3.11.10

Foroğrafları ASCI Karakterlerine Çevirme

Eğlenceli bir uygulama. Fotoğraflarınızı karakterlerle ifade edebiliyorsunuz. Basit bir arayüzü var, ücretsiz bir program. Oluşturulacak metne yönelik ayarlamalar yapmanıza da izin veriyor, yaptığınız ayarlarla oluşan değişiklikleri önizleme penceresinden görebiliyorsunuz. Buradan indirebilirsiniz.

31.10.10

Tartışmalı Nutuk - Bursa Nutku

Atatürk'ün Bursa Nutku olarak bilinen nutkun Atatürk'e ait olup olmadığı tartışmalı bir konu. Buraya bakabilirsiniz. Bende nutuğun Atatürk'e ait olmadığı, en fazla buna benzer şeyler söylemiş olsa bile yıllar sonra sözlerinin "makyajlanarak" "piyasaya" sürüldüğü gibi bir izlenim oluştu. Elbette ben bir tarihçi ya da otorite değilim, bende oluşan duyguyu aktarıyorum sadece. Bu noktada durup şöyle bi geriye baktığımda açıkçası hayal kırıklığına uğruyorum. Demek ki birileri bizi temeli sağlam olmayan bir takım metinlerle bir yerlere kanalize etmeye çalışmış.

Bende zamanında çok güçlü duyguların uyanmasına neden olan bu metnin aslında tartışmalı, tartışmanın da ötesinde şaibeli olduğunu görmek şu anda kendimi inanılmaz derecede kötü hissetmeme neden oldu. Resmen bu metinle insanlar gaza getirilmeye çalışılıyor. Burnuma toplum mühendisliği kokuları geliyor.


Artık "Atatürk'ün Selanik'teki evine bomba atılmış" diyerek, aslını astarını bilmeden sokaklara dökülmeyelim, dedikodularla, kaynağı belli olmayan söylemlerle galeyana gelmeyelim, birilerinin ucuz oyunlarının saf oyuncusu olmayalım. (Bakın: 6-7 Eylül olayları ve Oktay Engin)


Okuyalım, araştıralım, düşünelim, ondan sonra bir yargıya varalım. Zannediyorum ki Atatürk'ün anladığı Türk gençliği de hemen galeyana gelen değil, aklını kullanan, fikri hür, vicdanı hür, tam bağımsız Türk gençliğidir.



İşte Tartışmalı Nutuk:

Türk genci, inkılâpların ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve inkılâpları benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, ‘Bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır’ demeyecektir. Hemen müdahale edecektir.
Polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, ‘Polis henüz inkılâp ve cumhuriyetinin polisi değildir’ diye düşünecek, fakat asla yalvarmayacaktır. Mahkeme onu mahkûm edecektir. Yine düşünecek, ‘Demek adliyeyi de ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım’.
Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber bana, İsmet Paşa’ya, Meclis’e telgraflar yağdırıp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını, kayırılmasını istemeyecek. Diyecek ki: ‘Ben inanç ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebepleri ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir.’
İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği.

28.10.10

İkinci Üniversite - Açıköğretim İşletme

İkinci üniversite olarak açıköğretim okumak bu aralar oldukça popüler. Ben de 2 sene önce başladım, geçen sene bilgisayar mühendisliği derslerime ağırlık vermem gerektiği için bir sene dondurdum. Bu sene ikinci sınıftan devam etmeyi düşünüyorum. İlgilenen olursa başvuruları bu aralar oluyor. Ben İşletme Fak. İşletme Bölümü'ne devam ediyorum. Faydası oluyor mu diyecek olursanız, yüzde yüz faydası olur diyemiyorum. Çalıştığınız alana bağlı. Yönetici pozisyonunda çalışırken faydası olur ancak işin geliştirme aşamasında daha teknik konularla uğraşıyorsanız o zaman fazla da bir faydası olmaz. Örneğin bir test mühendisine(eğer ekip lideri vb. değilse) faydası olmaz. Ancak bir ekip lideriyseniz ya da proje yöneticisiyseniz kesinlikle faydası olur. Kendi işinizi kurarsanız da faydası olur. 



Sonuçta işinize net bir faydası olsun ya da olmasın insanın genel kültürünü arttırıyor ve özellikle bir mühendise farklı bakış açıları kazandırıyor. Her zaman disiplinler arası olmak iyidir, insanı geliştirir.




Etrafımda görüyorum, mühendislik okuyanlar sosyal bilimlerden, sosyal bilimler okuyanlar da mühendislikten bi haberler. Bu konuda dengeyi yakalamış az sayıda bölüm var, endüstri mühendisliği ve işletme mühendisliği gibi. Bir mühendis işletme okursa ya da yüksek lisansını işletme alanında yaparsa endüstri mühendisinin yaptığı işi tahmini olarak %70 oranında, işletme mühendisinin yaptığı işi de %85-90 oranında yapar diye düşünüyorum.




    Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...