Lütfen aşağıdaki bilgileri dikkatlice ve sabırla; sonuna kadar okuyun. Aslında ne kadar büyük bir zenginlik içinde yaşadığımızı görelim. Bakın şu an, şu saniyede ne dramlar yaşanıyor Afrikada, bunu aşağıdaki rakamlar çarpıcı bir şekilde gösteriyor. Bu gerçeğe kör olmamak lazım. İçinde güven içinde yaşadığımız ülkemizin ve devletimizin aslında bizler için ne kadar büyük bir şans ve ne büyük bir nimet olduğunun da bu vesileyle farkına varalım.
- 1 milyar nüfuslu Afrika’nın%1,2’si âmâdır.
- Afrika genelindeki 10 milyon âmânın yarısı katarakt hastasıdır.
- Afrika’da katarakt hastası olup tedavi görebilenlerin oranı milyonda 500 kişidir.
- “Üçüncü Dünya Ülkeleri”nde her 5 saniyede bir kişi ve her 1 dakikada bir çocuk kör olmaktadır.
- Özellikle Sahra kuşağı üzerinde yer alan Nijer, Çad, Mali, Burkina Faso, Etiyopya gibi ülkelerde ortalama olarak 40.000 insana bir doktor düşerken, milyonlarca insan hayatlarında hiç doktor görmeden yaşıyor.
- Dünya AIDS’lilerinin %80’i Afrika’da yaşıyor.
- Batı Afrika’nın Nijer,Mali, Burkina Faso gibi ülkelerinde her dört çocuktan birisi 5 yaşını göremiyor.
- Afrika’nın 1 milyara varan nüfusunun yarısından fazlası günlük 1 doların altında bir gelirle yaşamak zorunda.
- Her on saniyede bir Afrikalı çocuk, önlenebilir hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor.
- Nijer’de ameliyat yapabilen göz doktoru sayısı sadece 11’dir. Bu da, 1,2 milyon kişiye sadece bir göz doktorunun düştüğü anlamına gelmektedir.
Gözümüzün renkli tabakasının hemen arkasında bulunan ve normalde şeffaf bir mercek olan lens tabakasının herhangi bir nedenle saydamlığını kaybederek bulanıklaşmasına, gözün önünde görme netliğini bozan bir sis perdesinin oluşmasına katarakt denir.Kataraktlı gözlerde görme bulanıklığı, kataraktın derecesine göre, az bulanık görmeden başlayarak sadece ışık görecek dereceye kadar çok değişik seviyelerde olabilir.Tüm dünyada en çok görülen körlük nedeni olan katarakt, tedavi edilebilir bir görme kaybıdır.
Kataraktın nedenleri nelerdir?
Kataraktın en önemli nedeni yaşlılıktır. Bilhassa 60 yaşından sonra oldukça yaygın olarak görülen kataraktın, yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar.Ayrıca göz travmaları, daha önce geçirilen göz tansiyonu, göz içi iltihabı gibi göz hastalıkları ya da ameliyatları, şeker hastalığı gibi bazı kronik hastalıklar, hipertansiyon, uzun süre kortizonlu ilaç kullanımı, ışın tedavisi, C vitamini eksikliği, kötü beslenme, ultraviyole ışınlarına veya uzun süre şiddetli ışığa maruz kalmak, sigara, alkol, zararlı kimyasallar ve radyasyon da kataraktı tetikleyen sebeplerdendir.Doğumsal kataraktlarda ise en önemli etkenler; hamilelik esnasında annenin geçirdiği kızamıkçık gibi bazı hastalıklar, kullandığı bazı ilaçlar, röntgen ışınlarına maruz kalma ve bebeğin kromozom anomalileri ile kalıtım gibi faktörlerdir.
Katarakt neden Afrika’da çok yaygın görülüyor?
Afrika’da sıcak hava, beslenme ve iklim şartları sebebiyle pek çok insan genç yaşta katarakt olarak görme yeteneğini yitirmektedir. Göz doktoru sayısının yetersizliği de buna eklenince özellikle kırsal kesimlerde birçok hasta, ameliyat olamadan karanlığa mahkum yaşamaktadır.
Kataraktın belirtileri nelerdir?
Bulanık görme, kamaşma, renk ayrımı zorluğu, derinlik kaybı, ağrısız ve giderek artan görüş azalması, ışığa karşı hassasiyet, okuma zorluğu, çatallı veya çift görme, renklerin soluklaşıp sararması, daha fazla ışık ihtiyacı, sonradan ortaya çıkan miyopi, çok ileri safhada çok az görme ile birlikte göz bebeğinin beyazlaşması.Zamanında müdahale edilmezse katarakt ilerler. Bu durumda hasta ancak ışığı ve ışığın yönünü seçebilir ama nesneleri göremez hale gelir.
Katarakt sadece yaşlılarda mı görülür?
Katarakt sadece yaşlılara özgü bir hastalık değildir. Bebeklik ve çocukluk çağında da katarakt görülebilir.
Katarakt iki gözde birlikte mi ortaya çıkar?
Katarakt, çoğunlukla iki gözü de etkileyen bir rahatsızlıktır. Bazen her iki gözde birlikte başlar ve birlikte ilerleyerek her iki gözün de eşit derecede etkilenmesine sebep olur. Bazen de katarakt tek gözde başlar.
Katarakt ne kadar hızlı gelişir?
Kataraktın gelişim hızı kişiden kişiye, hatta iki göz arasında bile değişebilir. Bazı insanlarda yıllar içinde, yavaş yavaş katarakt gelişirken, bazılarında, özellikle şeker hastalarında hızla ilerleme gösterir ve her iki gözde birden katarakt gelişebilir.
Katarakt oluşumu engellenebilir mi?
Yaralanmalara karşı dikkatli olmak, kortizonlu ilaç kullanımından kaçınmak ve kötü beslenme koşullarının düzeltilmesi, kataraktı bir miktar engelleyebilir.
Kataraktın tedavisi nasıldır?
Katarakt tedavisi cerrahidir; ameliyat dışında herhangi bir tedavi şekli mevcut değildir.
Katarakt ameliyatı hangi durumlarda yapılır?
Hastanın görüş seviyesi artık ihtiyaçlarını karşılamıyorsa, gözdeki iltihap gibi bir rahatsızlık katarakt oluşturmuşsa ya da katarakt hastanın göz tansiyonunu yükseltiyorsa hastanın bir an önce ameliyat olması gerekir.
Katarakt ameliyatı nasıl yapılır?
Katarakt ameliyatı, modern katarakt cerrahisi olan FAKO yöntemi ile 15 dakika süren bir operasyondur. Çocuk veya yaşlı katarakt hastalarının ameliyatlarında teknik olarak bazı faklılıklar olmakla birlikte katarakt ameliyatında yapılan işlem, kataraktın alınıp yerine suni bir göz içi merceği yerleştirilmesinden ibarettir.
Kaç ameliyat yapılacak?
Hedeflenen rakam 100 bin olmakla birlikte, aydınlığa kavuşacak her gözün bizim için ayrı bir önem taşıdığını belirtmek isteriz.
İHH katarakt kampanyasına sadece maddi destek sağlayarak mı katılıyor?
Gönüllülerimizin bağışlarının yanı sıra, tıbbi ekipman ve gönüllü doktor desteği de veriyoruz.
Kampanya hangi ülkeleri kapsıyor?
İHH İnsani Yardım Vakfı’nın katarakt kampanyası, Afrika’da toplam 10 ülkede sürmektedir. Bu ülkeler; Mali, Nijer, Burkina Faso, Somali, Etiyopya, Sudan, Gana, Benin, Togo ve Çad’dır.
Katarakt ameliyatının maliyeti ne kadardır?
Katarakt ameliyatının maliyeti ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, tek göz için ortalama 120 YTL’ye bu ameliyat yapılabilmektedir.
Belirlenen bağış numaralarına 120 YTL’nin altında bağış yapabilir miyim?
Her bir göz ameliyatının 120 YTL maliyetle yapılmasına karşın, daha düşük miktardaki bağışlar da bir araya gelerek gözlerin ışığa kavuşmasına yardımcı olabilecek.
Göz doktoruyum, kampanya için zaman ayırabilirim. Kampanyada görev almam mümkünmü?
Teşekkür ederiz. Lütfen (212) 631 21 21 numaralı telefondan bizi arayarak iletişim bilgilerinizi bırakınız.
Kampanyaya tıbbi cihaz bağışlamam mümkün olur mu?
Bu konuyla ilgili İHH İnsani Yardım Vakfı’nın (212) 631 21 21 numaralı telefonundan Yaşar Kutluay’la irtibata geçebilirsiniz.
Zekatımı bu kampanyaya verebilir miyim?
Evet, verebilirsiniz.
Kampanyayı çevremde duyurmak için neler yapabilirim?
Sözel olarak anlatabileceğiniz gibi, tanıtım materyallerini İHH Gönüllü Birimi’ni (212) 631 21 21 (dahili 164) numaralı telefondan arayarak isteyebilirsiniz.
Katarakt ameliyatı olacak kişiler çocuk mu, yoksa yetişkin mi?
Hemen her yaştaki Afrikalı, kampanyamızdan yararlanacak. Yaş dağılımını bölgelerdeki ihtiyaçlar belirleyecek.
Kampanyaya nasıl katılabilirim?
İHH İnsani Yardım Vakfı’na bağışta bulunarak kampanyaya katılabilirsiniz.
Nasıl bağış yapabilirim?
1. İHH İnsani Yardım Vakfı merkezine gelerek nakdi olarak yardımda bulunabilirsiniz.
2. Online bağış sistemini kullanarak internet üzerinden bağış yapabilirsiniz.
3. Bağışınızı, sitemizde yer alan banka hesap numaralarına havale ile gönderebilirsiniz.
4. Bağışınızı, sitemizde yer alan posta çeki hesabına yatırabilirsiniz.
Soruyorum bu soruyu. Ama önce kendime. Yeterince özgür müyüm? Peki ama nerede, bu soruyu neresi için soruyorum? Okul mu? Aile içinde mi? Sokakta mı? Her ortam ve zaman için "yeterince özgür müyüm?" sorusunun cevabı farklı.
O halde zamanı ve mekanı daraltarak bu soruyu cevaplayalım, yoksa bu sorunun cevabını vermek imkansız olur. İmkansız olur çünkü; siz neden ve sonuçlarıyla tezlerinizi ortaya koyarsınız, başka bir tezi ortaya koymaya çalışırken de şartlar ve ortam değişir. Sizin yazdıklarınız da artık geçerliliği ve tazeliği kalmamış birer sözcük yığınından öteye gitmez.
Daralta daralta şu ana ve bu eylemime kadar daralttım. Bu yazıyı yazdığım şu an "Bu yazıyı yazarken yeterince özgür müyüm?" diye soruyorum o halde. Cevap net: Hayır. Kesinlikle hayır. Bunu aklımdan önce kalbim söylüyor. Değilim. Yazarken korkuyorum. Acaba insanlar benim hakkımda ne düşünür, acaba rezil mi oluyorum, acaba burnu büyük birisi olarak mı gözüküyorum gibi şeyler eskisi kadar korkutmuyor beni. Bunlardan korkuyorsam da bunlar benim sorunum. Korkularım sırf bunlar olsaydı yazmazdım ve olur biterdi. Benim asıl korktuğum bu yazdıklarımdan dolayı başıma bir şey gelmesi ya da bana bir zararın dokunması. Örneğin şu kuruma işe girerken bu yazdıklarımdan dolayı ya beni işe almazlarsa, ya da şu ülkeden vize isterken ya bana bu yazdıklarımdan dolayı vize vermezlerse gibi şeyler. Evet bunların hepsi günümüzde mümkün. O halde özgür değilim şu an. Ama bu yazıyı özgürleşelim diye yazıyorum. Özgürleşmek için ne yapmalıyız? Özgürleşmek için ilk önce başkalarının özgürlüklerini sınırlandırıyorsak onu kaldırmalıyız. Herkes bu düşünce yapısı içine girerse özgürleşiriz. Hem ülke olarak hem de insanlık olarak özgürleşiriz.
Özgürlük neden önemli? Neden ben şu an özgür olamamaktan dert yanıyorum?
Çünkü hakikat yolcuğuna çıkmış, hakikati arayan, var olduğunun farkında olan ve bu var oluşundaki manayı ve hikmeti düşünen bir beyin mutlaka özgür olmalıdır. Özgürlüğüne gelecek her kısıtlama onun yolu üzerindeki kasisler gibi onu yavaşlatır. Malesef aracın deposundaki benzin sonlu, elbet bitecek. İşte bu körolası kasisler benzin bitmeden menzile ulaşılabilmesini malesef bazen engelliyor. Ömrü bitmeden hakikate ulaşamamışlar yol kenarında heba olup gidiyor.
Kasisler çeşit çeşit. Kimi bir ülkedeki bir diktatör oluyor, kimi toplumun önyargılarının sana bulaşan kısmı oluyor, kimi ise para kazanma kaygısı oluyor. Kasisler çok.
Kasislerle mücadelenin iki yolu var. Birincisi süspansiyon sistemimizi geliştirmek. Yani kasislerin bize olan etkisini en aza indirmek için kendi yapımızda bir takım iyileştirmelere gitmek. Örneğin toplumun önyargılarından sıyrılıp düşünce yapımızda bunlara yer vermemek önyargı kasislerini hızla aşmamızı sağlayabilir. Aynı şekilde mal sevgisinin gereksiz olan kısmını içimizden atarsak ve sadece Allah'a şükredebilmemiz için gerekli olan kısmını içimizde bırakırsak "para kazanma kaygısı" kasislerinden de hızla geçeriz. Kasislere karşı olan birinci mücadele yöntemi, içsel mücadelelerimizle gelişip derinleşir.
Kasislerle mücadelenin ikinci yolu ise kasisleri ortadan kaldırmaktır. Örneğin bir diktatör, ya da antidemokratik bir rejim. Bu türden kasislere bazen süspansiyon sistemi de fayda etmez, bu kasislerin toptan yıkılması gerekir. Ancak bu da kuvvet gerektiren bir iştir, disiplinli ve örgütlü çalışmak gerekir, hep birlikte planlı ve programlı hareket etmek gerekir, lider ve sabır gerekir.
Tüm kasisler kaldırıldığında insanın Hakk'a ve hakikate yürümesi yönünde hiçbir engel kalmaz. Çünkü insan yüce yaratıcı tarafından bu yolda ilerlemeye uygun bir şekilde yaratılmıştır, bu yolun gerektirdiği teçhizata yaratılıştan sahiptir.
İşte özgürlüğe bu çerçeveden bakıldığında özgürlük mücadelesi de Hak ve hakikat mücadelesi olur. Ne mutlu bu mücadele içinde olanlara.. Muvaffakiyet Allah'tan. Bu yolda olmak da güzel..
( Not: Dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir zaman diliminde basın özgürlüğünü kısıtlamak neyse, bir hocaya kendi ihtisas alanında bir konu üzerinde belirttiği görüşünden dolayı başlatılan linç kampanyası da odur. Bunlar aslında özgürlüğü kısıtlama noktasında aynı şeydir. Özgürlüğü savunacaksan her yerde ve herkes için savunacaksın. Eğer işine gelince savunuyor, işine gelmeyince de başkalarının özgürlüğünü bizzat sen kısıtlıyorsan, o zaman kendine dön ve sor: Sen; Gerçekten özgürlüğü hak ediyor musun? Bu arada şu da yanlış anlaşılmasın, özgürlük herkesin kafasına göre her istediği şeyi yapması değil, yapmak istedikleri meşru ise yapabilmesidir. )