10.5.20

Bitmeyen Gece - (Türk Gencinin Unutmaması Gerekenler - 4. Bölüm)

Komando tabur komutanı Yarbay Eruç’un aldığı emir Keskinsırt ve Yanıkçamlık bölgelerinin ele geçirilip Girne-Lefkoşa yolunun emniyete alınmasıydı. Ancak Atak tepe ve Doğruyol tepeden gelen kötü haberler tüm planları bozdu. Yolun kaderi birliklerin kaderini, birliklerin kaderi de harekâtın kaderini belirleyecekti.


Bitmeyen gece 20 Temmuzu 21 Temmuza bağlayan gece 00:20’de Rumlar tarafından çepeçevre sarıldıklarını anlayan Yarbay Eruç’un askerlerine şu emriyle başladı[1]:
“Bütün çabalarıma rağmen komutanlarımızla irtibat kuramadım. Bütün irtibatlar kesilmiş durumda. Bu emri tamamen kendi inisiyatifimle veriyorum. Emrin günahı benim, sevabı sizindir. Fazla zaman yok. Doğruyol ve Atak tepeler ne pahasına olursa olsun ele geçirilecek. Bunun için gerekirse kanımızın son damlası dahi feda edilecek. Haluk Üsteğmenim askerinle sen sağdan taarruzla Doğruyol tepeyi, Oğuz Üsteğmenim askerinle sen soldan taarruzla Atak tepe mevkiini ele geçireceksin. Gazanız mübarek olsun...”

Yarbay Eruç

Savaşın kaderi iki tepede düğümlenmişti. Gün bugün, dedi yiğitler. Kendilerinin sayıca üç misli bir kuvvete, üstelik hâkim tepelerdeki kuvvetlere saldıracaklardı. Yarbay Eruç çatışmaların heyecan ve şiddetiyle en ön saflara kadar gelmişti. Kahraman komutan Keskinsırt’da düşman mevzilerinin 3 metre altına kadar sızıp düşmanın makineli tüfek menfezlerinden el bombası atarak ateşi susturdu. Bu esnada sol tarafından vuruldu. Üsteğmen Oğuz, Atak tepeyi ele geçirirken şehit düştü. Taburda 7 şehit 20 yaralı vardı[2]. O gece Türk komandoları 10-11 saat boyunca ölüm kalım mücadelesi vermişti.
Çatışmalar 21 Temmuz Pazar günü saat 09.30'da tepelerin Türk komandolarınca geri alınmasıyla sonuçlandı. Rum komandoları geri püskürtüldü. Saat 11:00’de kesin zafer kazanıldı. Doğruyol, Keskinsırt ve Yanıkçamlık muharebelerinde 20-22 Temmuz arası  Türk askerlerinden 19, Kıbrıslı mücahitlerden 20 şehit verildi.[3]
Atak tepeye telsiz tekrar kuruldu, ana vatanla irtibat sağlandı. Artık başarıya yakın taraf Türklerdi. Atak timinin, mücahitlerin ve vahşice uçurumdan atılan esirlerin intikamı misliyle alınmıştı. O günden sonra Rum komandosu Türk komandosu karşısında varlık gösteremedi.



[1] 25 Temmuz 1974 Günü Beşparmak Dağlarında Trt Adına Erdinç Sağlam’ın Yaptığı Röportaj
[2] Bolu Komando Tugayı 1. Komando Taburu Kıbrıs Barış Harekatı sırasında toplamda 21 şehit vermiş, 56 asker de yaralanmıştır.
[3] Doğruyol TSK Şehitleri Abidesi, Doğruyol Kıbrıslı Mücahitler Abidesi, Doğruyol Şehitler Anıtı Kitabesi

9.5.20

Roma'nın Fethine Dair Bir Hadis ve Kaynağı




Atak Timi ve Kıbrıslı Mücahitler - (Türk Gencinin Unutmaması Gerekenler-3.Bölüm)

Yakın ve uzak tarihimizde "Türk Gençlerinin Unutmaması Gereken" çok sayıda önemli hadise var, unutmamak ve unutturmamak adına önceki iki makalemin(Erenköy Direnişi, Pilot Yüzbaşı Cengiz Topeldevamı olarak paylaşıyorum..

----------------

Yıllardan 1974. Aylardan Temmuz.

Kıbrıs’ta Türk düşmanları darbe yapmış, soykırım an meselesiydi. Sadece Anadolu Türkü, Kıbrıs Türkü değil, tüm dünyada vicdan sahipleri Türk ordusunun adaya çıkıp barışı tesisini bekliyordu.
Çünkü Türk beklenendir.

Adanın kuzeyinde sahilin arkasında aşılmaz bir engel var ki Kıbrıs ovasında kıyıya örülmüş bir duvar gibi 170 kilometre boyunca uzanır, Beşparmak Dağları. Dağın hakim tepelerinden ada ayaklar altındadır. Yüksekliği 1023 metreye ulaşan ve doğal bir savunma hattı olan bu dağ, Türk ordusunun aşması gereken ilk ve en büyük engeldi.

Batılı askeri uzman ve gözlemciler bu mevzilerin 6 aydan önce düşmeyeceğini raporlamışlardı.
Rumlar dağın yamaçlarını ve hakim tepelerindeki kritik mevzileri tutmuş, Türk seline direnmeyi umuyorlardı.

Komandolar helikopterlerle dağa indi, kıyıdan Türk piyadesi adaya akın akın çıkmaktaydı. Paraşütçülerse dağın arka tarafına, güneyindeki ovaya indirildiler. Görev, dağın temizlenip piyadelerle paraşütçülerin birleşmesidir. 6 ayda aşılmaz denen savunmanın günler içinde aşılması, Türk ordusunun karaya çıktığı dar alandan, geniş Kıbrıs ovasına ulaşması gerekmektedir. Dar bir alana sıkışmış ordu muhtemel bir düşman saldırısının açık hedefi olabilir, harekât sekteye uğrayabilirdi. 20 Temmuz 1974 harekâtın belki de en kritik günüydü.


Türk Ordusunun Savaş Tertibi ve Girne Lefkoşa Yolu

Birbirine yakın iki tepe olan Atak tepe ve Doğruyol tepe Türk ordusu gelmeden önce de mücahitlerce mevzilenilmiş, 1964 yılından beri nöbet tutularak Rum’a karşı savunulmuş önemli mevzilerdendir. Görev Atak Tepe’ye çıkılıp Türkiye’deki harekât merkezi ile irtibatı sağlayacak büyük telsizin çalıştırılmasıydı. Bir tim kurudu, adına Atak timi dendi. Sabaha karşı 4’te yola çıkan Atak timi tepeye ulaştı. Telsizleri kurdular. İçlerinden bazıları diğer görevlerinin icabı karargaha döndü. Aynı günün gecesi Rum komandoları çatışmalar neticesi çıkan yangınları da perde gibi kullanarak doğudan ve batıdan tepeleri kuşattı. 3 Türk telsizcisine[1] karşı 120 Rum komandosu. Hemen telsizden durum komutanlığa bildirildi, gelen emir “Geri çekilin”di. Düşman eline geçmesin diye telsizi hemen parçaladılar, önemli parçalarını sağa sola savurdular. Kahramanca çarpıştılar. Muhabere Çavuş Zeki ve Onbaşı Ülkü şehit oldu, Astsubay Bayram ise yaralı halde esir düştü. İlk kaybedilen tepe Atak tepe oldu.
Doğruyol tepede mücahitler bir Rum saldırısı beklemiyordu. Sızma harekatıyla iki tepeye birden saldıran Rum’lar Doğruyol tepedeki mücahitlere yaklaşırken onlara Türkçe seslendi. Rumların içinde iyi Türkçe konuşanlar olduğundan gece karanlığında bir Türk birliği gibi yaklaştılar. Mücahitleri hileyle kandırdılar. Beklemedikleri yönden gelen düşman tarafından kuşatılan mücahitler fazla direnemedi. Orada kahramanca çarpışarak şehit oldular. Bir kısmı da esir düştü.

Dimos[2] isimli Rum komandosu yıllar sonra o günü şöyle anlatır : "20 Temmuz günü askerdim. 31. Rum Komando Taburu’nun görevi, Doğruyol tepesinin ele geçirmekti. Diğer tepeler de Türklerin elindeydi, aralarından sızdık. Tepe, gerek Lefkoşa gerekse Girne tarafından görülüyordu. Gece saat 20.00’de hedefe doğru yola çıktık. 120 kadar komandoyduk. Bölüğün komutanı Üsteğmen Karahalios’tu. Türkleri gafil avladık. Kaçmayı başaramayanlar ya öldürüldüler ya da esir düştüler. Esirler yaklaşık 30 kişiydi.”

Rumlar yaralı Bayram Çavuşun da aralarında bulunduğu esirlere önce işkence etti, ardında savaş suçu işleyerek oradaki uçurumdan aşağı attı.[3]

Rum komandoları ele geçirdikleri tepelere 700 askerle mevzilendi. Doğruyol tepe, çıkarma yapan birlikler ile paraşütle inen birliklerin tam ortasındaydı. Bir anda harekat planları aksadı.

Türk Komando Tugayının 1. Tabur Komutanı Yarbay Cemal Eruç’a Atak tepe ve Doğruyol tepe’nin düştüğü haberi gece 23:30’da verildi. Bu haber Keskinsırt ve Yanıkçamlık bölgesine taarruz hazırlığı yapmakta olan tabur için son derece kötüydü. Çünkü bu taburun kuşatılması anlamına geliyordu. Kuşatma yarılamazsa havadan dağın güneyinde ovaya inen paraşütçülerle dağın kuzeyinde sahile çıkan piyadelerin birleşmesi mümkün olmayacaktı. Taburun kuşatmayı yarıp çemberden çıkması gerekiyordu.






[1] Mu. Astsb. Kd. Bçvş. Bayram Gümüş ve Mu.Çvş. Zeki Alpsoley, Mu. Onb. Ülkü Akbulut.
[2] Dimos Dimitriu, 1954 Limasol doğumlu.
[3] Vedat Toksoy’un tanıklığı.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...