26.9.10

LTV Gelsin, Benzin Ucuzlasın

Ülkemizde kdv ve ötv olmak üzere iki tip vergilendirme var. Bunlardan kdv alınıp satılan hemen hemen herşey için geçerliyken ötv daha özel, yaşamı devam ettirmek için değil de kolaylaştırmak ve güzelleştirmek için alınıp satılan şeylerde geçerli. buzdolabı, televizyon vs.

Vergi, sistemin devamı için alınması gereken, sistemin sağlığı içinse fazla abartılmaması gereken bir konudur. Bir devlet vatandaşından ne kadar az vergi alarak görevlerini yerine getiriyorsa o kadar başarılıdır. 

Bana göre ötv ve kdv vergi adaletini koruyarak halktan vergi toplanması konusunda yetersiz kalmaktadır. Bunlara bir de ltv(lüks tüketim vergisi) eklenmelidir. Özel tüketim tam olarak lüks tüketim manasına gelmemektedir. Temel ihtiyaç ile lüks arasındaki herşey özel tüketime girer. Örneğin televizyon, buzdolabı, bulaşık makine gibi dayanıklı mallar özel tüketime girer. Cip, kürk, pırlanta, piyasaya göre yüksek fiyatlı televizyon, buzdolabı, halı (örneğin iran halısı) lüks tüketime girer. Halkın aldığı buzdolabının vergisini fazla tutarsanız bundan buzdolabı üreticisi etkilenir, üreticinin çalışanları ve yan sanayisi etkilenir ve sonunda tekrar halk etkilenir. ancak ithal edilen ve yüksek fiyattan satılan lüks bir buzdolabının vergisini arttırırsanız bundan halk olumsuz yönde etkilenmez. Bundan sadece ithalatçı ve cari açık olumsuz etkilenir.

Tekrar vurgulamak istiyorum. Ltv gesin tüm vergiler artsın demiyorum. Ltv gelsin, lüks tüketim mallarının vergisi artsın, özel tüketim ve temel tüketim mallarının vergisi düşsün diyorum. Çünkü sanayimiz artık özel tüketim mallarını da üretebilir duruma geldi. Burada yüksek vergi koymak ekonomiyi uzun vadede olumsuz etkiler.

Gelelim benzindeki vergilendirmeye. Biz kalkınmaya çalışan bir ülkeyiz. Dikkat edin, dünyada şu anda belli bir noktada olan ülkelerin hepsi atılımlarını ulaşım sektöründe yaptıkları atılımlara ve yatırımlara borçlular. ABD'deki trenyolu sisteminin kurulması, Osmanlıdaki kervansaraylar, Avrupada ticaret mallarının nehirlerde buharlı gemilerle taşınması vs. Sonuç olarak üretilen mallar tüketiciye ucuza ve hızlı bir şekilde ulaştırıldığında daha geniş kitleler ekonomik hayatın içine daha etkili girerler ve ekonomi daha rahat büyür. Ulaşımı kolaylaştırmadan ve ucuzlatmadan sağlıklı ve yüksek ivmeli bir kalkınma yakalamak neredeyse imkansız. Özallı yıllarda yapılan otobanlar ülkemizin o dönemki kalkınmasına önemli bir katkı sağlamıştır. Yeterli mi, tartışılır. Demir yolu, deniz yolu gibi daha güzel alternatifler var mıydı, o da tartışılır; ancak yine de başarılı diyebiliriz. Bu çerçeveden bugünkü akaryakıt fiyatlarının durumuna baktığımızda oldukça yüksek buluyorum. Öyle ki insanlar bir yerden bir yere gitmeye korkar oldu. Şirketler için ulaşım maliyetleri arttı. Çevrecilik açısından güzel olsa da ekonomi açısından olumsuz bir durum. Bu noktada ülkemizde ya akaryakıt fiyatları herkes için ucuzlatılmalı, ya da şirketler için fazladan vergi indirimleri sağlanmalı. Örneğin şirketler akaryakıt vergi iadesi alabilirler. Ya da doğacak vergi açığı ltv ile kapatılabilir. Ya da vergi toplama sistemimiz daha sağlıklı hale getirilip kayıt dışı ekonominin önüne geçilerek(Bu konuda Fiş meselesi yazıma bakabilirisiniz) artan vergi gelirlerinden bu tarz vergi indirimlerine finansman sağlanabilir.

Vergi devlet için amaç değil, araç olmadıkça sağlıklı bir kalkınma sağlanamaz.


                                                                                                                              M.Ali      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...