Gerçekten
bu Kur’an, en doğru yola iletir ve iyi işler mü’minlere büyük
bir mükâfat olduğunu müjdeler.
(İsra,
17/9)
Bu
Kur’an, bütün insanlığa yöneltilen açık bir mesaj, Allah’a
karşı gelmekten sakınanları da doğru yola götüren bir rehber
ve öğüttür.
(Âl-i
İmran, 3/138)
Ey
insanlar! Size Rabb’inizden kesin bir delil (olan Hz. Muhammed)
geldi ve size apaçık bir nur (olan Kur’anı) indirdik.
(Nisa,
4/174)
Âlemlere
bir uyarıcı olsun diye kuluna Furkan’ı (yani hakkı batıldan
ayıran Kur’an-ı) indiren Allah yücelerin yücesidir.
(Furkan,
25/1)
(Ey
Resûlüm!) de ki: “Bu Kur’an, muazzam bir mesajdır, ama siz
ondan yüz çeviriyorsunuz.”
(Sâd,
38/67-68)
Kendilerine
Kitab verdiğimiz kimseler, onu gereği gibi okur (ve hayatlarında
uygularlar). İşte ona gerçek iman edenler bunlardır. Onu inkâr
edenlere gelince, işte asıl kaybedenler de onlardır.
(Bakara,
2/121)
Eğer
kulumuz (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’andan) şüphede iseniz,
o takdirde Allah’tan başka (bilgisine güvendiğiniz)
şahitlerinizi de çağırın ve onun surelerinden bir benzerini
getirin.
(Bakara,
2/23)
Her
türlü hamd ve övgü, kuluna Kitab’ı indiren ve onda hiçbir
yanlışlığa yer vermeyen Allah’a mahsustur.
(Kehf,
18/1)
Bu
Kur’an, Allah’tan başkası tarafından ortaya konacak bir (söz)
değildir. Ancak kendinden önceki (vahyin) doğrulanması ve
Kitab’ın açıklanmasıdır. Onda hiçbir şüphe yoktur ve
âlemlerin Rabb’inden gelmiştir.
(Yunus,
10/37)
(Ey
Muhammed!) Biz sana Kitab’ı hakikatin ta kendisi olarak indirdik.
Öyle ise sen de ihlâslı bir şekilde sadece Allah’a kulluk et.
(Zümer,
39/2)
Eğer
Biz bu Kur’an-ı bir dağa indirseydik elbette sen Allah
korkusundan o dağı boynunu eğerek paramparça olmuş görürdün.
İşte Biz insanlara bu misalleri düşünsünler diye veriyoruz.
(Haşr,
59/21)
Elif
Lâm Râ. Bu (Kur’an), sonsuz hikmet sahibi ve her şeyden haberdar
olan Allah tarafından bütün yönleriyle ayetleri mükemmel hale
getirilmiş, sonra da ayrıntılı bir şekilde açıklanmış
Kitap’tır.
(Hud,
11/1)
Onlar
hâlâ Kur’an-ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer
o, Allah’tan başkası tarafında (indirilmiş) olsaydı, mutlaka
onda birçok çelişki bulurlardı.
(Nisa,
4/82)
Bu
Kur’an, âyetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt
alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.
(Sad,
38/29)
Onlar,
hâlâ Kur’an-ı düşünmeyecekler mi? Yoksa kalplerinin
üzerlerinde kilitler mi var?
(Muhammed,
47/24)
Böylece
Biz o Kur’an-ı Arapça bir hüküm (kaynağı) olarak indirdik.
Sana gelen bu ilimden sonra eğer onların heveslerine uyarsan,
Allah’a karşı sana yardım edecek ne bir dost ne de bir koruyucu
bulursun.
(Ra’d,
13/37)
Biz,
Kur’an-ı senin dilinde (indirerek anlaşılmasını)
kolaylaştırdık ki Allah’a karşı gelmekten sakınanları
kendisiyle müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın.
(Meryem,
19/97)
De
ki: “Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini
getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine
onun benzerini getiremezler.”
(İsa,
17/88)
Biz,
bu Kitab’ı kullarımızdan seçtiklerimize miras olarak bahşettik:
onlardan bazısı (günaha dalıp) kendilerine zulmeder, bazısı
(doğru ile yanlış arasında) bir yol izler, bir kısmı da
Allah’ın izniyle hayırlı işlerde başı çekenlerden olur: İşte
bu en büyük fazilettir!
(Fatır,
35/32)
Biz,
insanlara belli zaman aralıklarıyla okuyasın diye Kur’an’ı
parçalara ayırdık ve onu bölümler halinde indirdik.
(İsra,
17/106)
İşte
sana da, tarafımızdan bir ruh (olarak kalplere hayat veren
Kur’an’ı) vahyettik. Oysa sen, Kitap nedir, iman nedir
bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi, kendisiyle
doğru yola eriştireceğimiz bir nur haline getirdik. Şüphesiz ki
sen doğru bir yola; göklerdeki ve yerdeki her şeyin sahibi olan
Allah’ın yoluna iletirsin.
(Şûrâ,
42/52-53)
Şüphesiz,
Allah’ın kitabını okuyanlar, namazlarını (devamlı ve
dikkatli) kılanlar, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden
(Allah yolunda) gizli-açık (başkaları için) harcayanlar, asla
zarar etmeyecek bir kazanç umabilirler.
(Fâtır,
35/29)
Bu
Kur’an, bizim indirdiğimiz mübarek bir Kitap’tır. Şu halde
ona uyun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet
edilsin.
(En’am,
6/155)
…Sana
bu Kitab’ı, her şey için bir açıklama, Müslümanlara bir
rehber, bir rahmet kaynağı ve bir müjde olarak indirdik.
(Nahl,
16/89)
Ey
insanlar! İşte size Rabb’inizden bir öğüt, kalplere bir şifa
ve inananlar için bir rehber ve rahmet kaynağı (olan Kur’an)
geldi.
(Yunus,
10/57)
Elif,
Lâm, Râ. (Bu Kur’an), Rab’lerinin izniyle insanları
karanlıktan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve çokça övülen
Allah’ın doğru yoluna götürmen için sana indirdiğimiz bir
Kitap’tır.
(İbrahim,
14/1)
Elif
Lâm Mîm. Bu (Kur’an), kendisinde hiçbir şüphe bulunmayan bir
Kitap’tır, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için de doğru
yolu gösteren bir rehberdir.
(Bakara,
2/1-2)
(Ey
Muhammed!) sana geçmiş kitapları tasdik eden, onlardaki doğruları
muhafaza eden Kur’an’ı gerçeğin ta kendisi olarak Biz
indirdik. Şu halde onların arasında Allah’ın indirdiklerine
göre hüküm ver…
(Maide,
5/48)
Bu
(Kur’an), kendisiyle uyarılmaları, Allah’ın tek ilah olduğunu
bilmeleri ve akıl sahiplerinin öğüt almaları için insanlara
yapılan bir bildiridir.
(İbrahim,
14/52)
(Ey
Muhammed!) Biz sana Kitab’ı insanlar için hakikatin ta kendisi
olarak indirdik. Kim doğru yola girerse, kendi yararına girer. Kim
de ondan saparsa, ancak kendi zararına sapmış olur. Sen onlardan
dolayı sorumlu değilsin.
(Zümer,
39/41)
Kur’an’ın
ne önünden, ne de ardından batıl sokulabilir. (Çünkü o),
sonsuz hikmet sahibi ve bütün övgülere layık olan Allah
tarafından indirilmiştir.
(Fussilet,
41/42)
Allah,
sözlerin en güzelini; (yani âyetleri güzellikte) birbirine
benzeyen, (hüküm ve öğütleri) tekrarlanan bir kitap olarak
(Kur’an’ı) indirmiştir. Rab’lerinden korkanların tenleri
onun etkisiyle ürperir. Ardından tenleri ve kalpleri Allah’ın
zikrine karşı yumuşar…
(Zümer
, 39/23)
Biz
onu, (daha iyi) anlayasınız diye Arapça bir Kur’an olarak
indirdik.
(Yusuf,
12/2)
Andolsun
biz, Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık.
Peki, öğüt alacak yok mu?
(Kamer,
54/17)
Kur’an
okunduğu zaman, ona kulak verip sessizce dinleyin ki size merhamet
edilsin.
(A’raf,
7/204)
Böylece
Biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve onda ikazları tekrar
tekrar açıkladık. Umulur ki onlar (bu sayede günahtan)
korunurlar. Yahut o (Kur’an) kendileri için bir öğüt ortaya
koyar.
(Tâhâ,
20/113)
Şüphesiz
o Zikr’i (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da
elbette biziz.
(Hicr,
15/9)
Andolsun,
Biz, bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali değişik
şekillerde açıkladık. Fakat insan (onları anlamadan) tartışmaya
çok düşkündür.
(Kehf,
18/54)
Andolsun
ki Biz, onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları
uyarmaktayız.
(Duhan,
44/3)
O,
elbette çok değerli bir Kur’an’dır. Korunmuş bir kitaptadır.
Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir. Âlemlerin Rabbi’nden
indirilmiştir.
(Vâkıa,
56/77-80)
* * *