23.8.12

1000 Kişilik Hesap




107 524 ABD Doları = 192 596,971 Türk Lirası

Bu faturadaki mebla ile 1000 Afrikalının göz ameliyatı yapılabilir ve gözleri görmeyen 1000 Afrikalının dünyası ışıkla doldurulabilir. (Bakın: ihh.org.tr denizfeneri.org.tr)

Kimse Amerikada mı yoksa Afrikada mı dünyaya geleceğini, zengin bir aileden mi yoksa fakir bir aileden mi olacağını seçmedi. Hayat kimseye bir emeğinin karşılığı olarak verilmedi. Şüphesiz tüm bunlar boşuna yaratılmadı. Baktığın zaman tabiatta hiçbir şeyin gereksiz ve abes olmadığını görürsün. O halde gelir dağılımındaki bu dengesizlik de boşuna değildir, gereksiz ve abes değildir. İnsanlar toprağın altına girinceye kadar kimin sabredip iyi işler yapacağı, ve kimin de; heva ve hevesine uyarak şımarıklık içinde bilinçsizce savrulacağı ortaya çıkarılacaktır. 



İstisnasız herkesin bedeni toprağın altına girecektir. Ölüm var, kimse inkar edemez. Sonra herkes ait olduklar, tek ve her şeye gücü yeten yaratıcısına dönecektir. Döndüğünde görecektir ki, dünya boşuna yaratılmamış, dünyadaki maldan ve eğlenceden istifade az bir yararlanmaymış ve pek de bir kıymeti yokmuş, nimetlerin, zinetlerin ve eğlencelerin aslı, dünya yaşamının bitmesinden sonraymış. 

Toprağın altında evinizi, arabanızı malınızı bulamazsınız, ancak yaptığınız iyi işleri bulabilirsiniz.

Elbette 1000 Afrikalı kardeşine vesile olan ile, bir gecede heva ve hevesinin 1000 de 1 ini dahi 100000 dolarlık eğlenceyle tatmin edemeyen bir bedbaht bir olmayacaktır. Olamaz. Elbette bunlar gereksiz ve abes değildir.

18.8.12

Ramazan Bayramı 2012 ve Arakan



Ramazanın gittiğine mi üzülelim, bayramın geldiğine mi sevinelim, doğrusu bilemiyoruz..

Oruç vazifemiz bitti, inşallah bayramı yaşayacağız, umarım dünyadaki kulluk vazifemiz bittiğinde de bayramı yaşayanlardan oluruz.

İçtimai (toplumsal) hayatın en canlı olduğu günler malumunuz bayram günleridir. Toplumun nabzı hızla atarken her bir birey, damar çeperlerine çarpışını bayram günlerinde daha bi sert hisseder. Devinim içinde gündem yaratıp dünya vücudunu, bir akyuvar misali hastalıktan temizlemek herhalde bayram günü yapılabilecek en güzel işlerden biri olur. 

Dünya vücudunun, islam toplumunun bir organı olan Arakan'daki hastalığın adı açlık-yokluk-çaresizlik.

O halde bayramda, Arakan'daki açlıktan-yokluktan-çaresizlikten ve oraya yardım etmemiz gerektiğinden fırsat buldukça bahsedersek hayırlı bir iş yapmış oluruz. 

Geçen sene de benzer bir yazıyı Somali için yazmıştık. Dünyada zulüm bitene kadar, ya da biz bu dünyaya gözlerimizi kapatana kadar, Allah'ın izni ve tevfikiyle yazacağız, konuşacağız. Hatta gücümüz yettiği ölçüde elimizle de bazı şeyleri düzeltmeye çalışacağız. Gayret de, tevfik de Allah'tan, kusurlar ve eksiklikler bizden.

Ramazan Bayramımız Mübarek Olsun.

Bir Hadis:

Numan b. Beşir (r.a)’dan, Rasulullah (s.a.s)’in şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur:
«Bütün mü’minleri biribirlerine merhamette, sevgide, lütuf ve güzel muamele hususlarında sanki bir vücud gibi görürsün. O vücudun bir organı hastalanınca, vücudun öbür organları biribirlerini hasta organın sancısına uykusuzlukla, sıcaklıkla ortak olmaya çağırırlar.»
(Buhari)



Bir Hadis: 

Bir kötülük gördüğünde gücün yetiyorsa elinle engellemeye çalış. Buna gücün yetmezse dilinle engellemeye çalış. Buna da güç yetiremezsen kalbinle buğz et. Bu üçüncüsü imanın en zayıf noktasıdır.



16.8.12

Ayasofya'da Kadir Gecesi

Nasıl ki ezan islamın şiarıdır, Ayasofya da fethin şiarıdır.

Ayasofya tekrar cami olmalı. Minarelerinden ezan-ı Muhammedi okunmalı.

Dün kadir gecesiydi. Kadir gecesinde açık camilerin listesi bu sitede yayınlandı. Ne kadar isterdik, o listede Ayasofya Camii'de yazsın.

Nasıl ki Sulatanahmet Camii bir zamanlar Ankara tarafından Asker Alma Dairesine çevrildi de, sonra tekrar camii yapıldı, neden Ankara tarafından müze yapılan Ayasofya da tekrar camii olmasın ki?

Şu anda müze olarak kullanılıyor. Turistler geliyor, geziyor. Sultanahmet şu anda camii olarak kullanılıyor. Buraya da turistler geliyor, geziyor. Cami ya da müze olması turistlerin gelip gezmesini etkilemiyor, etkilemez.

Hem belki bir kısmı insanların rahatca gezeceği şekilde bırakılır, belli günlerde hasırlarla kullanılır.

Umulur ki bir gayrimüslim Ayasofya'ya geldiğinde müslümanlığı görsün, Bir Olan Yüce Allah'a müslümanların nasıl ibadet ettiğini görsün. Hacı olmaya gelen bir gayrimüslim bakarsın müslüman olur.

Nasıl ki Ezan-ı Muhammedi'nin tekrar aslına dönmesine vesile olanlar unutulmadıysa ve hala hayırla yad ediliyorlarsa, eminim ki Ayasofya Camii'nin ibadete açılmasına (inşallah) vesile olacak olanlar da hayırla anılacaklardır, ve unutulmayacaklardır.

Ayasofya Camii'nin tekrar ibadete açılması uluslararası bir törenle olmalı ve tüm dünyada haber olacak bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu vesileyle de İslam alemine beklediği, anlamlı bir mesaj verilmelidir. Bu mesaj için Ümmeti Muhammed 5 yıl öncesine göre daha hazırdır, ve inanıyorum ki daha layıktır. Ve önümüzdeki yıllarda da bu durumun daha da iyiye gideceğini umuyoruz ve tahmin ediyoruz.

Açılış töreni, İslam İşbiriliği Teşkilatı'nın(İİT) gerçekleştireceği 13. İslam Zirvesi'nde yapılırsa çok güzel olur.

Ayasofya kutsal emanetlerle açılmalı.  Böylece kutsal emanetlerin İstanbul'da olduğu, ve bundan sonra da  İstanbul'da kalacağı mesajı tüm dünyaya verilmelidir. 

Hatta Hacer-ül Esved'in Türkiye'deki parçalarının bir kısmı da tekrar camii olan Ayasofya'ya çeşitli ülkelerden gelen liderler tarafından yerleştirilebilir. 

Bu zatlar bu işe muktedir, yalnız öyle tahmin ediyorum ki, siyaseten bu tehir. 

İnşallah sadece iç siyaset olarak değil, başta dış siyaset sonra iç siyaset gereği olarak bu iş tehir ediliyordur. İnşallah muktedirlerin vizyonu böylesine çok yönlü ve çaplı bir siyaset yürütecek düzeydedir. Şanlı ecdadımız öyleydi. Eğer şimdikiler de öyleyse Suriye'nin demokratikleşmesinden sonra, seçimlerden önce, anlı şanlı bir törenle, Ayasofya Camii olacaktır, Allah'ın izniyle. Tahminlerimiz bu yönde.


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...