4.9.11

Dini Hediye ve Hediyeleşmek


Hediyeleşmek peygamber efendimiz tarafından tavsiye edilen çok güzel bir davranış. Özellikle bu hediyeler insanın işine yarayacak faydalı şeyler olduğunda ayrı bir güzellik ortaya çıkıyor. Her halde bu devirde normal şartlar altında yaşayan bir insana verilebilecek en güzel hediye; kişiye en fazla faydayı sağlayacak, insanın sadece bu dünyasını değil ahiretini de imar edecek, onaracak, ihya edecek dini içerikli hediyelerdir. Örneğin bir kitap, bir kartela, bir Kuran-ı Kerim, bir namaz hocası kitapçığı..

Verilecek hediye kişinin yapısına ve tercihlerine göre seçilmeli, takdim ederken de yine bu eksenden uygun cümlelerle takdim edilmeli.

Ramazan ayında Kocatepe Cami'sinin avlusunda düzenlenen kitap fuarında, bir standın önünde kitap bakarken bir konuşmaya şahit oldum. Bir müşteri oradan ayrılırken, kasadaki stand görevlisine başka birisi, ayrılan müşteriyi göstererek, "Bu da kim?" diye sordu, stand görevlisi ".. Bey, işi gücü kitap dağıtmaktır, öğrencilerine falan sürekli kitap dağıtır, toplu kitap alır, hatta kendisi dağıtmak üzere kitap bastırır..." cihetinde sözler sarf etti. Yaptığı iş ne güzel bir iş. Gayret insandan, tevfik Allahtan.

Cuma Pazarlama adı altında satış yapan bir kuruluş (en az 40 sipariş almak kaydıyla) Elmalılı Hamdi Yazır mealini tanesi 1,25 TL'den  insanların istifadesine sunuyor. Ben henüz sipariş edip incelemedim ama en kısa zamanda sipariş etmeyi düşünüyorum, Cuma Pazarlama'nın kendi sitesinde yapılan yorumlar olumlu yönde..

Bir de yurt dışında o bölgenin diliyle basılan takvim, kitapçık vb. dağıtım hizmetleri var, bunlar da çok güzel. Örneğin 1,5 TL'ye Rusca takvim bastırıp Balkan ülkelerinde insanlara ulaşmasını sağlayabiliyorsunuz. Ya da Arjantin'de islamı anlatmaya,öğretmeye yaymaya çalışan insanların faaliyetleri mevcut, bir şekilde bu faaliyetlere de destek verilebiliyor..

İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş sayılmazsınız buyuruluyor. Birbirimizi nasıl seveceğimizin yolu ise bir başka hadis-i şerifte gösteriliyor: Hediyeleşin ki birbirinizi daha çok sevin..


Hediyeleşme şuuru ile irşat ve tebliğ şuurunun bir araya gelmesinden güzel bir sinerji doğar kanaatindeyim. Allah bizleri hediye almaktan da vermekten de mahrum etmesin..

30.8.11

Ramazan Bayramı 2011 ve Afrika


Ramazanın gittiğine mi üzüleyim, bayramın geldiğine mi sevineyim, bilemiyorum..

Oruç vazifemiz bitti, inşallah bayramı yaşayacağız, umarım dünyadaki kulluk vazifemiz bittiğinde de bayramı yaşayanlardan oluruz.

İçtimai (toplumsal) hayatın en canlı olduğu günler malumunuz bayram günleridir. Toplumun nabzı hızla atarken her bir birey, damar çeperlerine çarpışını bayram günlerinde daha bi sert hisseder. Devinim içinde gündem yaratıp dünya vücudunu, bir akyuvar misali hastalıktan temizlemek herhalde bayram günü yapılabilecek en güzel işlerden biri olur. 

Dünya vücudunun, islam toplumunun bir organı olan Afrika'daki, Somali'deki hastalığın adı açlık!

O halde bayramda, Afrika'daki açlıktan ve oraya yardım etmemiz gerektiğinden fırsat buldukça bahsedersek hayırlı bir iş yapmış oluruz. 

30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu, Ramazan Bayramımız Mübarek Olsun.

Bir Hadis:

Numan b. Beşir (r.a)’dan, Rasulullah (s.a.s)’in şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur:
«Bütün mü’minleri biribirlerine merhamette, sevgide, lütuf ve güzel muamele hususlarında sanki bir vücud gibi görürsün. O vücudun bir organı hastalanınca, vücudun öbür organları biribirlerini hasta organın sancısına uykusuzlukla, sıcaklıkla ortak olmaya çağırırlar.»
(Buhari)

(Not: Bu arada akyuvar demişken, lökositin(akyuvar) bakteriyi kovaladığı bir video var, çok hoş, Allah'ın kudretinin mikro alemden bir yansıması, insanda hayret uyandıran bir video, onu da en kısa zamanda burada paylaşmayı düşünüyorum.)

Somali'ye Tereddüt Yaşamadan Yardım Edelim



Nefsin cimrilik damarıyla tahriki neticesinde hayat bulan "yardımlar yerine ulaşır mı?" vesvesine kalbin ve aklın cevabı:

Allah'ın izniyle ve gayretkeş, vefakar insanların fedakarane çabalarıyla yardımlar yerine ulaşır, milyonların çektiği açlıkta birilerinin yarasına merhem olur, birilerine boğulmak üzereyken can simidi olur, açlıktan yavrusunu kaybetmek üzere olan anneye göz aydınlığı olur. Bu meselenin görünen tarafı idi, bir de meselenin açıkça görünmeyen manevi tarafı var ki onu Allah'ın diledikleri idrak edebilir. Bir kişi yardıma niyet edip parmağını dahi kıpırdatsa; o parmak hareketi dahi zayi olmaz, yerine anında ulaşır, hem de ses hızından, ışık hızından çok daha hızlı yerine ulaşır ve kişinin sevap hanesine yazılır. Kişi bunun karşılığını (Allah'ın büyüklüğüne yakışır bir şekilde) en az on katı olarak Allah katında büyük bir mükafat olarak bulur. Zahiren yardımın ulaşması geminin ya da uçağın gitmesi, orada dağıtılması vs. derken belki birkaç gün alır ama batınen yardımın ulaşması bir anda olup bitiverir. Bir hadis:

“Ameller (başka değil) ancak niyetlere göredir; herkesin niyeti ne ise eline geçecek odur. Kimin hicreti, Allah ve Resûlü (rızası ve hoşnutlukları) için ise, onun hicreti Allah ve Resûlü’ne müteveccih sayılır. Kim de nâil olacağı bir dünya veya nikahlanacağı bir kadından ötürü hicret etmişse, onun hicreti de hedeflediği şeye göredir.”

Not: Bu hadis-i şerif aynı zamanda çoğu alim tarafından en muteber hadis kitabı sayılan Sahih-i Buhari kitabının ilk hadisidir, bu büyük hadis alimi kitabının ilk hadisi olarak yukarıdaki hadisi seçmiştir, bu açıdan da önemli bir hadistir.


Türkiye'de açlık çekenler varken Afrika'ya yardım etmenin ne gereği var diyen ama trajikomik şekilde Türkiye'deki yoksullara da yardım eli uzatmayan nefse (sözle cevap vermeye dahi lüzum yok) görüntünün cevabı:



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...