10.8.11

Somali'de Türk Uçağını Görünce Secdeye Kapandılar

  Türkiye'den yardım götüren uçakları, semalarında gören Somalilerin tepkisini Kızılay Başkanı anlattı: ‘Türk uçakları geliyor’ diye secdeye kapanıp, Allahu Ekber nidaları atıldı.

    Kızılay Başkanı Tekin Küçükali, Somali'ye gönderilen ilk 2 kargo uçağının Somali'ye ulaştığını belirterek, uçakların Somali Havaalanı'nda görülmesiyle birlikte, Somalililerin secdeye yatarak 'Allahu Ekber' dediklerini anlattı.


       MÜSİAD'ın Gazi Kültür Merkezi'nde düzenlenen geleneksel iftar yemeğinde konuşan Kızılay Başkanı Tekin Küçükali, Somali'ye içinde yardım paketleri bulunan 2 kargo uçağının vardığını hatırlatarak, "Bu ekip, yola çıkan iki uçağımızı karşıladılar. Enteresan bir şey olmuş bu uçakların karşılanması sırasında. Genel müdür bana ağlayarak anlattı. Uçaklarımız görülünce 'Türk uçakları geliyor' diye insanlar secdeye kapanmışlar. Allahu Ekber nidalarıyla karşılamışlar uçakları. 'Türkler geldi kurtulacağız' diye. Geçmişimiz orada efsane idi. Şimdi de ülke olarak en büyük yardımı şu anda biz götürmek durumundayız. Bu yardımlar inşallah başka ülkelere de birer örnek teşkil ederler. Buradaki bu masum insanların ölümüne engel olmuş oluruz" diye konuştu.


      İnsani yardımların oradaki insanlar tarafından bu şekilde karşılanması gerçekten çok anlamlı, çok duygu yüklü bir olay. Bölgeden diğer yabancı ülkelerin ve kuruluşların bizim kadar fedakar olmadıklarına, bizim kadar gayretkeş olmadıklarına dair haberler alıyoruz, gayrimüslimlerden bazıları güvenlik endişeleriyle daha pasif hareket ediyorlarmış. Burada üstümüze düşen görevi büyük bir gayretle yapmamız boynumuzun borcu. Orada bulunan, Türk milletini ve müslümanları temsil eden yardım görevlileri canları pahasına, insanlar açlığın ortaya çıkarttığı hastalıklardan ölmesinler diye çalışıyorlarsa, bizler de elimizden geldiği kadar bu insanlara ulaşacak ayni ve nakdi yardımlarda bulunmalıyız. 


       Bir Hadis: Ebu Hureyre (r.a.):"Hz. Peygamber (s.a.v): " Kim helal kazançtan bir hurma değerinde bir sadaka verirse, şüphesiz ki, Allah onu canu gönülden kabul eder. Allah sadece helali kabul eder. Sonra Allah bu kabul ettiği hurma değerindeki sadakayı dağ gibi oluncaya değin sizin küçük bir tayı büyütüp beslediğiniz gibi büyütüp geliştirir" buyurdu." demiştir.


Somali Yardımı Hesap Numaraları

Somali Yardımı SMS(Kısa Mesaj) Numaraları




9.8.11

Almanya'dan Somaliye Gıda Yardımı Hesap Numarası

Almanya'dan Somali'ye bir banka aracılığıyla bağışta bulunmak isteyenler Türk Kızılayı'nın aşağıdaki hesabını kullanabilir. (Kaynak: Türk Kızılayı Sitesi)


Ziraat Bank International AG
Filiale Frankfurt
KONTO NO 1080000001
BLZ512 207 00
BIC:TCZBDEFFXXX
IBAN NO:DE26 5122 0700 1080 0000 01
SWIFT: TCZBDEFF


Türk Kızılayı ile bağış konusunda daha fazla bilgi almak için; 0312 4302300/1463-1468-1464-1466

İnternette bu konu üzerinde biraz araştırma yaptım ancak bu Almanya için bu hesap numarasından başka bir hesap numarası bulamadım. Aramalarımı Türkçe dilinde yaptım, belki Almanca sitelerde başka hesaplar da vardır.

Türkiye'deki hesap numaraları için aşağıdaki bağlantılara tıklayabilirsiniz:

Başbakanlık Somali Yardım Kampanyası ve Hesap Numaraları

Not: Almanya'da faaliyet gösteren Wefa Vakfı ile de Almanya'dan Somali'ye yardımlarınızı müslümanlar aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.Wefa Vakfı İHH'nın ortak çalıştığı ve Almanya'da faaliyetlerini sürdüren bir vakıf.


Wefa Vakfı Almanya telefonu: +49 (0) 221-880 64 80 begin_of_the_skype_highlighting            +49 (0) 221-880 64 80      end_of_the_skype_highlighting
Wefa Vakfı İnternet sitesi : www.wefa.org


Wefa Vakfının internet sitesine girildiğinde sağ tarafta bir video var, bu videoda Almanya'dan SMS ile bir kişiye nasıl iftar verileceği belirtiliyor. Almanya'dan IFTAR yazıp 81190'a gönderiyorsunuz, 5 Euro karşılığında bir kişinin iftarını karşılıyorsunuz.

Tüm bunların yanında Almanya'dan Türkiye'deki yardım kuruluşlarının hesaplarına doğrudan para göndererek de yardımda bulunabilirsiniz. Ayrıca Visa ve ya MasterCard'ınız varsa online olarak da bağış yapabilirsiniz.

Allah yardımlarınızı kabul etsin, en güzel şekilde yerine ulaştırsın..



7.8.11

Müslümanlık ve Çevrecilik

Müslümanlık ve çevrecilik kavramlarının zihnimde kesiştiği noktalar üzerinde oluşan birkaç düşünceyi paylaşmak istedim.

Müslümanlık ve Çevrecilik

Müslüman, herhangi bir gayrimüslimden daha fazla çevreci, daha fazla tabiat dostu olmalıdır. Bunun bir tezahürü, dışavurumu olarak da; çevre sorunlarına karşı en duyarlı olan ve sorunların çözümünde en çok çalışan olmalıdır.

Bir müslümanın çevre sorunlarına karşı nasıl olması gerektiğini kısaca iki cümlede özetledik. Şimdi ise asıl önemli olan, neden böyle olması gerektiği hususuna gelelim.

İnsan tabiat içerisinde diğer canlılardan idrak ve yetenek bakımından ayrılır. Allah'ın lütfu keremi ile tabiatı düzenleyici ve imar edici bir konumdadır. Müstesna konumun gereklerinin yerine getirilmesi için dar kapsamda ilim ve fen ile, geniş kapsamda ise akıl teçhizatıyla yüce yaratıcı tarafından donatılmıştır. Allah'ın insanlara ihsan ettiği akıl nimeti ile insan, yeryüzünde Allah'a ait olan güzellikleri yaymayı, Allah'ın koyduğu ve belirli bir süre kendi kendini devam ettirebilecek bir şekilde yarattığı düzenin bekçilerinden bir bekçi olmayı; bir sorumluluk, bir mesuliyet ve bir görev olarak üstlenmiştir. Eğer aklın varsa sorumluluğun da var demektir. Eğer bir şeyi idrak edebiliyorsan ya da idrak edebilecek yeteneğe sahipsen o şeyden mesulsün demektir. Bu eşsiz düzeni kuranın Allah olduğunu idrak eden insan, bu düzenin korunmasında Allah'a karşı doğrudan doğruya sorumlu hale gelir. Bu düzenin korunması için de yeni gezegenler keşfetmesi, oralardan yeni maddeler, yeni bir şeyler getirmesi gerekmez. Sadece haddi aşmaması yeterlidir. Sadece orta bir yol tutması yeterlidir. Sadece atmosferi aşırı kirletmemesi yeterlidir. Sadece kaynakları aşırı tüketmemesi yeterlidir. Sadece Allah'ın elçisinin "her ne şart altında olursanız olun ağaç dikin, savaşlarda sebepsiz yere ağaçlara zarar vermeyin" tavsiyesine uyması yeterlidir.

Aklımızı kullanarak, çevre-tabiat perdesinde Allah'a karşı sorumluluğumuzu kavradık, daha sonra da haddi aşmayarak, orta bir yol tutarak çevreyi koruduk, sorumluluğumuzu yerine getirdik. Müslümanlığımızın ve insanlığımızın gereği olarak böyle davrandık. Peki biz bu şekilde, tabiatla ve Allah'ın kanunlarıyla tam bir uyum halinde yaşayıp giderken, tabiat düzenini bozan, kaos yaratan, tabiatta (sözlük anlamıyla) anarşi çıkaranlara karşı tutumumuz ne olmalı? Bu bozguncuları bir taraftan bilinçlendirmeli, bir taraftan da çevre teröristlerinin tabiata verdikleri zararın nasıl giderileceğinin, nasıl telafi edileceğinin yolları aranmalı. Ağaç dikilmesi gerekiyorsa ağaç dikilmeli, fabrika bacalarına filtre takılacaksa takılmalı, kitap yazılacaksa yazılmalı, kanun çıkarılacaksa çıkarılmalı.

Özetle, müslüman; Allah'a karşı sorumluluğunun gereği olarak doğayı korumalı, yine aynı bilinçle varsa(ki günümüzde çokca var) insan hatalarından kaynaklanan bir takım düzensizlikleri-çevre sorunlarını ıslaha çalışmalı. Tüm bunları bilinçle ve şuurlu bir şekilde, bir ibadet olarak yapmalı. Evet, çevreyi korumak da bu sayede bir ibadete dönüşebilir. Tıpkı arabaya binmenin, kıyafet giymenin, yürümenin ve hatta uyumanın bile ibadete dönüşebildiği gibi, çevrecilik de ibadete dönüşebilir. “O’na (yaklaşmak için) vesile arayın!” buyuruluyor, çevrecilik de iman şuuru ile birlikte, tıpkı tüm bu düşüncelerin kendisi gibi, güzel bir vesile olabilir kanaatindeyim. 

Konu ile ilgili çok sayıda güzel eser ve makale bulunabilir.

Yazıda herhangi bir hatamız, kusurumuz olmuşsa cahilliğimize verin, farkettiklerinizi bildirin, düzeltelim. Selam ve saygılarımla..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...