Savm, 51)

“Peygamber (s.a.s.) Efendimiz iftar açtığı zaman şöyle buyururdu: “Susuzluk gitti, damarlar suya kavuştu. İnşallah orucun ecri de hâsıl olmuştur.”
(Ebû Dâvûd, Sıyâm, 22)

“İnsanlar (vakti girince) iftar etmekte acele ettikleri sürece hayır üzeredirler.”
(Buhârî, Savm, 45)

“Resûlullah (s.a.s.), akşam namazını kılmadan önce orucunu birkaç taze hurma ile şayet yoksa kuru hurma ile iftar ederdi, o da yoksa birkaç yudum suyla açardı.”
(Ebû Dâvûd, Sıyâm, 21)

“Hz. Peygamber (s.a.s.) iftar ederken şöyle dua ederdi: Allah’ım Senin rızan için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açtım.”
(Ebû Dâvûd, Sıyâm, 23)

“Sahur yemeği yiyiniz. Çünkü sahur yemeğinde bereket vardır.”
(Buhârî, Savm, 20; Müslim, Sıyâm, 45)

“Allah’ın Resulü (s.a.s.), kesin bir şekilde emretmeksizin insanları Ramazan geceleri namaz kılmaya teşvik eder ve şöyle buyururdu: “İnanarak ve karşılığını Allah’tan umarak Ramazan gecelerini namazla ihya eden kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.”
(Nesâî, Siyam, 39)

“İnanarak ve karşılığını Allah’tan umarak Ramazan gecelerini namaz kılarak ihya eden kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.”
(Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn, 173)

“Resûlullah (s.a.s.) vefat edinceye kadar Ramazan’ın son on gününü itikâfta geçirmişti.”
(Buhârî, İ’tikâf, 1)

“Hz. Peygamber (s.a.s.), (Ramazan’ın) son on günü geldiğinde, ibadet hususunda gayretini daha da artırır, gecesini ihya eder ve ailesini uyandırırdı.”
(Buhârî, Leyletu’l-Kadr, 5)

“İtikâfa giren, günahlardan uzak kalır ve kendisine tüm iyilikleri işleyen gibi sevap yazılır.”
(İbn Mâce, Sıyâm, 67)

“Her kim inanarak ve karşılığını Allah’tan umarak Kadir Gecesi’ni ibadetle ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır.”
(Buhârî, Savm, 6)

“Resûlullah (s.a.s.), Ramazan’ın son on gününde itikâfa gireceği yere çekilir ve; “Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın son on gününde araştırın” derdi.”
(Buhârî, Fadlu Leyleti’l-kadr, 3)

“Kadir Gecesi’ni (Ramazan’daki) son yedi (gece) içerisinde arayınız.”
(Ebu Dâvûd, Şehru Ramazan, 5)

“Hz. Âişe: “Ey Allah’ın Resûlü! Kadir Gecesi olduğunu bilirsem hangi duâyı okumamı tavsiye edersin?” dedim, bana “Şöyle de!” buyurdu: “Allah’ım sen affedicisin, ikram sahibisin, affetmeyi seversin beni de affet.”
(Tirmizî, Deavât, 84)

“Resûlullah (s.a.s.) fıtır sadakasını, oruçluyu faydasız ve müstehcen söz ve fiiller(in vebalin)den temizleyici, fakirlere de yiyecek olmak üzere belirledi. Kim onu bayram namazından önce verirse, o kabul olunmuş bir zekâttır. Kim de onu bayram namazından sonra verirse, o sadakalardan bir sadakadır.”
(Ebû Dâvûd, Zekât, 18)

“Hz. Peygamber (s.a.s.) fıtır sadakasının insanlar bayram namazına çıkmadan önce verilmesini emretti.”
(Buhârî, Zekât, 76)

Ramazan orucundan sonra hangi oruç daha üstündür” diye sorulunca Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Ramazan’ı tazim için tutulan Şaban ayındaki oruç.” Sonra hangi sadaka daha faziletlidir? diye sorulunca; “Ramazan’da verilen sadakadır.” buyurdu.”
(Tirmizî, Zekât, 28)






6.10.14

40 Hadiste Yardımlaşma ve Dayanışma (Kartelalar - 16)

"Bir mümin, aç bir mümini doyurursa, Allah da o kimseyi cennet meyveleriyle doyuracaktır. Yine bir mümin, susuz kalan bir mümine bir şeyler içirip susuzluğunu giderirse, Allah kıyamette ona (misk ile mühürlenmiş lezzetli bir içecek olan) 'Rahîk-ı Mahtûm'dan içirecektir. Yine bir mümin, elbiseye ihtiyacı olan bir mümini giydirirse, Allah da ona cennetin yemyeşil elbiselerinden giydirecektir."
(Tirmizî, Kıyâme, 18)

Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Ey ademoğlu, sen infak et, ben de sana infak edeyim!"
(Buhari, Nafakât,1)

"Güneşin doğduğu her gün insanın bütün eklemleri için sadaka vermesi gerekir. İki kişinin arasını düzeltmen sadakadır. Bir kimseyi kaldırarak hayvanına binmesine yardımcı olman ve eşyasını ona yüklemen sadakadır. Güzel söz de sadakadır. Namaza giderken attığın her adım sadakadır. Yoldaki rahatsızlık veren şeyi kaldırman sadakadır."
  (Müslim, Zekât, 56)

Hz.Peygamber, "Hangi sadaka en faziletlidir?" diye sorulunca şöyle demiştir : "Malı az olanın gücüne göre verdiği (sadaka!)" 
(Dârimî,Salât,135)

"Kim helal kazancından bir hurma miktarı sadaka verirse -ki Allah sadece helâl olanı kabul eder- Allah o sadakayı büyük bir hoşnutlukla kabul eder. Sonra onu sahibi için, sizden birinizin tayını yetiştirdiği gibi (özenle) dağ gibi olana kadar büyütür (bereketlendirir).
(Buhari, Zekat, 8)

"Kulların sabaha eriştiği her gün (yeryüzüne) iki melek iner. Bu iki melekten biri, 'Allah'ım, malını hayır yolunda harcayan kişiye (harcadığı malın yerine) yenisini ver.' der. Diğeri de, 'Allah'ım, malını (hayır yollarında harcamayarak) elinde tutan (cimrilik eden) kişinin malını telef et.'der."
(Buhari,Zekat,27)

"Allah için size sığınan kimseye sığınak olun. Allah için isteyen kimseye verin. Sizi davet edene icabet edin, size bir iyilik yapana karşılığını verin. Eğer onun karşılığını verecek bir şey bulamazsanız, karşılıkta bulunduğunuzu kanaat getirinceye kadar ona dua edin." 
(Ebu Dâvud, Zekat, 38)

"Dul bir kadının ve fakirin işleri için koşturan kimse, Allah yolunda cihat eden yahut geceyi namazla gündüzü oruçla geçiren kimse gibidir." 
(Buhari, Nafaka,1)

"Çorba pişirdiğinde suyunu biraz fazla koy, sonra komşularına bak, uygun bir şekilde çorbadan onlara ikram et."
(Müslim, Birr, 143)

Resûlullah(s.a.v.) şöyle buyurdu: "Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşine yardım et." Bunun üzerine birisi, "Ey Allah'ın Resûlü! Eğer mazlum ise yardım ederim, ancak zalimse ona nasıl yardım edeceğim?" dedi. Bunun üzerine Resûlullah şöyle buyurdu: "Onu zulümden uzaklaştırırsın veya onun zulmüne engel olursun. İşte bu ona yapacağın yardımdır." 
(Buhari, İkrah, 7)

Hz.Âişe'den rivâyet edildiğine göre, Peygamber hanımları bir koyun kesmişlerdi de Resûlullah(s.a.v): "Koyundan ne kadarı kaldı?" diye sordu. Âişe, dedi ki: "Sadece kürek kemiği bölgesi kaldı! Gerisini dağıttık" deyince; Resûlullah(s.a.v.) şöyle buyurdu: "Küreğinden başka hepsi bize (sevap olarak) kaldı."
(Tırmizi, Kıyame, 33)

"Kıyamet günü müminin serinleyeceği gölgelik (verdiği) sadakasıdır."
  (İbn Hanbel, 4 ,233)

"Müslüman Müslümanın (din) kardeşidir. Ona zulmetmez. Onu düşman eline vermez (himaye eder). Her kim Müslüman kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bi ihtiyacını giderir. Her kim bir Müslümanın bir sıkıntısını giderirse Allah da onun (bu iyiliği) sayesinde kıyamet sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir. Her kim dünyada, bir Müslümanın (ayıbını) örterse Allah da kıyamet günü onun (ayıbını) örter."
  (Mülim, Birr, 58)

"Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir bedene benzer."
  (Müslim, Birr, 66)

Resûlullah(s.a.v.), "Ben ve yetime kol kanat geren kimse cennette böyle (yan yana) olacağız." buyurdu ve aralarını hafifçe açarak işaret parmağıyla orta parmağını gösterdi.
  (Buhari, Talâk, 25)

"Kim darda kalan borçluya zaman tanırsa yahut (alacağının tamamını veya bir kısmını) borçluya bağışlarsa, Allah onu, başka hiçbir gölgenin (himayenin) olmadığı kıyamet gününde kendi arşının gölgesinde (himayesinde) gölgelendirecektir."
(Tırmizi,Büyü',67)

"Müslümanlar arasında kim bir yetimi yiyecek ve içeceğini üstlenecek şekilde sahiplenirse, affedilmeyecek bir günah işlememişse, Allah onu mutlaka cennete koyar." 
(Tırmizi, Birr, 14)

"Bozguncu, cimri ve yaptığı iyiliği başa kakan kimse cennete giremez." 
(Tırmizi, Birr, 41)

"Sizden biriniz kendisi için istediğini mümin kardeşi için de istemedikçe iman etmiş olmaz" 
(Tırmizi, Sıfatü'l-kıyâme,59)

Peygamber(s.a.v.) bize şu yedi şeyi emretti: "Hastayı ziyaret etmek, cenazeyi (kabre kadar) takip etmek, aksırana Allah'tan rahmet dilemek, zayıfa yardım etmek, mazluma yardım etmek, selâmı yaymak ve yemin edenin yeminini tasdik etmek."
  (Buhari,İsti'zan,8)

"Sadaka suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları yok eder." 
  (Tırmizi,Cum'a,79)

Size en değerli sadakadan bahsedeyim mi? (Kocasının evinden ayrılarak) senden başka kazancını sağlayacak kimse olmadığı için sana (baba evine) sığınmış kızın (için harcadığın nafaka en faziletli sadakadır)."
  (İbn Mace, Edeb,3)

Bir adam Hz.Peygamber'e(s.a.v.), "Ey Allah'ın Resûlü, hangi sadaka en faziletlidir?" diye sordu. Hz.Peygamber şöyle buyurdu: "Sağlıklı olup, fakirlik endişesi ve zengin olma hırsı ile hareket ederken tasaddukta bulunabilmendir. (Sadaka vermeyi) can boğaza gelip de (son nefesini yaşadığın ana kadar) erteleme."
  (Buhari,Vesâtâ,7)

"Yoksula verilen sadaka bir, akrabaya verilen ise hem sadaka hem de sıla-ı rahim olmak üzere iki sadaka sayılır." (Nesâî,Zekât,82)

"...Mazlumun bedduasından sakın. Çünkü onunla Allah arasında perde yoktur."
  (Buharî,Zekât,63)

"Öyle insanlar vardır ki (adeta) hayrın anahtarı, şerrin sürgüleri gibidir. Kimisi de şerrin anahtarı, hayrın sürgüleri gibidir. Ne mutlu! Yüce Allah'ın, hayrın anahtarlarını ellerine verdiği o kimselere! Ve yazıklar olsun Yüce Allah'ın şerrin anahtarlarını ellerine verdiği o kimselere!"
  (İbn Mace, Sünnet, 19)

"Yarım hurma (sadaka) ile bile olsa cehennemden korunun. Eğer bunu da bulamazsanız güzel bir sözle (korunun)."
  (Müslim,Zekat,68)

"Birbirinizden nefret etmeyin, birbirinize haset etmeyin, biribrinize sırt çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları, birbirinizle kardeş olun."
(Buhari, Edeb, 62)

"Kim müslüman kardeşinin ırz, namus ve benzeri şeylerinden her türlü kötülüğü savarsa Allah da kıyamet gününde onun yüzünden cehennem ateşini savar."
(Tırmizi,Birr,20)

"Sayma ve sayarak verme! Yoksa Allah da sana sayarak verir."
(Nesai,Zekat,62)

"Mümin mümin için, parçaları birbirini destekleyen bir bina gibidir."
  (Buhari, Mezalim,5)

"Veren el üstündür. Vermeye, geçimini sağlamakla yükümlü olduğun kimselerden başla. Annene, babana, kız ve erkek kardeşlerine yardım et, sonra yakınlık durumuna göre devam et." 
(Nesai,Zekat,51)

Allah'ı(n hakkını) koru ki Allah da seni korusun. Allah'ı(n hakkını) gözet ki O'nu hep yanında bulasın. Bir şey isteyeceğinde Allah'tan iste. Yardım dileyeceğinde Allah'tan yardım dile. 
(Tırmizi, Kıyame,59)

"Size ancak zayıflarınız sebebiyle yardım ediliyor ve rızık veriliyor değil mi!"
  (Buhari, Cihad,76)

"Ancak iki kişiye gıpta edilir. Bunlar, Allah'ın kendisine verdiği malı hak yolunda harcayan kimse ile Allah'ın kendisine verdiği (ilim ve) hikmete göre karar veren ve onu başkasına öğreten kimsedir." (Buhari,Zekat,5)

Resulullah (s.a.v.) kendisinden bir şey istendiğinde asla "Hayır" demezdi. 
(Müslim, Fedail, 56)

"Kimin yanında iki kişilik yemek varsa üçüncü bir kişiyi, dört kişilik yiyeceği olan beşinci ya da altıncı kişiyi misafir etsin!"
  (Buhari, Mevakit, 41)

"Her Müsliman'ın sadaka vermesi gerekir."
  (Müslim, Zekat, 55)

"Her iyilik bir sadakadır."
(Buhari,Edeb,33)

"Sadaka, Rabb'in gazabını söndürür ve kötü bir şekilde ölmeyi önler."
(Tırmizi, Zekat, 28)


*  *  *






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...