Hadisi inkar eden, hadisle mücadele eden bir guruh çıktı. Bunlar yüzlerce yıldır alimlerin üzerinde ittifak ettiği meseleleri kendileri yeni bir şey bulmuş gibi inkar ediyorlar, küçük görüyorlar, çarptırıyorlar, bozuyorlar. Rabbim bizleri ve evlatlarımızı bunların fitnesinden muhafaza buyursun.
Gelinen bu noktada, bunlarla ciddi anlamda ilmi mücadele vermek, dini bozmaya çalışmalarının önüne set çekmek, her müslümanın gücünün yettiğince boynunun borcudur.
Nasıl mücadele edebiliriz? Bu konuyu yakınlarımızla konuşarak. Yakınlarımıza hadis kitapları hediye ederek. Sosyal medya üzerinden ve telefon mesajları ile hadisler paylaşarak. Zira öyle hadisler var ki insana "Subhanallah, Bunu bir peygamberden başkasının söylemesine imkan ihtimal yok!" dedirtiyor.
Kura'dan sonra en büyük ikinci dini kaynağımız olan Sahih-i Buhari'nin daha geniş kitlelere ulaşması için çaba sarf edebiliriz. Bunun için bir muhtasar hazırlanıp uygun fiyatlarla insanlara sunulsa geniş kitlelerin daha fazla istifade etme olanağı olabilir.
Bunlar, hadis yoktur batıl davasını güdenler, öyle tahmin ediyorum ki bin senelik projelerin, islamın ilk gününden beri süregelen bozma ve bozgunculuk çabalarının bir sonucu olarak uzun vadede islamı bitirmeyi amaçlayan şer odaklarının desteklediği ya da organize ettiği bir takım projeler. 300 senede insanlara hadisin olmadığına inandırsa, diğer 300 senede de Kuran'da namaz tarif edilmiyor diyerek müslümanlara namazını terk ettirse bu dinin deforme olmuş bozulmuş dinlerden ne farkı kalır? Klana 300 sene de de kendi dinlerine geçirmeye çalışırlar. Böylece 1000 senelik emellerine ulaşmış olurlar akıllarınca. Bu din, bu ezan, bu kuran, bu hadisler sahipsiz değildir. Allah'ın izniyle buna güçleri yetmeyecektir. Ancak bunların farkında olup var gücümüzle ilmi mücadele ve ilmi cihat içerisinde olmak bizlerin boynumuzun borcudur.
Hadislerle ilgili birkaç link aşağıdadır.
Rabbim bizleri hadisleri yayan, muhafaza eden, evlatlarına aktarabilen, yaşatabilen ve yaşayabilen kullarından eylesin.
http://hadis.diyanet.gov.tr/
http://hadis.diyanet.gov.tr/dosyalar/se%C3%A7me%20hadisler.pdf
http://www.diyanet.tv/bir-ayet-bir-hadis
http://hadis.diyanet.gov.tr/UserFiles/Files/40hadis40yorum.pdf
http://muhaddis.org/
“ … Allah resulü s.a.v şöyle buyurdular : “ Benden bir şey dinleyip de işittiği şekilde onu ulaştıranın yüzünü ağartsın. Çünkü nice kendisine bilgi ulaştırılan kimse vardır ki, aktarandan daha iyi beller. ”
İbni Mace : 1.c.232.n – Ebu Davud : 4.c.3660.n
Bu hadisin, başka şekillerde geçen lafızları daha vardır.
Suyuti “ el-Ezhâr ” da bu hadisi şu yollardan getirmiştir :
1. Zeyd b. Sâbit
2. Abdullah ibn Mes’ud
3. Cübeyr b. Mut’im
4. Nu’mân b. Beşîr
5. Babası Beşîr
6. Sa’d b. Ebi Vakkâs
7. Enes
8. Câbir b. Abdullah
9. Umeyr b. Katâde el-Leys
10. Muâz b. Cebel
11. Ebu’d-Derdâ’
12. Ebu Karsâfe
13. Ebu Saîd el-Hudrî
14. Rebîa b. Osman et-Teymî
15. Abdullah ibn Ömer
16. Zeyd b. Hâlid el-Cüheni
İbn Mende “ Tezkire ” adlı kitabında belirttiğine göre ; bu hadisi, Peygamber s.a.v’den, 24 sahabi rivayet etmiştir. Daha sonra da bu sahabilerin isimlerini tek tek sıralamıştır.
İbn Hacer “ Emaliyyu’l-muhrace alâ muhtasarı İbni’l-Hâcib el-Aslî” adlı kitabında bu hadisi nakletmiştir.
“ Şerhu’l-Mevâhibi’l-Leduniyye ” adlı kitapta geçtiğine göre; hafız der ki: “Bu hadis, ( bu şekliyle ) meşhurdur. Üstelik bazı alimler, bu hadisi, mütevatir hadisten saymıştır; çünkü bu hadis, 24 sahabiden rivayet edilmiştir.” Daha sonra hafız, bu sahabilerin isimlerini tek tek sıralamıştır.
Suyûtî “ Şerhu’t-Takrîb ” adlı kitabında der ki : “ Bu hadis, 30 kadar sahabiden gelmiştir.”
Hiç mümkün mü ki bu kadar farklı kollardan gelen bir haber inkar edilebilsin, yalan olsun, bu kadar kişi aynı şey üzerinde doğru olmadığı halde ittifak etsin. Bunun gerçek olmamaması mümkün değildir ve akılla izahı da yoktur. O halde hadisi inkar, bilerek ya da cahilce inkar açık bir yanılgıdır. Çok tehlikeli bir yoldan sapmadır, saptırmadır. Bununla mücadele edilmeli, ilmen bu gafillere galebe çalınmalıdır. Bunlar masum ilmi araştırmalar değil, maksatlı ve planlı bir takım oyunlardır.Bu kadar açık bir hadisede böyle şerli işlerin peşinden gitmek masum bir yanılgıyla izah edilemez, edilmeye çalışılsa bunu akıl kabul etmez. Yalnız beynamaz cahilleri kandırabilir, gayretimiz bilhassa ve ilk planda bunların kurtarılması için olmalıdır. Gayret müslümanlardan tevfik Allah'tan.
Selam ve dualarımızla..
11.12.15
25.11.15
Mealli Hatim (Sureli) Okuyanlar : Saad Gamidi ve Hayri Küçükdeniz
Her bir Kuranı Kerim ayeti okunduktan hemen sonra meali verilmekte bu sayede Arapça dinlenen ayetin meali de anlaşılmaktadır. Arapça Kuranın feyzi ilalahi mesajın anlaşılması birlikte olunca alınan lezzet de artıyor. İstifade etmek duasıyla..
8.7.15
Bizim Yunus
Yunusu sanar idim bir garip ozan
Yürüyen ilden ile dolanıp gezen
Ol şimdi cehaletine yanıp duran
Varmış onda çokça sır sırdan içeri
Unuttum beni, benliği, bencilliği
Kardeşimi bildim, cânımı bildim
Cananım varmış gördüm candan içeri
Ben gitti ikilik gitti kibir gitti.
Yürüyen ilden ile dolanıp gezen
Ol şimdi cehaletine yanıp duran
Varmış onda çokça sır sırdan içeri
Unuttum beni, benliği, bencilliği
Kardeşimi bildim, cânımı bildim
Cananım varmış gördüm candan içeri
Ben gitti ikilik gitti kibir gitti.
* * *
Diyanet İşleri Başkanlığının yayınladığı Yunus Emre Divanını okuyorum bu aralar. Kitabın başında Yunus Emre hakkında malumat da mevcut. İnsanın ruhunu doyuruyor şiirleri, gözünü açıyor düşünceleri, örnek oluyor-ibret oluyor hikayesi. Tavsiye ederim,
Yunus divanı bir hazine
Saçılmış sere serpe
Sesleniyor sağa sola
Rağbet eden yok mudur
Malım hep yağma..
Kitabın ilk bölümünde Yunus Emre'nin hayatı, Türk-islam edebiyatına katkıları, ondan etkilenen şair ve yazarlar, şiirlerinin nasıl bir mektep olduğu, menkıbeleri ele alınıyor. Bu topraklarda yaşayıp da Yunus'u tanımamak bilmemek, ismen değil ama, kültürel olarak, öz olarak bilmemek gerçekten üzülüncek şey. Bizim Yunus'u gönüllerimizde de Bizim Yunus yapmanın yolu bilmekten tanımaktan geçiyor sanırım.
Beni en çok etkileyen dörtlüklerden birini de paylaşmadan geçemeyeceğim.
Elif okuduk ötürü
Pazar eyledik götürü
Yaradılanı severiz
Yaradandan ötürü
Yaradılanı severiz yaradılandan ötürü kısmı aşina olduğumuz veciz ve güzel bir sözü Yunusun. Elif okuduk ötürü/ Pazar eyledik götürü kısmı ise apayrı güzel. Elif ötreli okununca 'O' anlamına gelir, kastedilen Allah'tır. Pazar eyledik götürü ise neyimiz var neyimiz yoksa hepsinden geçtik manasındadır. Her yerde O'nu gördük O'nu okuduk, canımız dahil ne varsa bize ait hepsinden geçtik, tüm yaratılmışları kardeş bildik, sevdik hepsini de Yaradandan ötürü.
İleride Allah nasip ederse Yunus Emre hakkında daha fazla yazmak, bu gönül deryasına daha çok dalmak, bu ummanda daha da yürümek gezmek istiyorum. Şimdilik bu kadar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)