Arakanlı Müslümanların yardım çığlığı
24 Temmuz 2012 11:09 (Son güncelleme 24 Temmuz 2012 12:44)
Myanmar'dan dini ve etnik nedenlerle dışlanan Arakan Müslümanları, Myanmar-Bangladeş arasında yaşam savaşı veriyor.
COX'S BAZAR - Mustafa Keleş
Myanmar hükümeti tarafından aslen Bangladeşli oldukları iddiasıyla vatandaşlıkları kabul edilmeyen ve Bangladeş'e gönderilmeye çalışılan Rohingyalı Müslümanlar, Bangladeş tarafından da kalabalık nüfus, ekonomik sorunlar gibi nedenlerle kabul edilmiyor.
Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanların sayısı hakkında farklı iddialar var. Bu sayı 1 milyon ile 5 milyon arasında değişiyor.
Rohingya Müslümanlarından AA'ya açıklama yapan Dalo adlı kadın, "Bizi orada öldürüyorlar. Kaçmak zorunda kaldık. Çalışacak bir işimiz yok, gelirimiz yok. İki gündür yemek yemeden oruç tutuyorum" dedi.
Yağmursuz mevsimde civardaki köylere giderek çalıştıklarını ve oradan verilen yiyeceklerle karınlarını doyurduklarını söyleyen Dalo, yağmurlu mevsimde ise kamptan çıkamadıklarını belirtti.
Arakan'a dönme imkanlarının olmadığını ifade eden görme engelli Zuhura Hatun, "Dönersek hayatta bile kalamayız. Dönüp öleceğimize burada aç yaşıyoruz" diye konuştu.
Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanların sayısı hakkında farklı iddialar var. Bu sayı 1 milyon ile 5 milyon arasında değişiyor.
Rohingya Müslümanlarından AA'ya açıklama yapan Dalo adlı kadın, "Bizi orada öldürüyorlar. Kaçmak zorunda kaldık. Çalışacak bir işimiz yok, gelirimiz yok. İki gündür yemek yemeden oruç tutuyorum" dedi.
Yağmursuz mevsimde civardaki köylere giderek çalıştıklarını ve oradan verilen yiyeceklerle karınlarını doyurduklarını söyleyen Dalo, yağmurlu mevsimde ise kamptan çıkamadıklarını belirtti.
Arakan'a dönme imkanlarının olmadığını ifade eden görme engelli Zuhura Hatun, "Dönersek hayatta bile kalamayız. Dönüp öleceğimize burada aç yaşıyoruz" diye konuştu.
Katliamı AA'ya anlattılar
25 Temmuz 2012 11:50 (Son güncelleme 25 Temmuz 2012 11:52)
Myanmar'ın Arakan bölgesinde yaşarken maruz kaldıkları şiddet olaylarından kaçan Rohingya Müslümanları yaşadıklarını Anadolu Ajansı aracılığıyla dünyaya duyurdu.
COX'S BAZAR - Mustafa Keleş
Myanmar'ın Arakan bölgesinde uğradıkları dini ve etnik ayrımcılık ve şiddet olaylarından kaçan Rohingya Müslümanları Bangladeş'e gelmeye devam ediyor.
Canlarını kurtarmak için her şeylerini geride bırakarak meşakkatli yolculukların ardından Bangladeş'e ulaşabilenler sınırdaki kamplarda hayatta kalmaya çalışıyor.
Myanmar'dan birkaç gün önce Bangladeş'e sığınan Abede Hatun adlı kadın, "Arakan'da evimizde otururken evimizi bastılar. Kocamı ve kardeşimi öldürdüler. Bana da işkence ettiler ve öldü sanarak nehrin kenarına attılar" dedi.
Öldürülenlerin cesetlerinin de kendilerine verilmediğini anlatan kadın, "Öldürdükten sonra araçlara yükleyip cesetleri götürüyorlar. Kendi cenazelerimizi bile gömemiyoruz. En fazla işkence genç kızlara yapılıyor. Onlara tecavüz edip işkence yaparak öldürüyorlar. Çocukları alıp taş gibi fırlatıyorlar. Arakan'da yiyecek bulamıyorduk. Hayatta kalmak için muz ağaçlarının gövdesini yiyorduk, onlar bile tükendi" diye konuştu.
Son dönemde Müslümanların evlerinin molotofkokteylleri atılarak yakıldığını ifade eden Abul Kelam, Arakan'da Müslümanlara yaşama hakkı tanınmadığını anlattı.
Canlarını kurtarmak için her şeylerini geride bırakarak meşakkatli yolculukların ardından Bangladeş'e ulaşabilenler sınırdaki kamplarda hayatta kalmaya çalışıyor.
Myanmar'dan birkaç gün önce Bangladeş'e sığınan Abede Hatun adlı kadın, "Arakan'da evimizde otururken evimizi bastılar. Kocamı ve kardeşimi öldürdüler. Bana da işkence ettiler ve öldü sanarak nehrin kenarına attılar" dedi.
Öldürülenlerin cesetlerinin de kendilerine verilmediğini anlatan kadın, "Öldürdükten sonra araçlara yükleyip cesetleri götürüyorlar. Kendi cenazelerimizi bile gömemiyoruz. En fazla işkence genç kızlara yapılıyor. Onlara tecavüz edip işkence yaparak öldürüyorlar. Çocukları alıp taş gibi fırlatıyorlar. Arakan'da yiyecek bulamıyorduk. Hayatta kalmak için muz ağaçlarının gövdesini yiyorduk, onlar bile tükendi" diye konuştu.
Son dönemde Müslümanların evlerinin molotofkokteylleri atılarak yakıldığını ifade eden Abul Kelam, Arakan'da Müslümanlara yaşama hakkı tanınmadığını anlattı.
İnsanlık suçu işleniyor
25 Temmuz 2012 11:10 (Son güncelleme 25 Temmuz 2012 11:11)
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Myanmar'daki Müslümanlara yönelik şiddet olaylarını değerlendirdi.
ANKARA - Yusuf Çelebi
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Myanmar'daki Müslümanlara yönelik şiddet olayları için ''Arakan'da maalesef büyük bir insanlık suçu işleniyor. İnsanlar farklı inançlara sahip oldukları için katlediliyorlar. Maalesef bunda ağırlık olarak yönetimin payı var. Orada büyük bir katliam yaşanıyor şu anda'' dedi.
Bütün dünyanın bu olay karşısında bir olması, bir ses vermesi ve Arakan'da yaşanan insanlık suçuna "dur" demesi gerektiğini dile getiren Bozdağ, "Eğer dur denmezse gerekli adım atılmazsa, oradaki yaşanan cinayetlerin, yaşanan ölümlerin sorumululuğu, buna 'dur' deme imkanı olup da 'dur' demeyenlerin de üzerinde kalır" dedi.
Bozdağ, "İnsanlık da uluslararası toplum da bu konuda daha fazla sağır, daha fazla kör kalmaz" şeklinde konuştu.
Bütün dünyanın bu olay karşısında bir olması, bir ses vermesi ve Arakan'da yaşanan insanlık suçuna "dur" demesi gerektiğini dile getiren Bozdağ, "Eğer dur denmezse gerekli adım atılmazsa, oradaki yaşanan cinayetlerin, yaşanan ölümlerin sorumululuğu, buna 'dur' deme imkanı olup da 'dur' demeyenlerin de üzerinde kalır" dedi.
Bozdağ, "İnsanlık da uluslararası toplum da bu konuda daha fazla sağır, daha fazla kör kalmaz" şeklinde konuştu.
Üstün'den Myanmar çağrısı
25 Temmuz 2012 18:26 (Son güncelleme 25 Temmuz 2012 18:28)
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Üstün, Myanmar'da yaşanan olaylara ilişkin tüm dünya devletlerini harekete geçmeye çağırdı.
SAKARYA
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Myanmar'da son aylarda yaşanan gelişmelerin komisyon tarafından insan hakları boyutuyla yakından izlendiğini belirterek, ''Komisyonumuz, tüm dünya devletlerine ve uluslararası örgütlere Myanmar'daki Arakan Müslümanlarına karşı yürütülen soykırıma sessiz kalmamayı, başta Myanmar hükümeti nezdinde olmak üzere, her türlü girişimi yapmaya davet etmektedir'' dedi.
Açık ve sistematik bir soykırıma maruz kalan Arakanlı Müslümanlara karşı yapılan kan dondurucu katliamlar karşısında dünyanın derin bir sessizliğe bürünmüş olmasının da şaşkınlık yarattığını kaydeden Üstün, uluslararası kamuoyunun acilen somut adımlar atmasının beklendiğini bildirdi.
Açık ve sistematik bir soykırıma maruz kalan Arakanlı Müslümanlara karşı yapılan kan dondurucu katliamlar karşısında dünyanın derin bir sessizliğe bürünmüş olmasının da şaşkınlık yarattığını kaydeden Üstün, uluslararası kamuoyunun acilen somut adımlar atmasının beklendiğini bildirdi.
STK'lar rotayı Myanmar'a çevirdi
25 Temmuz 2012 16:46 (Son güncelleme 25 Temmuz 2012 16:47)
İHH, Deniz Feneri ve Cansuyu dernekleri topladıkları yardımları, Arakanlı Müslümanlara ulaştırmaya başladı.
İSTANBUL - Fatih Çakmak / Kenan Irtak
Myanmar'daki Müslümanlara yönelik şiddet olaylarının artmasından sonra İHH, Deniz Feneri ve Cansuyu Derneği'nin aralarında bulunduğu yardım kuruluşları toplanan yardımları, Arakanlı Müslümanlara ulaştırmaya başladı.
Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz, Deniz Feneri olarak 2006'dan beri Bangladeş'tekiArakanlı Müslümanlara yardımları yaptıklarını belirterek, ''Bu acı olayla birlikte inşallah ilk etapta 100 bin liralık bir yardımla oradaki kardeşlerimizin yaralarını sarmaya çalışacağız. İlk etapta nakdi yardımlarla oradan satın alma yöntemiyle öncelikle gıda, mobil sağlık hizmeti ve iki yataklı barınaklar sağlayacağız Yardım çalışmalarımız devam edecek'' diye konuştu.
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım da ''Arakanlı mültecilerin içinde bulunduğu şartları hiçbir yerde görmedik. İnsanların açlıktan öldüklerini gördük'' dedi.
Yıldırım, dünyadaki aktivistleri Burma'nın temsilciliklerine giderek vize almaya davet ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Vize vermezlerse bunu dünyaya deklare edin. Verirlerse mutlaka Burma'ya gidin ve orada eylemler yapın. Çünkü Burma, Gazze'den daha kötü. Gazze nasıl bir abluka altındaysa burası da abluka altında. Burma'da yaşam demek, her an her türlü işkence ile öldürülmek demek.''
Yıldırım, ramazanda toplanacak yardımları Arakanlı Müslümanlara ulaştıracaklarını belirterek, ''Ramazanın bereketiyle fitremizi, zekatımızı bütün yardımlarımızı biraz da Burma'ya yönlendirelim'' dedi.
Myanmar'daki Müslümanlara yönelik şiddet olaylarının artmasından sonra İHH, Deniz Feneri ve Cansuyu Derneği'nin aralarında bulunduğu yardım kuruluşları toplanan yardımları, Arakanlı Müslümanlara ulaştırmaya başladı.
Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz, Deniz Feneri olarak 2006'dan beri Bangladeş'tekiArakanlı Müslümanlara yardımları yaptıklarını belirterek, ''Bu acı olayla birlikte inşallah ilk etapta 100 bin liralık bir yardımla oradaki kardeşlerimizin yaralarını sarmaya çalışacağız. İlk etapta nakdi yardımlarla oradan satın alma yöntemiyle öncelikle gıda, mobil sağlık hizmeti ve iki yataklı barınaklar sağlayacağız Yardım çalışmalarımız devam edecek'' diye konuştu.
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım da ''Arakanlı mültecilerin içinde bulunduğu şartları hiçbir yerde görmedik. İnsanların açlıktan öldüklerini gördük'' dedi.
Yıldırım, dünyadaki aktivistleri Burma'nın temsilciliklerine giderek vize almaya davet ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Vize vermezlerse bunu dünyaya deklare edin. Verirlerse mutlaka Burma'ya gidin ve orada eylemler yapın. Çünkü Burma, Gazze'den daha kötü. Gazze nasıl bir abluka altındaysa burası da abluka altında. Burma'da yaşam demek, her an her türlü işkence ile öldürülmek demek.''
Yıldırım, ramazanda toplanacak yardımları Arakanlı Müslümanlara ulaştıracaklarını belirterek, ''Ramazanın bereketiyle fitremizi, zekatımızı bütün yardımlarımızı biraz da Burma'ya yönlendirelim'' dedi.
(Not : Yukarıdaki görsel ve yazıların tamamı hiçbir değişiklik yapılmadan Anadolu Ajansı'nın sitesinden alınmıştır.)
Arakan Raporu için:
Online Bağış Yapmak İçin:
SMS ile 5 TL bağışlamak için:
Arakan yazıp 3072'ye göndererek müslüman kardeşlerimize 5 TL'lik yardıda bulunabilirsiniz.(İHH kanalıyla)
"Arakan" yazıp 5601'e SMS göndererek 5 TL bağışta bulunabilirsiniz. (Diyanet Vakfı Kanalıyla)
Banka havalesi ile bağış yapmak için:
İHH'nın bankaların çoğunda kurumsal tahsilat ekranı var. Bir bankaya gidip İHH'ya bağış yapmak istiyorum derseniz, açıklama kısmına da "Arakan Müslümanları için" yazdırırsanız, hiçbir havale eft vs. masrafı ödemeden doğrudan bağış yapabilirsiniz. İHH için havale masrafı olmadan kurumsal tahsilat ekranı ile bağış yapabileceğiniz bankalar: Ziraat Bankası, VakıfBank, Türkiye Finans, AlbarakaTürk, KuveytTürk
Aynı şekilde Deniz Ferneri Derneği'nin de tahsilat ekranları mevcut. Deniz Feneri Derneği'nin Tahsilat Ekranlı Bankaları:
- T.C. Ziraat Bankası
- Halkbank
- Türkiye Finans Katılım Bankası
- Vakıfbank
- Kuveyt Türk Katılım Bankası
- Albaraka Türk Katılım Bankası
- Bank Asya
Yukarıda yer alan bankaların şubelerine gidip Deniz Feneri'ne bağış yapacağınızı belirterek, masraf ödemeden, hesap numarası vermeden bağışınızı kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz.
Şu yazıya da bakabilirsiniz:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder