10.6.13

Ey Nefsim, Ateşe de Direnebilecek Misin?

Dün camileri ahır yapan zihniyet değişmedi,

Bugün de camilere ayakkabılarıyla giriyor.

Dün camilerde ezanı susturan zihniyet bugün camide bira içiyor.

Dün kazan kaldıran - isyan eden - padişah deviren zihniyet,

Bugün yine kazan kaldırıyor, başbakan asıyor, cumhurbaşkanı zehirliyor.

Dün düzeni bozan zihniyet bugün yine bozmaya çalışıyor.

Bize düşen bozan değil onaran olmaktır.

Bize düşen kıran değil saran olmaktır,

Bize düşen yakan değil, yapan olmaktır,

Bize düşen bağıran değil, konuşan-anlaşan olmaktır,

Bize düşen diklenen değil, dik duran olmaktır,

Bize düşen oturan değil çalışan olmaktır,

Çalışan, çalışan ama Hak yolda, Hak yolunda çalışan!

Ey Nefsim, Ey Şaşar Beşer,

Bağırsan da öleceksin, taş atsan da öleceksin, kaldırımları kırsan da öleceksin,

Peki o gün kabre ne götüreceksin?

Ölüme de direnebilecek misin?

Direnelim, direnelim ama günahlara karşı direnelim.

Direnelim, ama şeytanlara, nefsimize karşı direnelim.

Direnelim ama; şirke, puta - putlaştırmaya karşı direnelim.

Yoksa ateşe nasıl direniriz?

Evet direneceksek Hz. Yusuf gibi direnelim,

Dünya tüm güzelliği ve ihtirasıyla üzerimize geldiğinde

Sırtımızı dönüp kaçmasını bilelim. Yırtılacaksa gömleğimiz arkadan yırtılsın.

Direneceksek Hz. İbrahim gibi direnelim,

Şeytan evlat sevgisiyle aldatmaya geldiğinde; suratına taş atmasını bilelim.

Direneceksek Hz. Nuh gibi direnelim, kavmine 950 sene sabreden Hz. Nuh gibi.

Denizi yaran Hz. Musa gibi direnelim, hastalıkla yanan Hz. Eyup gibi direnelim,

Kavmine ağlayan Hz. İsa gibi direnelim. Kapıları zorlanan Hz.Lut gibi direnelim,

Eğer direneceksek, Taifte taşlanan Hz. Muhammed Mustafa gibi direnelim. (s.a.v.)

Aktif sabırla, dua ve namazla, oruç ve zekatla, şeytana ve nefsimize karşı direnelim.

Eğer bilirsen bu senin için daha hayırlıdır, Ey Nefsim. Evet, eğer bilirsen..

Ölüme direnebilecek misin? Ya da ateşe, söyle Ey Nefsim. 

Direnebilecek misin? 

Allah hepimizi direne direne ateşi kazananlardan değil, direne direne cenneti kazananlardan eylesin. 

Allah'a ve resulüne direnenlerden değil, şeytana ve günahlara direnenlerden eylesin. 

Batıl yolda boşuna yürüyenlerden değil, Hak yolda Hak aşkına cihat eden-gayret gösteren Hak aşıklarından eylesin. 

Amin, amin, amin..  VelHamdülillahiRabbilAlemin.


31.5.13

Türk Tarihinde Askeri Darbe ve İsyanlar Manzumesi


27 Mayıs darbesinin yıldönümü.


Yıl döndü dönmesine. Lakin henüz keser dönmedi, sap dönmedi.

Keser döner sap döner gün gelir hesap döner demişler.

Ama o gün bir türlü gelmiyor galiba bizim memlekette.

Gelse de mazlum görmüyor o günü. Mazlumun gördüğü yanına kar kalan zulmü oluyor.


Asker milletiz. Türk tarihi ile Türk askeri tarihi yaşıttır ve yaşlıdır. Herhalde askeri müdahale tarihi de öyle.

Askeri müdahale öyle mi, nereye müdahale ediyor asker? Meşru siyasi idareye. Ne zaman? Tepesi attığında, keli kızdığında. Kim bu askerler? Yüzyılına göre değişiyor. Bir bakmışsın adına yeniçeri diyorlar, bir bakmışsın adına ittihatçı diyorlar, bir bakmışsın adına başka bir şey deniyor. Peki dertleri ne? Dertleri var elbet, var bir dertleri ki kazan kaldırıyorlar. Var bir dertleri ki bab-ı ali'yi basıyorlar, var bir dertleri ki ipte veziri azam - vezir - başbakan - bakan sallandırıyorlar. İyi ama dertleri ne? Yaptıklarına değiyor mu bari? Kurtarabiliyorlar mı memleketi?

Bunların dertleri ne? Yakın tarihin darbeleriyle ve darbe teşebbüsleriyle yeni yeni yüzleşmeye başladığımız şu günlerde, tarihimizdeki tüm darbeleri topyekün inceleyip kronik hastalığımıza külli ve ihatalı bir çözüm arama çabası ve gayreti içinde olmak vaciptir. Bu işe kalıcı bir çözüm gerekir.

Yakın tarihimizdeki askeri müdahale ve darbeler eksenli kitaplardan Türk tarihinde askeri müdahaleler ve darbeler eksenli kitaplara kaymanın, bu tür kitaplar da yazmanın vakti gelmiştir.

İşte o zaman görüntü daha da netleşebilir. Günlük siyasette ve aktüelin kargaşasında boğulmadan manzaraya bakmak için Türk tarihindeki askeri darbe ve müdahaleler topyekün incelenip bir eserde cem edilmeli. Yeniçerisinden Kalabalısına, ittihatçısından milli birlikçisine kadar, ve henüz cahilane bilemediğimiz diğer darbe ve müdahaleler atlanmadan esere alınmalı.

Tarihimizde çok sayıda devlet kurmuşuz. Bu biraz da şu demek, çoksa sayıda devlet yıkıp yeniden kurmuşuz. Çoğu zaman da yıkılan devlet bir askeri darbe sonucu yıkılıyor, yani yeni devlet darbeyi yapanlar tarafından kuruluyor. Türk tarihi adeta yıkılıp yeniden kurulan devletler manzumesidir. Her mısranın sonu genelde aynı şekilde kaçınılmaz sonla, bir müdahale ile biter. Sonra "kurucu irade" gelir, mısrayı bitirdiği yerden bir alt satıra geçip yeni mısrayı yazmaya başlar. Kafasında "kurduğu" şekilde yazar. Ama nedense hep bu kurulanlar kulak tırmalar, uymaz bizim milletin kalıbına, aruzuna. Uymasada uydururlar, zorlarlar uydurmak için. Zulmederler uydurana kadar. Uymasada uydu dersin, mecbur. Uymasada uydu.

Artık uymasın, Allah aşkına. Artık zulüm olmasın. Bırakın şu milleti, rahat çalışsın, üretsin. Enerjisini boşa harcamasın. Bırakın biraz rahat etsin, rahat rahat üretsin. Yeniden dünyaya adaleti ve hoşgörüyü yaysın. Toprak değil gönül fethetsin. Kan değil mürekkep akıtsın.

Bırakın şu milleti, artık gönlünce yaşasın!



19.5.13

Vakıf Taksi - Hayırlı Yolculuklar - Hayırlı Taksi - Taksi Hayır

Hayırda inovasyon. Nasıl olur hayırda inovasyon? Örneğin bir taksiyi-bir dolmuşu fisebilillah vakfetmekle olur hayırda inovasyon. Ve onu hayra çağıran reklamlarla süslemekle. Ve onun şöförünü iyiliğe çağıran gönüllü bir iyilik elçisi yapmakla olabilir mesela. Taksiye binenlere broşür-kitapçık-dergi-cd vermekle olabilir, birebir anlatmakla olabilir.

Öneri - VAKIF TAKSİ 

1.1-) Hayır sahipleri bir taksi alır ve bunu hayır kuruluşlarına bağışlar. Hayır kuruluşu bu taksiyi işletir. Şöförü mümkün olduğunca gönüllülerden oluşur. Taksinin dışında hayır kuruluşunun reklamı, iletişim bilgileri bulunur. Taksinin üzerinde de dikkat çekici tanıtım aparatı ile hayır kuruluşunun tanıtımı yapılır. Taksi şöförü-gönüllü, taksiye binen kişiye dernek faaliyetlerini anlatır, hayır kuruluşunun tanıtımını yapar, içinde bulundukları taksinin hayır sahipleri tarafından derneğe hibe edildiğini gelirinin derneğe bağışlandığından bahseder, dernek broşürünü müşteriye verir. Hatta ufak bir kitapçık da hazırlanıp verilebilir. Taksi duraklı bir taksi değil; gezen bir taksi olmalıdır. Bu sayede farklı farklı ve daha fazla insana ulaşılabilir. Bazı taksi duraklarıyla bila ücret anlaşılabilir, örneğin 26 durakla anlaşılır senenin 2 haftasında aynı durakta olacak şekilde şehrin farklı noktalarında insanlara ulaşılır. Taksinin içine tanıtım filmi oynatılacak ekranlar yerleştirilebilir. Ayrıca taksinin içine bir de hayır kumbarası konabilir, müşteri anında bu kumbaraya bağış yapabileceği gibi taksi ücretinden artan bozukları da bu kumbaraya atabilir. Bozukları atabileceği taksi şöförü tarafından yolcuya hatırlatılabilir.

1.2-) Devletimiz nasıl ki kamu yararına çalışan bazı hayır kurumlarına vergi muafiyeti veriyor vergi imtiyazı sağlıyor, aynı şekilde ulaşım alanında da imtiyaz sağlayabilir. Şöyle ki; belli bir sayıda ticari taksi çalıştırma ruhsatını hayır kurumuna verebilir. Normalde bilindiği üzere özel plakalar taksi olarak kullanılabiliyor, örneğin T plaa ya da TJK gibi T ile başlayıp üç harf sahibi olanlar. Önerilen imtiyaz ile kamu yararına çalışan hayır kurumuna gelir sağlaması ve halka kendisini daha iyi tanıtabilmesi adına ticari olmayan plaka ile ticariymişçesine taksi çalıştırma imtiyazı verilir. İmtiyaz hakkı kanunla verilir. Derneğin yerine getirmesi gereken şartlar ve uyması gereken kurallar imtiyaz veren makam(Maliye Bakanlığı olabilir) tarafından yönetmeliklerle belirlenir. Örneğin aracın dışında arasın yüzde doksanını kaplayacak şekilde hayır kuruluşunun görsel tanıtımının olması, aracın üzerinde de sonradan eklenen ışıklı bir tanıtım platformu ile hayır kuruluşunun tanıtımının yapılması devlet tarafından şart koşulabilir. Ya da belli saatlerde belli yollara müşterisi olmaksızın girmesine sınırlama getirilebilir. Hayır kuruluşuna kazanılan paradan vergi muafiyeti getirilir. Bu konuda devlet yetkilileri ile hayır kuruluşlarından temsilciler bir araya gelerek istişare yaparlarsa daha pek çok hayırlı fikir ortaya çıkar kanaatindeyiz. Bilhassa terminal ve havaalanlarına bu "hayır taksiler" yerleştirilebilir. Belediyeler, valilikler, hastaneler gibi yerlerde de sadece hayır taksilere mahsus olmak üzere özel durak yerleri ayrılabilir.

Bu tür taksilere: hayır taksi, taksi hayır, vakıf taksi, hayırlı taksi gibi isimler konabilir, kamu spotu tanıtım filmleriyle halka tanıtılabilir. Milletimizin "hayırlı yolculuklar" yapması sağlanabilir.



Her Taksiye Broşür ve Kumbara

2.1-) Yukarıdaki iki öneri orta-kısa vadede uygulanabilir. Önerilerin içerisinden seçilebilecek bazı uygulamalar ise derhal hayata geçirilebilir nitelikte. Örneğin her taksiye broşür ve kumbara uygulaması yapılabilir. Hayır kuruluşu tarafından hazırlanacak koltuk arkalığı ve kumbara taksici esnafına dağıtılır(federasyonca toplu dağıtımı yapılabilir, ya da dernek durak durak dolaşarak dağıtabilir), ayrıca broşür-cd-kitapçık gibi tanıtım dökümanları da taksicilere verilir. Taksicilere dökümalar bittiğinde isteyebilecekleri ya da gidip alabilecekleri irtibat noktalarının iletişim bilgileri de verilir. Bu uygulama Türkiyede ve yabancı ülkelerde onbinlerce taksiye rahatlıkla uygulanabilir. Taksi arkalıklarının ve kumbaraların üretiminde de gönüllülerin katkı sunacağı çalışma ortamları hazırlanabilir. Düşük maliyet ile kaliteli bir iş çıkartmak ve geniş kitlelere ulaşmak temel düsturlar olmalıdır.

2.2-) Her taksiye hayır kuruluşlarının broşürü ve kumbarasının konulması uygulaması taksiciler için devlet tarafından yasal bir zorunluluk haline de getirilebilir. Şöyle ki; sosyal devlet ilkesine uygun olarak, taksiciler dilerse Türk Kızılay'ının broşür ve kumbaralarını, dilerlerse kamu yararına çalışan özel hayır kuruluşlarının broşür ve kumbaralarını koyabilirler. Her takside kumbara ve broşür bulundurulması zorunlu tutulur. Uygulamayı trafik polisleri denetler. Bulundurmayanlara en düşük trafik cezası kesilir. Hangi kuruluşun kumbarasını ve  broşürünü koyacağını taksici kendisi seçebilir. Kumbara ve koltuk arkası broşür koyma aparatı birer seri numarasına sahip olurlar ve taksiciye zimmetlenirler. Kumbara kilitli olarak taksiciye teslim edilir. Kilit sadece hayır kuruluşu tarafından açılabilecek, kumbara; içerisinden para çekilemeyecek ve araca vida ile monte edilebilecek şekilde tasarlanır. Aynı şekilde otobüs ve dolmuşlarda da en az bir broşür-kumbara-A3 boyutlarında reklam uygulaması zorunlu tutulabilir. Önerimiz kısaca budur. Devletin ilgili kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmalar ve toplantılar yapmaları sağlanarak önerilen uygulamanın detaylandırılması kolaylıkla yapılabilir.

Böyle hayırlı uygulamaları toplumumuzda yaygınlaştırırsak; toplumsal dayanışmız, yardımlaşmız, farkındalık ve bilincimiz artacaktır. Bu şekilde gayretlerin içinde olan bir milleti inşaallah Allah bereketlendirir, kuvvetlendirir, zayi etmez. Yukarıda kısa ya da orta vadede , tamamen halk tarafından ya da devletin yasal düzenlemeleriyle uygulanabilecek temelde dört farklı  öneri bulunmaktadır. 1.1 ve 2.1 kısımlarında bahsedilen öneriler devlet bir düzenleme yapmasa da özel olarak şahısların ve derneklerin yapabileceği uygulamalardır. 1.2 ve 2.2 önerileri ise ancak devletin yapacağı düzenlemeler ve halkın da buna katkılarıyla hayata geçirilebilecek projeler-önerilerdir. Umarım devletimiz sosyal devlet olmanın getirdiği anlayış ile önerilen adımları atar.

Selam ve saygılarımızla.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...