Kapıdan Son Anda Girmek

Geçen hafta cuma namazına camiye gittim. Ezan okunurken camiye girdim. Benim gibi ezanla camiye giren bir miktar daha cemaat vardı. Camideki cemaat sünnete duracaklar ama beş on saniye duramadılar. Kapıdan girenler ön saflara geçip boşlukları doldururken, kapıya yakın saf tutmuş ve boşlukları doldurmamış bir grubun önünden ve arasından geçmek durumunda kalıyordu. Tam da bu esnada arkalarda saf tutmuş, önünde boşluk olmasına rağmen oralara gitmemiş bir amca girenlere karşı; ezan okunurken de gelinir mi, bu kadar da geç kalınır mı gibisinden bir serzenişde bulundu. Tabii üzüldüm bir taraftan amcaya, bir taraftan da aklıma bir takım şeylerin gelmesiyle inceden bir tebessüm istemsiz olarak yüzümde belirdi.

Son anda camiye girenler aslında ne kadar da şanslılar, rahmeti kaçırmadılar, son anda da olsa yetişebildiler, girebildiler, Allah onlara girmeyi nasip etti. Amcanın da aslında bu duruma bir açıdan sevinmesi gerekirdi. 

O an, amca o lafları ettiğinde düşündüm; acaba ahirette, cennete girileceği bir sırada, tam da cennetin kapıları kapanırken, son anda o amca yetişse, kapı tam manasıyla kapanmadan aradan girmeye çalışsa, ve ona dense ki; tam da kapılar kapanıyordu, bu vakitte de gelinir mi, biraz daha erken gelseydin ya!.. Ne olurdu o zaman o amcanın hali acaba? O lafları işittiğinde ne düşünürdü? O esnada güç bela içeri girse, girdiği an ne düşünürdü peki? Zaten zor bela girmiş, içinden bir şey der miydi o lafları edenlere? "Haklısınız, tam da kapı kapanırken gelmek olacak iş değil, çıkayım en iyisi" mi derdi? Yoksa "kapıdan geçmeme sevinmiyorsun da son anda girmeme mi laf ediyorsun?" derdi?

Biraz empati her toplulukda huzura katkı sağlar. Camiler ve mescitler de dünya üzerindeki en huzurlu yerler olmalıdır. Kendi içimizde huzuru sağlayalım ki bizden olmayanlar bize meyletsin, kalpleri bize ısınsın, bizden birisi olup huzuru yakalamaya çalışsın ve sonunda da kurtuluşa ersin. 

Kapıdan ilk girmek ya da son girmek ayıplanacak bir şey değil, asıl ayıplanacak olanlar kapıdan hiç girmemek ve insanları o kapıdan soğutmaktır.

Kraldan çok kralcılığa gerek yok, zaten kralın buna ihtiyacı da yok..

Web Fotoğraf Albümü Uygulamaları

Bu alanda özellikle bir uygulama göze çarpmaktadır. Flickr web fotoğraf albümü uygulamaları alanda başarılı bir uygulamadır. Kullanıcılar fotoğraflarını Flickr üzerinden diğer kullanıcılarla paylaşabilmektedirler ve fotoğraflara yorum yapılabilmektedir.

Sosyal paylaşım sitelerinde de fotoğraf paylaşımı yapılabilmesine rağmen neden Flickr gibi uygulamalar hala kullanılıyor diyecek olursak, bunda izin verilen fotoğraf boyutunun etkisinin büyük olduğunu görürüz. Örneğin Facebook’a 3 MB’lık fotoğrafımızı yüklediğimizde Facebook bu fotoğrafın kalitesini düşürerek boyutunu azaltıyor ve diğer kullanıcılara bu şekilde gösteriyor. Ancak Flickr’da böyle bir durum söz konusu değil. Fotoğraflar yüksek kalitede kullanıcıya sunuluyor.

Eğer Facebook gibi bir sosyal paylaşım sitesinde insanların bazı fotoğraflarını yüksek kalitede paylaşabilecekleri bir alan olursa Flickr gibi uygulamalara olan talep azalacaktır. Diğer açıdan bakacak olursak Flickr benzeri uygulamalar yayınladıkları fotoğrafların kalitesini düşürecek olursa bu uygulamalara olan talep azalacaktır.

Bankacılık ve Para Transferi Uygulamaları

Bu uygulamalar internetin güvenlik seviyesindeki gelişme ile ve internetin yaygınlığı ile doğru orantılı olarak artmaktadır. Bu uygulamaların içinde para olduğu için maalesef dolandırıcılık ve hırsızlık gibi istenmeyen olaylar da yaşanabilmektedir. Yaşanan bu olaylar kullanıcıları internet üzerinden bankacılık ve para transferi konusunda tereddüte sokmaktadır.

Günümüzde bu tür uygulamalarda güvenlik açığı altyapıdan değil, daha çok kullanıcılardan kaynaklanmaktadır. Örneğin bir antivirüs programı yüklenmemiş bir bilgisayardan ya da bir casusu yazılımı tespit edebilecek bir yazılıma sahip olmayan bir bilgisayardan bankacılık işlemleri yapıldığında kötü niyetli kişiler kullanıcının bilgisayarındaki zayıflıktan faydalanarak kullanıcıların bilgilerini çalabilmektedir. Güvenlik problemi bu derece büyük olmasaydı dünyadaki banka şubesi sayısı bugün daha az olurdu. Çünkü insanlar bankacılık ve para transferi işlerinin çok büyük bir bölümünü internet üzerinden yapıyor olurlardı.

Bugün internet şubesi olmayan banka yoktur. İnternet şubelerinden yapılan işlemlere bankanın kestiği masraf, normal bir şubeden yapılacak işlemlerden kestiği masraftan daha azdır. Bu politika ile bankalar müşterilerini internet bankacılığına yönlendirmektedir. İnternet bankacılığının toplumda yayılması kullanıcılara yarayacağı gibi bankalara da yarar. Bankalar bu sayede maliyetlerini kısabilir, şubesinde 15 kişi çalıştıracağına 10 kişi çalıştırabilir.

Para transferinde dünya genelinde kullanılan bir uygulama da PayPal uygulamasıdır. Bu uygulama şu anda dünya genelinde kabul görmüş durumdadır ve güvenlidir. Para gönderme işlemlerinde e-mail adresleri birer kimlik olarak kullanılabilmektedir, bu açıdan bakıldığında karmaşık IBAN numaralarından ya da hesap numaralarından daha iyidir. Örneğin internette DNS sayesinde sitelerin IP adreslerini girmeden adlarını girerek sitelere erişebiliyoruz, Paypal’ın da yaptığı bir çeşit DNS mantığıdır. Hesap numarası yerine e-mail adresi kullanılır.

İnternet üzerinde kullanılan para transferi uygulamalarında en yaygın uygulamalardan biri de sanal POS uygulamasıdır. Kullanılan SSL güvenlik sertifikalarıyla güvenli bir şekilde insanlar kredi kartlarını kullanarak internet üzerinden ödeme yapabilmekteler. Yalnız burada kapatılması gereken bir açık var. Günümüzde bankamatik kartları ile alışveriş yapılabilirken bankamatik kartları sanal POS’larda kullanılamamaktadır. Bu problem de giderildiğinde internet üzerindeki para transferi uygulamalarının daha da yaygınlaşacağını tahmin ediyorum.