7.12.13

Uçak Biletlerine Tavan Fiyat Konulmasının İslamda Yeri Var Mı?

Uçak biletlerine tavan fiyat konulduğu yönünde haberler okuduk. Bunun haricinde devletlerin tavan fiyat taban fiyat uygulamalarını zaman zaman çeşitli alanlarda görmekteyiz.

Peki ama tavan-taban fiyat uygulamalarının islamda yeri var mı? Caiz mi? İslama uygun mu? Allah Resulü (s.a.v.) zamanında böyle uygulamalar olmuş muydu? Bunların detaylı cevabını aşağıdaki kısa birkaç paragrafta bulabilirsiniz.

* * *


 İslamda Tavan-Taban Fiyat Koyma Yasağı: İslam ekonomisinde fiyat koymak, taban veya tavan fiyatlarını belirleme diye bir şey yoktur. Fiyat koymak, haramdır; genel çoğunluğun görüşü budur. Fakat Malik, bunun caiz olduğu görüşündedir. Fakat bundan maksadın, çarşıda bir adamın ihtikâr yapmasıyla ve fiyatlarda tekel tahakkümü kurmasıyla devletin uygun olan bir fiyatı belirlemesi ümit edilir. (Mansur Ali Nasıf, Tac, II, 204, dip not: 4)

Hz. Peygamber (asv), fiyatların devlet tarafından tespit edilmesini, enflasyonu önleyici bir tedbir olarak görmemiştir. (bk. Fazlurrahman, İslamiyet ve İktiadi Adalet meselesi, (çev: Yusuf Ziya Kavakçı) s. 42). Ömer Nusuhi Bilmen, devletin narh koymaması, malların fiyatlarını tayin ve tespit etmemesi esastır. Allah Teala hazretlerinin her işte bir hikmeti vardır. Fiyatların bazen düşmesi, bazen de yükselmesi, sadece doğal şartlarla meydana geliyorsa, bunu normal karşılamak gerekir, demiştir. (Ö.N.Bilmen, Istılahat-ı Fıkhiyye, VI, 125) Diğer taraftan fiyat koymak, ticari hayatta malların gizlenmesine sebep olabilir. Malların gizlenmesi de fiyatların yükselmesi sonucunu doğurur. Fiyatların yükselmesi de fakirlere zarar verir. (Seyyid Sabık, Fıkhu’s Sünneh, III, 105) 

Enes ve Muhammed b. Abdurrahman’dan rivayet ediliyor ki, Resulüllah (asv) zamanında bir vakit fiyatlar yükseldi. İnsanlar Hz. Peygambere gelip bizim için fiyat koy, dediler. Bunun üzerine Resulüllah da şöyle buyurdular: 

“Fiyatları koyan, kıtlık ve bolluk yapan ve rızk veren Allah’tır. Allah’a yemin ederim ki, ben size kendiliğimden ne bir şey verebilir ve ne de men edebilirim. Ben ancak bir hazinedarım; işleri emir olunduğum gibi yaparım; veren ise Allah’tır. Ben, mal, can ve kan hususunda hiç kimsenin hakkını üzerime geçirmeden Allah’a kavuşmak istiyorum.” (Ebu Yusuf, Kitab-ül Harac, s. 91; Ebu Davud, III, 272; Tirmizi, III, 605; İbn Mace, II, 741) 


Tam metin ve kaynak için bakınız : http://www.sorularlaislamiyet.com/m/index.php?oku=180274


Evet, İslamda durum budur. Faiz yeyip duran kirli gözler bunları görmeyebilir, kirli kulaklar bunları duymayabilir, kirli ağızlar bu hakikatleri dile getirmeyebilir, kirli eller hakikati ayağa kaldırmaya bu gibi yanlışları düzeltmeye çalışmayabilir, kirli zihinler belki bunları anlamamazlıktan gelebilir. Ama hakikat budur. Hakikatı söndürmeye hiçbir beşerin gücü yetmez. Hala düşünüp öğüt almayacaklar mı?

Allah'ın Selamı Selameti Rahmeti ve Bereketi Hakkı ve Hakikatı savunanların üzerine olsun.

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...