18.10.14

Kolay Ezberlenebilecek Kırk Hadis (Kartelalar - 21)

(Ümmetimin din işlerinde faydalı kırk hadis ezberleyen, âlimlerle haşr olur.) (Hadis-i Şerif -Taberani)

- 1 -
Âfetü’l ilmi en nisyanü :
İlmin afeti unutmaktır.


- 2 -
Ettuhuru şatru’l iman :
Temizlik imanın yarısıdır.


- 3 -
A’kilhâ ve tevekkel :
(Deveyi) bağla ve tevekkül et.

- 4 -
Sûmû tesihhû :
Oruç tutun, sıhhat bulun.

- 5 -
Es-salâtü imâdü’d dini :
Namaz dinin direğidir.

- 6 -
Talebü’l helali cihadün :
Helal peşinde koşmak cihaddır.


- 7-
El-kelimü’t tayyibetü sadakatün :
Güzel söz sadakadır.

- 8 -
El cennetü tahte zılâli’s süyuf :
Cennet kılıçların gölgesi
 altındadır. 


- 9 -
El mecalisü bi’l emaneti :
Meclislerdeki sözler emanettir.

- 10 -
Ed-dellü alel hayri kefailihi :
Hayra vesile olan yapan gibidir.

- 11 -
El cennetü dâr-ül eshıya :
Cennet cömertler yurdudur.

- 12 -
Es- savmü nısf’us sabr :
Oruç sabrın yarısıdır.

- 13 -
Es sabru nısf’ul iman :
Sabır imanın yarısıdır.

- 14 -
Et tebessümü sadakatun :
Tebessüm etmek sadakadır.

- 15 -
Es sabru miftahul ferec :
Sabır, başarının anahtarıdır.

- 16 -
Es sabru ınde sadmetül ula :
Sabır, musibetin ilk  anındakidir.

- 17 -
Efdalü’l ibadeti edvamuha :
İbadetin efdali devamlı olanıdır.

- 18 -
El Kur’anü hüved deva :
Kur’an, sırf devadır.

- 19 -
Men samete neca :
Dilini tutan kurtuldu.

- 20 -
Re’sü’l hikmeti mehafetullah :
Hikmetin başı Allah korkudur.


- 21 -
El idetü atiyyetün :
Vaad edilen verilmelidir.

- 22 -
Ed duaü silahu’l mümin :
Dua müminin silahıdır.


- 23 -
İsmah yusmah leke :
Müsamaha et ki sende göresin.

- 24 -
Es salatü nur’ul mümin :
Namaz müminin nurudur.

- 25 -
En nedametü tevbetün :
Pişmanlık tövbedir.

- 26 -
El mescidü beytü külli takiyyin :
Mescid, takva sahiplerinin evidir.

- 27 -
Ed dinü en nasiha :
Din nasihattir.

- 28 -
Ed duaü hüvel ibadetü :
Dua ibadettir.

- 29 -
El cümuatü haccü’l mesakin :
Cuma fakirlerin haccıdır.

- 30 -
Hüsnü’s suali nısfu’l ilim :
Güzel soru, ilmin yarıdır.


- 31 -
Es selamü kable’l kelam :
Önce selam, sonra kelam.

- 32 -
İzâ gadibte fe’skut :
Öfkelendiğinde sus.

- 33 -
Kesretü’d dahiki tumitül kalb :
Çok gülmek kalbi öldürür.


- 34 -
Es savmu cünnetün :
Oruç kalkandır.

- 35 -
Es subhatü temneu’r rızk :
Sabah uykusu, rızka engeldir.

- 36 -
El hamrü ummü’l habais :
İçki, kötülüklerin anasıdır.

- 37 -
Zina’l uyûni en nazaru :
Gözlerin zinası bakmaktır.

- 38 -
El kanâatü mâlün la yenfedü :
Kanaat bitmez bir sermayedir.

- 39 -
El hayaü minel iman :
Hayâ(utanma duygusu) imandandır.

- 40 -
El mer’ü ala dini halilihi :
Kişi, arkadaşının dini üzeredir.





 

40 Hadiste Helal Kazanç (Kartelalar - 20)

“Helâl bellidir; haram bellidir. İkisinin arasında ise birtakım şüpheli şeyler vardır ki insanların çoğu bunları bilmezler. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve onurunu korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere bulaşırsa, harama düşmüş olur…”
(Müslim, Müsâkât, 107)

“İnsanın yediği en güzel şey, kendi kazancından olandır.”
(Ebû Dâvûd, Büyû’ (İcâre), 77)

“Sizden birinizin urganını alıp sırtında bir bağ odun getirip satması ve böylece Allah’ın onun itibarını koruması, bir şey verip vermeyecekleri belli olmayan kimselerden dilenmesinden daha hayırlıdır.”
(Buhârî, Zekât, 50)

“Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir yiyecek asla yememiştir. Allah’ın Peygamberi Davud (a.s.) da kendi elinin emeğini yerdi.”
(Buhârî, Büyû, 15)

“Kim helal lokma yer ve Sünnet çerçevesinde amel eder, insanlar da onun kötülüklerinden emin olursa o kişi cennete girer.”
(Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 60)

Ey insanlar! Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan arayın. Hiç kimse (Allah’ın kendisine takdir ettiği) rızkı –geç de olsa- elde etmeden ölmeyecektir. Öyleyse Allah’tan (hakkıyla) sakının ve rızkınızı güzel yoldan arayın. Helâl olanı alın, haram olanı bırakın!”
(İbn Mâce, Ticâret, 2)

“Güvenilir, dürüst, Müslüman tacir, kıyamet günü şehitlerle beraberdir.”
(İbn Mâce, Ticâret, 1)

“Allah’ım! Ümmetim için (günün) erken vakitlerini bereketli kıl!”
(İbn Hanbel, I, 153)

“(Meşru) bir işten (helâl rızık) kazanan kimse o işe devam etsin.”
(İbn Mâce, Ticâret, 4)

“Allah’ım acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, elden ayaktan düşmekten ve cimrilikten sana sığınırım.”
(Müslim, Zikir, dua, tevbe ve istiğfar, 76)
“…Bizi aldatan, bizden değildir.”
(Müslim, Îmân, 164)

“Bu dünya malı göz alıcı ve tatlıdır. Kim bu mala gönül hoşluğuyla sahip olursa, kendisi için malı bereketlenir. Ama kim de hırs ve tamahla bu mala sahip olursa, tıpkı doymak bilmeyen bir kimse gibi onun için malın bereketi kaçar. Veren el, alan elden üstündür.”
(Buhârî, Zekât, 50)

“…Sizden birinin ağzına toprak koyması, Allah’ın haram kıldığı bir şeyi yemesinden daha iyidir.”
(İbn Hanbel, II, 258)

“Bir malı satın almak istediğin zaman, sana (istediğin mal) verilse de verilmese de almak istediğin fiyatı söyle. Bir malı satmak istediğinde, versen de vermesen de gerçek satmak istediğin fiyatı söyle.”
(İbn Mâce, Ticâret, 29)

Alışveriş yapanlar ayrılmadıkları sürece (alışverişten cayma konusunda) serbesttirler. Eğer dürüst davranırlar ve (malın durumunu) açıkça söylerlerse, alışveriş bereketlenir. Fakat durumu gizler ve yalan söylerlerse, alışverişin bereketi gider.”
(Ebû Dâvûd, Büyû’, 51)

“Helâl kazançtan bir hurma tanesi tasadduk edenin sadakasını Allah kabul eder ve sizden birinizin tayını veya dişi deve yavrusunu büyüttüğü gibi büyütür. Öyle ki o (sadaka), dağ kadar hatta daha büyük olur.”
(Müslim, Zekât, 64)

Allah ancak abdestli olarak (kılınan) namazı kabul eder. Ve kamu malından aşırılıp verilen sadakayı da kabul etmez.”
(İbn Mâce, Tahâret, 2)

“Helâlinden ye ki duaların kabul olsun.”
(Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat, VI, 310)

Onurlu olmak isteyeni Allah onurlu kılar. Kimseye muhtaç olmak istemeyeni Allah (c.c.) o ihtiyaçtan kurtarır.”
(Buhârî, Zekât, 18)

“Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Müslümanın, kusurlu bir malı, kusurunu açıklamadan din kardeşine satması helâl olmaz.”
(İbn Mâce, Ticâret, 45)

“Her ümmetin bir imtihanı vardır. Benim ümmetimin imtihanı da mal iledir.”
(Tirmizî, Zühd, 26)

“Servetini arttırmak için insanlara el açan istediği az ya da çok olsun, gerçekte kor ateş dilenir.”
(Müslim, Zekât, 105)

“Kim başkalarından bir şey dilenmeyeceğini bana garanti ederse, ben de ona cenneti garanti ederim.”
(Ebû Dâvûd, Zekât, 27)

“…Birbirinizin pazarlığı üzerine pazarlık yapmayın ve müşteri kızıştırmayın!”
(Buhârî, Büyû’, 64)

“Hediyeyi, hediye olduğu sürece alın. Borç karşılığında bir rüşvete dönüşünce onu sakın almayın!”
(Taberânî, el-Mu’cemü’s-sağîr, II, 42)

“Resûlullah (s.a.s.) faizi yiyene, yedirene, yazana ve bunun iki şahidine lânet etti ve ‘hepsi (günahta) eşittir.’ buyurdu.”
(Müslim, Müsâkât, 106)

“Faiz yoluyla mal çoğaltan hiç kimse yoktur ki sonunda durumu (malında) azalmaya dönüşmesin.”
(İbn Mâce, Ticârât, 58)

“Allah’ın lâneti, rüşvet verenin ve rüşvet alanın üzerinedir.”
(İbn Mâce, Ahkâm, 2)

“Kim hakkı olmadığı hâlde bir karış yeri alırsa,
Allah kıyamet günü yedi kat yeri onun boynuna dolar.”
(Müslim, Müsâkât, 141)

“Hz. Peygamber’e, “En faziletli kazanç hangisidir?” diye sorulduğunda O, “Helâl / Makbûl bir alış veriş ve kişinin el emeğiyle kazandığıdır.” diyerek cevap vermiştir.”
(İbn Hanbel, III, 467)

“Kimi bir işte görevlendirip (yaptığı işin karşılığı olarak) bir ücret verdiysek, onun bu ücret dışında alacağı her şey (kamuya) hainliktir.”
(Ebû Dâvûd, Harâc, 9-10)

“Kayıp bir hayvanı duyurmadan sürüsüne katan, gerçekte kendisi yolunu kaybetmiştir.”
(Müslim, Lukata, 12)

“Allah bir topluma bir şeyi yemeyi haram kıldığında, onlara bedelini de haram kılar.”
(Ebû Dâvûd, Büyû’, 64)

“Mümin, alın teriyle ölür.”
(Tirmizî, Cenâiz, 10)

“Resûlullah (s.a.s.) içki konusunda şu on sınıf kimseye lanet etti: (İçki yapmak için) meyveyi sıkan ve sıktıran, içkiyi içen, taşıyan, taşıtan, dağıtan, satan, parasını yiyen, satın alan ve aldıran.”
(Tirmizî, Büyû’, 59)

“(İnsanı) helak eden şu yedi şeyden kaçının…: Allah’a şirk koşmak, büyü yapmak, Allah’ın haram kıldığı bir canı haksız yere öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaş meydanından kaçmak, ve suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak.”
(Buhârî, Vesâyâ, 23; Müslim, Îman, 145)

“Sizden kimi bir işte görevlendirirsek ve o da bizden bir iğneyi yahut daha küçük bir şeyi gizlerse, bu kamu malına ihanet olur ve kıyamet günü onu (kendi elleriyle) getirir.”
(Müslim, İmâre, 30)

“Bir dinarı iki dinar karşılığında, bir dirhemi iki dirhem karşılığında satmayın!”
(Müslim, Müsâkât, 78)

“Yalanı ve yalanla iş yapmayı terk etmeyenin yemeyi içmeyi bırakmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur!”
(Buhârî, Savm, 8)

“Allah’ım! Bana helal rızıklarından nasip ederek haramlarından koru! Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme.”
(Tirmizî, Deavât, 110)






17.10.14

40 Hadiste Aile (Kartelalar 19)

“Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım.”
(Tirmizî, Menâkıb, 63)

“Dikkat edin! Sizin, hanımlarınızın üzerinde hakkınız vardır. Hanımlarınızın da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin hanımlarınız üzerindeki hakkınız, namuslarını muhafaza etmeleri ve hoşlanmadığınız kimselerin evinize girmesine izin vermemeleridir. Dikkat edin! Hanımlarınızın sizin üzerinizdeki hakkı ise onların giyim ve gıda ihtiyaçlarını güzelce karşılamanızdır.”
(Tirmizî, Radâ’, 11)

“Kadınlar, erkeklerle birlikte bir bütünü tamamlayan diğer yarıdır.”
(Ebû Dâvûd, Tahâret, 94)

“Kadınlar hakkında Allah’tan korkun. Çünkü siz, onları Allah’ın emaneti olarak aldınız ve Allah’ın adıyla (nikâh kıyıp) onları kendinize helâl kıldınız.”
(Müslim, Hac, 147)

“Muâviye el-Kuşeyrî anlatıyor: Resûlullah’ın (s.a.s) yanına giderek, “Hanımlarımız hakkında ne dersiniz?” diye sordum. O da şöyle buyurdu: “Yediklerinizden onlara da yedirin, giydiklerinizden onlara da giydirin, onları dövmeyin ve kötülemeyin.”
(Ebû Dâvûd, Nikâh, 40-41)

“Mümin bir kimse, eşine karşı nefret beslemesin. Çünkü onun bazı huylarından hoşlanmasa da hoşlandığı başka huyları mutlaka vardır.”
(Müslim, Radâ’, 61)

“Dört şey peygamberlerin sünnetlerindendir: Utanma (hayâ) duygusu, güzel koku sürmek, misvak kullanmak ve evlenmek.”
(Tirmizî, Nikâh, 1)

“Kıyamet gününde, Allah katında konumu en kötü olacak insanlardan birisi, karısı ile beraber olup da onun (özel hayatına ilişkin) sırlarını yayan kimsedir.”
(Müslim, Nikâh, 123)

“Allah’ın hanım kullarına vurmayın!... (Bu gece) Muhammed’in eşlerine pek çok kadın geldi. Hepsi de kocalarından şikâyetçiydi. Bu adamlar sizin hayırlılarınız değillerdir.”
(Ebû Dâvûd, Nikâh, 41-42)

İbn Ömer (r.a.) şöyle diyor: “Biz Peygamber (s.a.v.) zamanında hakkımızda vahiy indirilir korkusuyla hanımlarımıza karşı söz söylemekten ve istediğimiz gibi davranmaktan çekinirdik. Ancak Peygamber (s.a.v.) vefat edince istediğimizi söylemeye ve rahat davranmaya başladık.”
(Buhârî, Nikâh, 81)

“Ailenin senin üzerinde hakkı var!”
(Ebû Dâvûd, Tatavvû’, 27)

“Ey gençler topluluğu! Evlenme imkânı olanınız evlensin. Çünkü evlenmek, gözü haramdan çevirmek ve iffeti korumak için en iyi yoldur. Evlenme imkânı bulamayan da oruç tutsun. Çünkü orucun, o kimse için şehveti kesici özelliği vardır.”
(Buhârî, Nikâh, 3)

“Yönettikleri insanlara, ailelerine ve sorumlu oldukları kişilere adaletli davrananlar, Allah Teâlâ katında, Rahman’ın yanında nurdan minberler üzerinde ağırlanacaklar.”
(Nesâî, Âdâbü’l-kudât, 1)

Hz. Âişe’ye (r.a.) “Hz. Peygamber (s.a.v.) evde ne yapardı?” diye sorduğumda şöyle cevap vermişti: “Ailesinin işlerini görür, ezanı duyunca (namaz için) çıkardı.”
(Buhârî, Nafakât, 8)

“Kişinin harcadığı en hayırlı para, ailesi için harcadığı, Allah yolunda cihad için hayvanına harcadığı ve yine Allah yolunda arkadaşları için harcadığı paradır.”
(Müslim, Zekât, 38)

“Bir kişi, sevabını Allah’tan umarak ailesine harcama yaptığında, bu harcama onun için sadaka olur.”
(Buhârî, Îmân, 41)

“Veren el üstündür. Vermeye, geçimini sağlamakla yükümlü olduğun kimselerle; annenle, babanla, kız ve erkek kardeşlerinle başla. Sonra da yakınlık durumuna göre devam et.”
(Nesâî, Zekât, 51)

“Üç çeşit duanın kabul edilmesinde şüphe yoktur: Haksızlığa uğrayan kimsenin duası, yolcunun duası ve anne babanın çocuklarına bedduası.”
(Tirmizî, Birr ve sıla, 7)

“Resûlullah (s.a.v.), ‘Size büyük günahların en büyüğünü söyleyeyim mi?’ diye üç kez sordu. Biz, ‘Evet, ey Allah’ın Resûlü.’  diye cevap verdik. Bunun üzerine, ‘Allah’a ortak koşmak ve anne babaya kötü davranmaktır.’ buyurdu.”
(Buhârî, Edeb, 6)

“Anne baba cennet kapılarının en ortancasıdır. Bu kapıdan girme fırsatını ister kaçırırsın ister yakalarsın.”
(Tirmizî, Birr ve sıla, 3)

“Kim rızkının bollaştırılmasını yahut ecelinin geciktirilmesini arzu ederse, akraba ilişkilerini sürdürsün!”
(Müslim, Birr ve sıla, 20)

“Sıla-i rahim yapan, akrabasından gördüğü iyiliğe karşılık veren değil, akrabası kendisiyle ilişkiyi kestiğinde bile ona iyilik yapandır.”
(Buhârî, Edeb, 15)

“Aziz ve Yüce olan Allah, annelere saygısızlık etmeyi, kız çocuklarını diri diri gömmeyi, hak etmediğini istemeyi size haram kılmıştır. Sizin için üç şeyi de çirkin görmüştür: Dedikodu, anlamsız çok soru sormak ve malı boşa harcamak!”
(Müslim, Akdiye, 12)

“Dul kalıp da asil ve güzel olduğu hâlde evlenmeyerek, yetimleri ev bark sahibi oluncaya ya da ölünceye kadar onlara adayan… Ve bu uğurda iki yanağı çökmüş olan kadınla ben, kıyamet günü –şu iki parmağım gibi- birbirimize yakın olacağız.”
(Ebû Dâvûd, Edeb, 120-121)

“Sakın babalarınızdan yüz çevirip uzaklaşmayın! Kim babasından yüz çevirirse (bu davranış) nankörlüktür.”
(Buhârî, Ferâiz, 29)

“Kim göz göre göre çocuğunu(n kendisine ait olduğunu) inkâr ederse (kıyamet günü) Allah da onu rahmetinden uzaklaştırır ve gelmiş geçmiş herkesin önünde rezil eder.”
(Ebû Dâvûd, Talâk, 28-29)

“Kim anneyi yavrusundan ayırırsa, Allah da kıyamet günü onu sevdiklerinden ayırır.”
(Tirmizî, Büyû’, 52)

“Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi, Hıristiyan ya da Mecusi yapar.”
(Buhârî, Cenâiz, 92)

“Hiçbir baba, evlâdına güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.”
(Tirmizî, Birr ve sıla, 33)
“Allah’tan korkun ve çocuklarınızın arasında adaletli olun!”
(Müslim, Hibe, 13)

“Kim üç kız çocuğunun geçimini sağlar, onları terbiye edip evlendirir ve onlara güzel davranırsa, cennet onundur!”
(Ebû Dâvûd, Edeb, 120-121)

“Ailesini müdafaa ederken öldürülen şehittir.”
(Tirmizî, Diyât, 21)

“Yavrum! Ailenin yanına girdiğin zaman selâm ver. Bu, sana ve ev halkına bereket olur.”
(Tirmizî, İsti’zân, 10)

“Bazen (kıraatı) uzatma niyetiyle namaza başlıyorum da bir çocuğun ağlayışını duyunca annesinin onun ağlamasıyla ne çok tedirgin olduğunu bildiğimden namazı kısa tutuyorum.”
(Buhârî, Ezân, 65)

“Allah’ın kadın kullarının Allah’ın mescitlerine gelmelerine engel olmayın!”
(Müslim, Salât, 136)

“Kişinin imtihanı, ailesi, malı, çocuğu ve komşusu iledir. Namaz, oruç, sadaka ve (iyiliği) emredip (kötülükten) sakındırma işte bu imtihan için kefaret olur.”
(Buhârî, Mevâkîtü’s-salât, 4)

“Bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi, kişiye günah olarak yeter.”
(Ebû Dâvûd, Zekât, 45)

[Allah Resûlü (s.a.v.) namazlarının sonunda şöyle dua ederdi.] “Allah’ım! Ey Rabbimiz ve her şeyin Rabbi! Beni ve ailemi dünya ve âhirette her an sana ihlâsla bağlı kıl. Ey yücelik ve ikram sahibi!”
(Ebû Dâvûd, Vitr, 25)

[Allah Resûlü (s.a.v.) akşam ve sabah şöyle dua ederdi.] “Allah’ım! Senden dünya ve âhirette afiyet dilerim. Allah’ım! Senden dinim, dünyam, ailem ve malım hakkında af ve afiyet dilerim. Allah’ım! Ayıbımı gizle.”
(Ebû Dâvûd, Edeb, 100-101)

[Allah Resûlü (s.a.v.) yolculuğa çıkacağı zaman şöyle dua ederdi.] “Allah’ım! Seyahatimizde bizim sahibimiz ve geride bıraktığımız ailemizin vekili sensin! Allah’ım! Yolculuğun sıkıntısından, kederli görünüşten, aile ve malımızın kötü hallere düşmesinden sana sığınırım.”
(Müslim, Hac, 425)





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...