27.3.13

Kızılcahamamdan Hakka Nurlu Yolculuk

Tamamını baştan sona dikkatle izlerseniz, yaşanmış bir olayı yaşayanından, birinci ağızdan dinlemiş olursunuz. Allah istifademizi arttırsın. Allah dinden ve ilimden nasibimizi arttırsın.









21.3.13

İnovasyon ve Dine Hizmet - Suyu İsraf Etmeyin Hadisi

Dine hizmet alanında yapılabilecek şeylerin sayısı o kadar çoktur ki, her halde saymaya kalksak hakkıyla sayamayız.

İşte bir örnek. Peygamber Efendimiz(s.a.v.)'in bir hadis-i şeriflerini su şişesine iliştirmişler.

Okuyanlar belki diyecek ki "Subhanallah. Bu sözü ancak bir peygamber söylemiş olabilir." İmanı artacak. Belki de daha islamı tanıyamamış birisi okuyacak ve diyecek ki "Bu sözü ancak bir peygamber söylemiş olabilir. Bu sözler ancak ve ancak bir peygambere ait olabilir. İslamı araştırmalıyım, onu vaaz eden peygamberi araştırmalıyım, bu dini öğrenmeliyim"

Hadis-i Şerifin meali:
 "Suyu israf etmeyiniz, bir akarsu kenarında olsanız bile."

Subhanallah.. Elhamdülillah.. AllahuEkber!

Hadis-i şerifin sunuluş şekili de çok orjinal, çok güzel. İşte dine hizmette inovasyon diye buna denir. Bu örnekten yola çıkılarak buna benzer çok sayıda güzel ve inovatif hizmet fikri çıkacağını tahmin ediyoruz. Allah dine hizmet edenlerden, hizmet etmeyi arzu edenlerden ve hizmet edenleri sevenlerden eylesin. Allah bizi bir akarsu kenarında dahi olsak suyu israf etmeyenlerden eylesin. Amin, amin, amin.


13.3.13

Gül Bahçesinden Bir Demet - Hadisi Şerifler


İmran bin Husayn (radiyallahü anh) hazretleri, Efendiler Efendisi (aleyhissalâtü vesselam)’ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
 Her kim varlığını Hakk’a ibadete ve O’nun yolunda hizmete adarsa, Cenab-ı Allah da o kulunun her ihtiyacını karşılar ve onu hiç ummadığı yerlerden rızıklandırır. Kim de tamamen dünyaya dalar, Rabbini unutursa, Allah da onu dünya yurdunun mihnetleri ve meşakkatleriyle başbaşa bırakır.
(Heysemî, Mecmeu’z-zevâid, 10/303; Taberâni, el-Mu’cemü’s-sağîr, 1/201) 


Hulefâ-i Râşidîn efendilerimizin ikincisi, İslam’ın yüzakı Hazreti Ömer (radiyallahü anh), Efendiler Efendisi (aleyhissalâtü vesselam)’ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: 
Yaptığı bir iyilikten dolayı kalbi sürûrla dolan, bilmeyerek işlediği bir günah sebebiyle de gönlü burkulan kimse iyi bir mümin demektir. 
 (Tirmizi, Fiten, 7; Müsned, 1/18,26, 3/446)


Hazreti Abdullah bin Amr ibnü’l-Âs (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, her ifadesi lâl ü güher Efendiler Efendisi şöyle buyurur: 
Yüzü yerde olanı Allah yükselttikçe yükseltir, kibre girip çalım çakanı da yerin dibine batırır.
(Müsnedü’ş-Şihab, 1/219; biraz farkla: Müsned, 3/76)


Hazreti Muaviye bin Ebî Süfyan (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, her ifadesi lâl ü güher Efendiler Efendisi şöyle buyurur:
 Allah (celle celâlühû) bir kişi hakkında hayır murad edince ona dinî meselelerde derin bir anlayış kabiliyeti ihsan eder
(Buhari, İlim, 10; Müslim, İmare, 175; Tirmizi, İlim,4; İbn Mace, Mukaddime, 17; Darimi, Mukaddime, 24; Müsned, 1/306)


Sahabe-i güzînden Atıyye es-Sa’dî’nin naklettiğine göre takva ve vera’ hususunda da beşeriyetin üsve-i hasenesi Efendiler Efendisi (aleyhi efdalüssalavât ve ekmelüttahiyyât) şöyle buyurmuşlardır:
“Kul, sakıncalı şeylere düşme endişesiyle bir kısım sakıncası olmayan şeyleri de terk etmedikçe gerçek takvaya ulaşamaz.”
(Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyame, 19; İbn Mâce, Zühd, 24)


Dahhâk bin Kays (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve selem) şöyle buyurur:
Yaptıklarınızı Allah için yapma hususunda teyakkuz halinde olun ve bilin ki, Allah halis olmayan ameli kabul etmez. 
(Ed-Dârakutnî, es-Sünen, 1/51; el-Beyhakî, Şuabü’l-İman, 5/336; el-Makdisî, el-Ehâdîsü’l-Muhtâra, 8/90) 


Abdullah b. Mesud (radiyallahü anh)ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:    
Yüce Allah nezdinde amellerin en sevimlileri, vaktinde kılınan namaz, anne-babaya hep iyi davranma ve Hak yolunda cehd ü gayrettir.
 (Buharî, 1/197; Müslim, 1/89) 


Hazreti Ebû Hureyre radiyallahü anh’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: 
 Kendin için sevip arzu ettiğin şeylerin diğer insanlar için de gerçekleşmesini dile ki, kâmil manada müslüman olasın!.
 (Tirmizî, 4/551; İbn Mace, 2/1410; Müsned, 2/310)


Hazreti Ebû Hureyre (radiyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm) şöyle buyurmuşlardır:
 Cenab-ı Allah’a, kabul edileceğine kesin olarak inanmış bir kalble dua edin! 
(Tirmizî, 5/517; Müsned, 2/177)


 Mikdam ibn-i Ma’dikerib (radiyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
 Mü’min kardeşini seven, sevdiğini ona bildirsin! 
 (Sünen-i Ebî Davut, 2/754)


Hazreti Ebû Zerr (radiyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm) şöyle buyurmuştur: 
Allah’ın hoşlanmadığı çirkin bir işe bulaştığında peşinden hemen bir iyilik yapıver.
 (Müsned, 5/181)


 Hazreti Ebû Ümâme (radiyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (aleyhi ekmelüttahiyyât ve efdalüssalavât) şöyle buyurmuştur:
 Allah’ı kullarına sevdirin ki, Allah (celle celâlühû) da sizi sevsin. 
(Kenzü’l-Ummal, 15/1186; Feyzü’l-Kadîr, 3/371)  


Hazreti Ebû Hüreyre (radiyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (aleyhi efdalüssalavât ve ekmelüttahiyyât) şöyle buyurmuşlardır: 
Duyduğu her şeyi konuşması kişiye günah olarak yeter.
 (Sünen-i Ebî Davud, 2/716)


 Hazreti Ebû Hureyre (radiyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm) şöyle buyurmuştur: 
Allah’ın, hatalarınızı silip temizleyeceği ve sizi derece derece yükselteceği (önemli) bir hususa delalet edeyim mi? Ashabı, "Evet Yâ Rasûlallah" dediler. O da şöyle buyurdu: (Şartların alabildiğine ağırlaştığı ve) abdestin zorlaştığı durumlarda, eksiksiz tastamam abdest almak, mescidle (ev arasında gelip) gidip çok yol yürümek ve bir namazdan sonra diğer bir namazı beklemeye koyulmak; işte (sınır boylarında nöbet tutma seviyesinde kendini Hakk’la) irtibatlandırma budur.
 (Sahîh-i Müslim, Tahare/41)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...