W3School çok güzel bir web programlama sitesi, teknik olarak çok faydalı ve pratik bilgileri fazla laf kalabalığı yapmadan doğrudan veren bir site, bu işle uğraşanlara tavsiye ederiz.
Bizim aşağıdaki linkler ilgimizi çekti. Dini site eklentilerimizin görsel olarak zenginleştirilmesinde ve çeşitlendirilmesinde Allah nasip ederse kullanmayı düşünüyoruz.
http://www.w3schools.com/jquery/tryit.asp?filename=tryjquery_slide_toggle
http://www.w3schools.com/jquery/tryit.asp?filename=tryjquery_hide
http://www.w3schools.com/js/tryit.asp?filename=try_dom_window_resizeto
http://www.w3schools.com/css3/css3_fonts.asp
http://www.w3schools.com/css3/tryit.asp?filename=trycss3_text-shadow_tut
http://www.w3schools.com/css3/tryit.asp?filename=trycss3_border-image
http://www.w3schools.com/css3/tryit.asp?filename=trycss3_border-radius
http://www.w3schools.com/css3/css3_fonts.asp
http://www.w3schools.com/css3/css3_borders.asp
http://www.w3schools.com/css/css_display_visibility.asp
http://www.w3schools.com/css/css_border.asp
http://www.w3schools.com/css3/css3_borders.asp
Hatta kısaca iki uygulama da yaptık. Biri dini bir uygulama, Tesbihat isimli, deneme amaçlı bir sayfa oluşturduk, bu sayfada metnin üzerine tıklandığında metin kaybolmakta. Böylece sayılı bir şekilde Allah anılabilir. Yani tesbih kullanmak ya da parmakla sayma gibi yeni bir yöntem olabilir.Linki aşağıda.
http://www.kaabalive.net/tesbihat.html
http://www.kaabalive.net/geocoorex.html
2.12.12
27.11.12
Mühendislik Dersi ve Geri Kalmışlığımızın Bazı Nedenleri
8. dakikadan sonrasını izlerseniz, devrim arabalarının mühendisinden tam bir mühendislik dersi.
8. dakikadan sonrası için tüm kalbimizle söylüyoruz ki adam doğru söylüyor, duygularımıza tercüman oluyor. Bunları yaşamayan belki bilmez, tecrübe etmeyenin belki bu derece inanması zordur. Bunun ızdırabını da içinde belki bu denli derin hissetmez-hissedemez. Ama tüm samimiyetimle söylüyorum ki adam %100 haklı. Bunlar boş laflar değil. Youtube'da boş boş küfürlü yorum yapanların yorumları da değil, yabana atmayınız.
Bu konu senelerdir vicdanımızı sızlatan, ahlar çektiren, kafamızı duvarlara vurduracak kadar başımıza ağrılar sokan bir konudur. Çok çok önemli bir meseledir.
İlk Yerli Üretim Yolcu Uçağımız |
Yerli Üretim Bir Uçak |
Ayrıca Türk Havacılık Sanayi için de Nuri Demirağ ismini araştırmanızı önemle tavsiye ederim. Türkiye'de sanayinin önünü hangi zihniyetin kestiğini, anlamamızda önemli bir giriştir. Daha sonra da tarihi sırasıyla araba distrübütörü Cumhuriyet zenginlerimizin çıkarcı yaklaşımları ile askeri ihaleleri yurtdışına verme sevdalısı bol yıldızlıları inceleyebilirsiniz. Uzun uzun yazılsa "Türk Sanayisinde Geri Kalmışlığın Tarihçesi" isimli iki ciltlik kitap olur. (Bir cildi de Osmanlı dönemine mahsus)
Uçak Fabrikamızdan Bir Kesit |
Özgüven eksikliğinin kaynağı ne peki? Nacizane düşüncemiz, bunun kaynağı Cumhuriyet dönemindeki Osmanlı'yı aşırı kötüleme, batının sanayisini de aşırı övme politikalarının bir sonucu oluşmuştur bu aşağılık komleksi. "Onlar dinsizlikleri ve ahlaksızlıkları sayesinde çok ilerledi, biz de güya dine diyanete bağlılığımızdan geri kaldık" mesajını vermek için bu politikalar uygulanmıştır. Biz kendimizi olduğumuzdan daha aşağıda, batıyı da olduğundan daha yukarıda tahayyül ettik, ya da ettirildik. Taa ilk okul sıralarında başlandı, bu resmi fikirler beynimize işlenmeye. İşte bir milletin 101 senesi böyle çalındı. (1909 ile 2010 arasını millet adına bir kayıp olarak görüyoruz. "Kayıp Yüzyıl") İşi komuta etmek olanlar devleti yönetti, bu zihniyet milletin bir yüzyılını boşa sallanan kürek misali haybeye hiç etti.
Yerli Üretim Devrim Otomobillerinden İkisi |
Peki koca memlekette hiç mi kendine güvenip birşeyler başarabilen olmamış? Evet, kendine güvenenler olmuş, ama işi devlet yönetmek olmayan devlet yöneticileri tarafından engellenmişler, hatta aşağılık kompleksine kapılmadan birşeyler yapmış ve başarmış olmalarından dolayı cezalandırılmışlardır. Bakın:Hicaz Demiryolu Projesi, Bakın: Nuri Demirağ, Bakın: Devrim Arabaları, Bakın: Aselsan'da üretilen yerli cep telefonu(1919) ve belki de bilmediğimiz ve şu an aklımıza da gelmeyen daha yüzlerce örnek, belki binlerce örnek.
Şu başlığın altına iki satır yazarım yayınlarım diyordum ama, yine kör olası kanayan yaramız, gözümüzün önüne önüne, bebeğine bebeğine kanadı, kendimizi tutamadık.
Bu konu nereden geldiğini ve nereye gideceğini bilen bir Türk evladı tarafından inşallah en kısa zamanda "Türk Sanayisinde Geri Kalmışlığın Tarihçesi" kitaplaştırılır da millet en azından biraz daha kendine gelir. Bakarsınız bir kıvılcım çakar ki o kıvılcımın yaktığı ateş tüm dünyayı aydınlatır.
Bazı kitaplar piyasada var, bilim adamı kimlikleri ile ideolojilerinden biraz olsun sıyrılıp doğru tespitlerde bulunsalar da, kimliklerini ve sistemin onlara yüklediği misyonları da bütün bütün unutmadıkları ve doğruları da olduğu gibi yansıtmadıkları aşikardır. Bu sözlerin de yeri miydi şimdi denebilir, evet, çünkü biliyorum ki "böyle kitaplar zaten var" diyecek, kendisini bir şeyleri yalamış yutmuş, okumuş yazmış zannedenler çıkacaktır. Hatta bunların başucu kitaplarındandır bunlar, pipo tüttürürken ya da tüttürme özentisi içerisindeyken okurlar. İsmi lazım değil, bir iki kitap var böyle. Ama malesef içerikleri başta da dediğimiz gibi, ideolojik, ne şiş yansın ne kebap, bilim adamıyız ama sol yanımız da sağ gözümüze bir perdeleme yapmıyor değil edalarıyla yazılmış kitaplardır bunlar. Baktığın zaman "iyi niyetliydiler", "kendilerince çözüm getirdiler" safsataları ile millete kurdu kuzu göstermeye çalışırlar.
Bilemiyorum; millet fikri, manevi ve iktisadi hayatını böyle zorbaca çalanlara, bin bir parçaya ayıranlara, hallaç pamuğu gibi atanlara, atıp da kendileri rahat içinde sefa sürenlere hakkını helal edecek mi?
26.11.12
Binasız ve Hatta Hocasız Üniversiteler
İnternet teknolojisinin ilerlemesi, yani daha hızlı internete daha ucuza insanların kavuşması ile binasız ve hatta hocasız üniversitelerin sayısı hızla artacaktır.
Bir üniversitenin binasız ve hocasız olması kötü bir şey değildir. Eğer öğrencilerine yeterli ve yetkin eğitimi sağlayabiliyorsa ki bu amaçtır, araç olan hocaya ve binaya ne gerek ver ki?
Evet, icabında işinin ehli hocalara, dünya çapında hocalara gider Amerika'da, Avrupa'da, Çin'de ders anlattırırsın, videosunu montajlar, yayınlarsın. Materyalini koyarsın. Sistemini kurarsın. Öğrencilerin derslere devamını sağlarsın. Öğrencileri interaktif bir öğrenme portalı içine sokarsın. Teferruatına inildiğinde kurulabilecek sayısız sistem ve alt sistem, yapılabilecek sayısız yenilik ve inovasyon var. Bunlara burada girme lüzumsuzluğunu göstermeyeceğiz.
Önemli olan dünyanın ve eğitimin nereye gittiğini doğru bir şekilde görmek ve bundan sonraki icraatlarımızı bu farkındalık ve perspektife uygun yapmaktır.
Örneğin geri kalmış Afrika'nın kalkınması eğitimsiz olmaz. Peki kaynakların Afrika'daki gibi kısıtlı olduğu bir ortamda en ucuz, etkili, ve yaygın çözümü getirmek en doğru iş olmaz mı? Evet, şüphesiz ki Afrika'da uzaktan kaliteli eğitim yaygınlaşmalı. (Gerekirse uzaktan eğitim üniversitelerinin gerek görüldüğünde öğrencilerine kullandırabileceği uygulama merkezleri de kurulabilir.)
Uzaktan eğitimde en önemli unsurlardan biri kuşkusuz kalite. Bir diploma matbaasından çok bir eğitim öğretim kurumu kurmak istiyorsanız kaliteyi en üst seviyede tutmalısınız. Gerekirse bağımsız denetleme şirketleri ile kalite denetlenmeli ve dönemlik raporlar oluşturulmalı.
Kuruluş ve işletme maliyetleri açısından da son derece verimli bir sistem olduğu aşikardır.
Son söz olarak: Dünyada uzaktan kaliteli eğitim yaygınlaşacaktır, kalite ile birlikte bu sisteme teveccüh de artacaktır. Özellikle de nazari ilimlerde bu sistemin gelişmemesi için hiç bir engel gözükmüyor. Dünya buraya koşuyor, biz de geri kalmamalı, ve hatta en ilerde koşmalıyız ki farklılık ortaya koyup dünyadan daha müreffeh bir seviyeye ulaşalım. Ulaşalım ki dünyada bir denge unsuru olabilelim, söz sahibi ve hatta son sözün sahibi olabilelim. İnsanlığın, akan mazlum kanını durdurabilecek başka bir şansı, başka bir alternatifi gözükmüyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)